BIST9.031,82 %-2.18
USD34.5102%0,12
EURO36,4926 %0.37
ALTIN2.952,58 %0.59

Hepimiz Yusuf Hoca’yız!

Yaşar Değirmenci

Abone OlGoogle News
20 Kasım 2024 10:57

Hepimiz Yusuf Hoca’yız!

YAŞAR DEĞİRMENCİ

Millî Eğitim Bakanı’mız Yusuf Tekin’in CHP’nin yaptığı zulümlere temas eden konuşması, laikçi yobazları, Kemalistleri kudurttu. Şu basına açıkladıkları ifadelere bakın.

‘Cumhuriyet ve cumhuriyet değerlerine yönelik saldırılar her geçen gün şiddetlenirken, en çok hedef alınan değerlerden biri de laiklik olmaya devam ediyor. Laiklik ayaklar altına alınıyor, laikliğe karşı suçlar işleniyor. Şimdi de, sivil toplum kuruluşu olarak nitelendirdiği tarikat ve cemaatlerle protokoller imzalayan, din odaklı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” isimli müfredatı hayata geçiren her fırsatta Cumhuriyet değerlerine saldıran Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin laikliği açıktan hedef aldı.’

Solun son günlerde en sevmedikleri bakan Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin. Yusuf Tekin, aslında seküler kesimi de rahatsız etmemeye çalışarak temkinli ve tedbirli hareket ederek yıllardan beri yabancı bir zihniyetle teşekkül ettirilmiş müfredâtı bir miktar millîleştirmeye gayret etti. Bu “gayret adımı” bile Yusuf Tekin’i millî değerlerimizin ve bilhassa İslâm’ın amansız düşmanı odakların hedef tahtası yaptı. Yusuf Tekin de asla geri adım atmıyor ve Ak Parti’nin geneline hâkim olan kemalist seküler yapının korkusunun aksine cesurca bu yapıya aldırmadan Mümin kimlik-kişilik ve şahsiyetinin verdiği vakarla tavır koyarak da örnek oluyor. Siyasi arenada yoluna devam ediyor.

Millî Eğitim’den emekli (öğretmenlik ve idarecilik yapmış) bir meslektaşı olarak Yusuf Hocamı bu sözleri sebebiyle tebrik ve takdir ediyorum, Selam, hürmet ve muhabbetle kucaklıyorum.Yıllardan beri duymayı beklediğimiz, hasret kaldığımız sözler bunlar. İnşallah bu sözlerin muhtevalı istikâmeti parti içindekilerin ve dışındakilerin, karşı cephenin çığırtkanlıklarına kulak asmadan devam eder.

Cumhur İttifakı ortağı MHP’nin de CHP’lilerin saldırısına uğrayan Yusuf Tekin’e bu saldırı karşısında suskun kalmamasını, tavır koymasını, ittifakın bakanının ardında durmasını, sahip çıkmasını bekliyoruz.Laiklik, toplumu germek ve tehdit etmek için kullanılan bir maşa, “laiklik elden gidiyor!” sloganları her yanı kaplamaya başladı! Yusuf Hocamın konuşmasına gösterilen tepki, şikâyet dilekçeleri, solun militanlığını yapan gazeteden başka her şeyi barındıran (Cumhuriyet, Sözcü Birgün, vb.) yaptıkları, attıkları militanlık başlıklar, manşetler karşısında suskunluk, pasiflik, nemelazımcılık sağduyu sahibi olanlara yakışmaz. “Emri bil maruf nehyi anil münker” bizim olmazsa olmaz ilke ve ülkümüzdür. Her hâl ve şartta da yapmamız gerekir. Hele şimdi. Ülkedeki laik Kemalistlerin ayaklanması ortalığı karıştırmaları; aydın geçinenlerin Yusuf Hocam için ‘suç duyuruları’ cehaletlerinin ispatı.

Din-dil ve tarih şuuruna sahip her siyasi, sosyal, sivil toplum kurum ve kuruluşlar bu meselelere sahip çıkmalılar. Yusuf hocamıza sahip çıkarken de bu şirret güruha şu bilgileri anlamasalar da bilmeseler de karşı çıksalar da yazmak zorundayım.

Kilise Hıristiyanlığı, insan iradesini yok sayıyor, insanın özgürlüğünü ipotek altına alıyordu.

İslâm medeniyetinin, dört bir taraftan Avrupa’nın içlerine kadar yayılan meydan okumasına, Kilise Hıristiyanlığının, insanı, aklını, özgürlüğünü hiçe sayan donmuş dünyasından yola çıkarak hem ayakta durması hem de bu meydan okumaya cevap üretmesi mümkün değildi. O yüzden insan aklını, özgür iradesini keşfedebilmesi, Batılıların, İslâm medeniyetiyle girdikleri temas neticesinde mümkün olabilmişti. İslâm medeniyeti, Batı’yı tarihle buluşturmuştu. Modernler, ancak kiliseden kurtuldukları zaman, İslâm’ın geliştirdiği meydan okuma karşısında yok olmaktan kurtulabileceklerini fark etmişlerdi. O yüzden Batılılar, modernliğe geçiş sürecinde; devletin, gücüyle kilisenin, egemen olma gibi emperyalizm eksenli bir yapıya sahip olmaktan kurtulma düşüncesini, Müslümanlardan öğrendiler. Bütün yabancı büyük tarihçiler Osmanlı’yı adalet ve hakkaniyet timsali olarak görürler. Bu ülkede Osmanlı, zâlim ve emperyalist olarak görülebiliyor hâlâ! Osmanlı tecrübesi, hem ırk ötesi; hem de farklı dinlere ve kültürlere mensup toplumları birlikte ve kendileri olarak yaşatma iradesi geliştirebilmiş en kuşatıcı ve kucaklayıcı yegâne küresel medeniyet tecrübesidir; bu gerçek belli başlı yerli ve yabancı büyük tarihçilerce kabul edilmiştir. Şunu asla unutmayalım: Bu toplum, tam altı asır, 72 millete, dine, ırka mensup insanı bir arada yaşama tecrübesi üretebilmiş tek toplumdur. Bunu da laiklik üzerinden değil, İslâm üzerinden başarabilmiştir. Yusuf Hocamın, Osmanlı düşmanlığını kaldırma, teşebbüsü bunları çıldırttı. CHP’nin camilere yaptıklarını hatırlatan bir cümlesine dahi tahammül edemeyenler, bakıp görmeyen, duyan işitmeyen özürlülerdir. Sirkeci Garı’nın yanındaki Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii 1928 yılında yıktırılmış, 1987 yılına kadar gazino olarak kullanılmıştır. Merhum Mehmet Şevket Eygi uğraştı, yerine şimdiki cami yapıldı. (Fatih Kaymakamlığının resmi sitesine bakılabilir.) Ayrıca dünkü gazetemiz Akit’in manşetindeki “CHP, Kirli geçmişini silemez” i okuyabilir, tarihçi yazar arkadaşımız Mustafa Armağan’ın CHP’nin sattığı camiler listesine de bakabilir.)

Yusuf Hocamızın söylediklerinin ispatı için sadece o döneme bakmak yeter!

Laiklik, dışardan ve tepeden dayatıldı bu topluma. Hayat tarzımız olan dinimizi hayata sokmamanın, vicdanlara hapsetme projesinin adıydı bizdeki laiklik! Her yapılan yanlışlarını kavramlar üzerinden ‘bize göre’yi yerleştirerek yaptıklarından kurtulmaya çalışıyorlar. Fransa’dan alındığı halde ‘Bize göre laiklik’ dedikleri gibi.

Biz bu Yusuf Hocamızı seviyoruz, bağrımıza basıyoruz. Onun 1950 sonrasından 23 yıllık Ak Parti iktidarına kadar ki Millî Eğitim Bakanları arasında ayrı bir yeri olduğunu seziyor ve bundan dolayı heyecanlanıyor, ümitlerimizin gerçekleşeceğine inanıyoruz. Yusuf Hocam yerli ve millî olup milletin gönlünde mümtaz yerini aldı. Eğitim hayatımız artık millî-manevi değerlerimizle kaynaşır, kucaklaşır, buluşur İnşallah. Rabbim Yusuf Hocamızın yâr ve yardımcısı olsun. Milletin duası arkanızda hocam.

Yaşar Değirmenci

Akit TV köşe yazarı