Kıymetli kardeşlerim!

Şanlı tarihimiz insan ve merhamet merkezliydi.

“İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’’ sözü, bizi üç kıtada altı asır insanlığa hâdim kıldı.

Biz, Hakk’ın safında İslam’ın Nuru’nun taşıyıcılarıyken cümle karanlıklar o nurda boğuldu.

O nur’la Hak ve adalet merkezli bir dünya kurduk!

O nur ki; dini, kültürel, geleneksel, örfi tecrübelerimizle ciltler dolusu bilgileri iki cümleye sığdıran ibretli, anlamlı deyişlerle, özdeyişlerle, atasözleriyle dile geldi. Nesilden nesile aktarıldı.

Bizi, biz yapan o değerlere ise dünden çok daha muhtacız.

Sosyokültürel, inanç ekseninde büyük saldırılara maruz kalıyoruz. Erozyonlar yaşıyoruz.

Erbab-ı Umera ve Erbab-ı Ulema’ya hiç olmadığı kadar büyük sorumluluklar düşüyor.

Çünkü dün, bu ağır yükü; Umera (yöneticiler) ve Ulema (alimler) omuzlamış hakkıyla ifa etmişler, sömürü hortumlarını kesmiş ve insanlığı kula kulluktan Hakk’a kulluğa davet etmişlerdi.

Onlar tecrübelerini bize, işte aşağıda bir kısmını aldığımız veciz sözlerle aktarmışlardı.

İstedim ki o tecrübeleri bir daha hatırlayalım.

Buyurun hep birlikte bir kez daha tefekkür ederek okuyalım;

“Allah’tan korkarsanız, Allah (c.c); düşmanlarını sizinle korkutur!

Onlardan korkarsanız, Allah (c.c), düşmanlarıyla sizi korkutur!’’

“İktidarları sadece kendi İktidarı yıkar!”

“Dar gelirli Halkından Vergi almaya başlayan Devletler (İktidarlar) yıkılmaya mahkumdur!” (İmam-ı Rabbani)

“Sabırla dut yaprağı atlasla kumaşa döner!

Tırtılın yolun sonu dediğine usta kelebek dermiş!” (Taptuk Emre!)

“Yola çık yoldan çıkma!” (Taptuk Emre)

“Zehir Şifadır! Şifa zehirdir!” (Ahi Evren)

“Aşkla yürüyen sırtında dünyayı taşır!

Aşksız yürüyen beden diye bir ceset taşır!’’ (Taptuk Emre)

“Evladlarım!

(Resulullah (s.a) Efendimizin tavsiyesiyle alınan Müslüman Ecdadımızın emaneti) İstanbul’u sakın terk etmeyelim! (Yalan, yolsuzluk, İftira, sahtekârlık, Fuhuş, Faiz, İçki, açıklık, alçaklık, tedbirsizlik gibi) günahları terk edelim. Vadiyi (Ülkenizi, Şehirlerinizi) boş bırakırsanız Tilkiler başınıza Vali (Yönetici) olur!” (Mahmud Efendi (k.s) Hazretleri)

“Hep abdesti, orucu bozan şeyleri anlatırız da İmanı bozan şeyleri anlatmayız!” (Taptuk Emre)

(İmanı bozan şeylerin en büyükleri Şirk, Yalan, İftira, Gıybet, Faiz, Fuhuş ve diğer Kul hakları, Tefrika!)

Resulullah (sav) Efendimiz Buyurdular:

“Hayat şartları sizinkinden iyi olanlara değil de, daha aşağıda olanlara bakınız! Zira bu Allah’ın üzerinizdeki nimetini küçük görmemeniz için daha uygun bir davranıştır.’’ (Müslim Zühd, 9)

“Cehennem nefsin arzu ettiği şehevi şeylerle, cennet ise nefsin hoşlanmadığı şeylerle perdelenmiştir!” (Hadisi Şerif-i Müslim…)

MAHKEME-İ KÜBRA’NIN

YEDİ NİTELİĞİ!

1- Hâkimi Allah’tır!

2- Zaman aşımı yoktur

3- Deliller karartılamaz

4- İnsanların el, ayak, deri gibi organları ve eşyaları sahiplerinin aleyhine şahitlik yapar!

5- Suçlara karşılık fidye kabul edilmez

6- Hesap hızlı görülür karar ertelenmez!

7- Hüküm kesindir temyiz edilemez!

İlahi mahkemeyi kazananlardan olalım inşaAllah.

EY İNSAN!

Yaşarken yerden yersin, sonunda yer de seni yer!

Yer için kulluğu terk etmeye, kalb kırmaya değer mi?

İNSANLIĞIN SOYKIRIMI

“(Ey Siyonist İtrailliler!)

Yeryüzünde iki kez fesat çıkarıp …sonra da ululuk taslayanlarınızla birlikte helak olacaksınız” (Ana Hayat ve AnaYasamız Kuranı Kerim İsra Suresi 4. Ayet-i Kerime )

“Yıkılasın israil! Enkazını göreyim. Sana ülke diyenin yüzüne tüküreyim.” (Merhum Necip Fazıl Kısakürek)

“Helalin adı kaldı onu gören yok, haram kapışıldı hâlâ doyan yok!” (Yusuf Has Hacib)

Allahım!

İsmi A’zam’ın hürmetine

Biz aciz ve günahkâr kullarına

Gazabınla değil, merhametinle muamele eyle! Amiin.

“Ey belaları def eden Allah’ım! Belaları musibetleri ve felaketleri bizden uzaklaştır.

Allah’ım! Sen muhafaza edicilerin en merhametlisisin.

Muhakkak ki senin gücün her şeye yeter.” Amiin

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın, Osmanlıcamızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun! Amiin.

Selam, sevgi ve duayla…