BIST9.889,33 %2.24
USD35.1731%-0,12
EURO36,7174 %-0.30
ALTIN2.980,04 %0.57

Parçalandıkça parçalandık ve paramparça olduk!

Şevki Yılmaz

Abone OlGoogle News
26 Temmuz 2024 09:50

Geçen haftaki yazımızı “Mukaddes Filistin ve Mescid-i Aksa’mızın asırlık Yahudi işgali bir sonuçtur! Sebepleri yok etmeden sonucu yok edemezsiniz!” cümlesiyle bitirmiştik!

Bedeni, ruhi ve vatani işgallerin ana sebebi tüm savaşlara rağmen dimdik ayakta duran ve asla yıkılmayan İstanbul Merkezli Hilafetin (Dünya Liderliğinin) kaldırılarak Müslüman Coğrafyanın paramparça edilmesidir!

Baş koparılınca ceset çürümeye nasıl mahkûmsa İslam Coğrafyası da maddi ve manevi yozlaşmaya, çürümeye mahkûm oldu!

İstanbul Merkezli Cihan Devleti Osmanlı’nın enkazından parça parça ve paramparça birbirine düşman tam altmışa yakın halkına kral, sömürge devletçikleri oluşturuldu!

İşgallerle ve Savaşlarla Haçlı Ordularının yapamadığı ve Vallahi asla yapamayacağı, engin ve eşsiz İslam Medeniyetine, harflerine, şanlı tarihine, örf ve adetlerimize karşı yapılanlar bugünkü kanayan ve akıtılan gözyaşlarının, çığlıkların ve derin yaraların ana sebebidir!

Dün Bosna Hersek, Kosova, Doğu Türkistan bugün de Gazze’deki çığlıkların karşısında “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın!” ihanetiyle hastalatılan suskun, donuk ve vurdumduymaz toplumun oluşmasının ana mikrobu kültür emperyalizminin neticesidir!

Bu ihanetlerle parçalatıldık!

Kimimiz Irak, Suriye ve Filistin’e fırlatılan patlayıcı maddi füzelerle, kimi nesillerimiz de esrar, eroin, uyuşturucu ve moda füzeleriyle ve tamamımız da ırkçılık, mezhebçilik ve particilik füzeleriyle paramparça edildik! Birleşmemek üzere birleştik! Ve yeryüzü canavarlarına leş olduk! Ve birleşmezsek birer leş olmaya devam edeceğiz!

Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in anlayıp yaşayarak insanlığa sunması gereken diyanet görevlileri bile sendika koltuğu uğruna onlarca sendikaya bölünmüşlük ve aynı milli çizgide olmalarına rağmen liderlik koltuğu, hırs ve hased uğruna küçücük particiklere bölünmüşlük devam ettiği sürece Allah’ımızın Müslüman kullarına emrettiği uhuvvet, vahdet yani birlik ve dayanışma nasıl sağlanacak? Nasıl?

Kök ağacına bağlı samimi tarikatların manevi liderleri vefat ettiklerinde miras malı gibi evlatları veya yakın çevresindekiler şeyhlik makamı için birbirlerine girerken tasavvuf ehlinin birliği, huzuru ve manevi hazzı nasıl yeniden geriye gelecek? Nasıl?

Kardeşlerim!

Gönül coğrafyamızda yaşanan zulümleri, akıtılan kanları görmüyor musunuz?

Ayağınız tûrabı olayım!

Yeter artık!

Irkçılıkla, Tarikatçılıkla ve Particilikle parçalanmayalım!

Suriye ibretlik ve acı bir misal değil mi?

Ya Gazzemiz?

294 gündür yaşanan katliamlar?

Netanyahu kâfirini nasıl ayakta alkışladılar görmediniz mi?

Unutmayın! Eğer Gazze düşerse biz dahil; yeryüzünün hiçbir şehri ve hiçbir mabedi artık güvende değildir, olmayacaktır!

Mescid-i Aksa esirse her mabed esir!

Kudüs esirse her şehir esirdir!

Siz halen ‘’köpekleri’’ konuşun!

Ayağınızın turabı olayım uyanın, uyanın!

Bakın ‘’it, iti ısırıyor mu?’’ Nasıl da omuz omuzalar!

Görmüyor musunuz? ‘’Küfür Tek Millettir!’’

Ta Ciğerlerimizden gelen; “Ey Mümin kardeşlerim! Ey Müslümanlar! Yeter artık parçalanmayın! Sadece İman Kardeşi olunuz! Birleşiniz! Bir olunuz! Birlikte beraber olunuz! Hep beraber tek Ümmet olunuz!” yalvarışıma kulaklarınızı tıkayabilirsiniz.

Ama Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in şu açık ve net ikazına mesajına ne zaman uyacağız?

“Dinlerinden ayrılanlar, dinlerini, düzenlerini, kültürlerini, medeniyetlerini, birliklerini parçalayanlar, tefrika içinde etkisiz, itibarsız yaşayanlar gibi olmayın. Hizipleşerek, gruplaşarak, ayrılık davası güderek, birbirlerine düşmanca davranan, dinî ve insanî ilişkilerini kesen bölünmüş, baskıcı, zorba, medeniyetten nasiplenmemiş, Allah’ın kitabından, sünnetten ve ümmetten ayrılan kapalı cemaatler, toplumlar haline gelmeyin. Bütün Müslümanlar, İslâm’a, Kur’an’a, sünnete, müşterek ilkelere sarılarak Allah’ın lütfunu bekleyecekleri yerde, her hizip Kur’an’dan, müşterek ilkelerden ayrılarak, kendi düşünceleri ve anlayışlarıyla, sahip oldukları geçici menfaatlerle avunurlar, sevinirler. Yani, Allah’ın tüm insanlık için ortaya koyduğu bu evrensel inanç sisteminden yalnızca bir bölümünü alıp geri kalanı inkâr ederek dinlerini paramparça eden ve bunun sonucunda, her grubun kendi sahip olduğu bilgi kırıntıları ile övündüğü düşman gruplara ayrılan kimselerden olmayın!” (Kur’an-ı Kerim Rum S. 32. Ayet-i Kerimesi Meali ve Tefsiri)

Netice;

Kurtuluşumuzun yolu “Allah’a dayan, sa’ye sarıl, hikmete râm ol! Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol.’’ İmanına ve İttihadına sarılarak mehdi bezirgânları vb. sahte kurtarıcılardan kurtulmakla başlayacaktır!

Ey Rabbımız Allah (c.c), Sana kulun ve elçin Hz. Nuh (a.s) Efendimizin şu duasıyla ve bize Kur’an-ı Kerim’de öğrettiğin diğer dualarla başta Gazze olmak üzere tüm mazlumlar için yalvarıyoruz!;

“Ey Rabb’ım! Gücümüz tükendi, çaresiz kaldık! Mücadelemizde yenik düştük; Kâfir ve zalimlere karşı Bize acilen yardım et! Onlardan intikamımızı al Allah’ım!” Amiin.

“Ey Rabb’ım! Yeryüzünde bir tek kâfir bile bırakma, bunları yok ettiğin gibi, diğer zalimleri de azabınla kahreyle!”

“Ey Rabbım! Beni, anamı, babamı, evime mü’min olarak girenleri ve diğer bütün inanan erkek ve kadınları rahmetinle bağışla ve yeryüzünde zulüm ve inkârı egemen kılmaya çalışan zalimlere başarısızlık, hezimet, çöküş ve yıkımdan başka bir şey nasip etme Yâ Rab!

“Onlardan sonra gelen ve kıyâmete kadar gelecek olan müminler ise, “Ey Rabb’ımız! Bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla; inananlara karşı kalbimizde en ufak bir kırgınlık ve nefret duygusuna yer verme! Duamızı kabul eyle ey Rabb’ımız, şüphesiz Sen çok şefkatli, çok merhametlisin!” diye yalvarırlar!”

Amiin.

Nefsimizde, ailemizde ve ülkemizde “İslam Sözleşmesi ”nin uygulanması, Mukaddes Mescid-i Aksa’mızın, Filistin’imizin, Osmanlıcamızın özgürlüğü, tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun.

Selam, sevgi ve duayla...

Şevki Yılmaz

Akit TV köşe yazarı