BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

KKTC, ‘Milli başkan’ arıyor

Sabri Balaman

Abone OlGoogle News
13 Ekim 2020 09:30

Yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde birinci tur sonlandı. Seçimlere % 55’e yakın bir katılım oldu. Resmi olmayan sonuçlara göre % 50’nin üzerinde hiçbir aday oy alamayınca, seçimler ikinci tura kaldı. Seçimlerde Başbakan Ersin Tatar (%32) ilk sırada, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı (%29) ise ikinci sırada yer aldı. İkinci tur seçimde Başbakan Ersin Tatar ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı yarışacak.

Özellikle Türkiye’nin açık desteğini alan Ersin Tatar’ın birinci olması Türkiye’de sevinç oluştursa da; KKTC topraklarının bir kısmının Rum kesimine verilmesi tezini savunan hatta Rum yanlısı Mustafa Akıncı’ya yakın bir siyasi görüşe sahip ve 3. Sırada tamamlayan Tufan Erhürman (%21) kilit oyuncu oldu. Bu bağlamda seçimin sonucunu Erhürman’ın alacağı karar belirleyecek. Zira Erhürman, Akıncı gibi sosyalist ve LGBT hakları konusunda sosyal liberal bir görüşe sahip. Elbette kendisine oy veren her KKTC’li bu görüşe sahip değil. Ancak %21 oranında oy alarak yeni nesil bir politikacı izlenimi verdi. Kendisini destekleyen kitle de merkez bir siyasete oturarak daha sosyal liberal bir siyasi angajmana sahip.

Nitekim Akıncı’nın birinci olamaması da aslında dış ve iç politika da kendisine bir tepki olarak okunabilir. Çünkü Akıncı sürekli polemikten beslendi. Türkiye ile gerginlik içerisinde kaldı. FETÖ’yü ada da istihkam etti. CIA ve uzantılarına destek verip Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs politikasında sürekli engeller çıkardı. Soros tarafından karısının fon aldığı herkesçe bilindiği gibi damadı da bir Rum’dur.

Kıbrıs adasında Rumlar, Türklere yönelik asimilasyon ve katliamlar yaptı. Ancak bugünkü jenerasyon bu olayları hatırlamıyor bile. Zira Kıbrıs sosyal hafızasında bile yer teşkil etmiyor. Bilakis Türkiye’ye yakın askeri ve sivil unsurlara karşı bir mesafe var. Dolayısıyla Türkiye’nin yapması gereken yeni nesil seçmene hitap eden vaatleri teşvik etmek olduğu gibi hamasi, lütufkar ve ajite edilmiş sözlerden uzak durmak gerekir.

Evet Akıncı, Rum tezlerini savunuyor olabilir. Ancak Türkiye’nin Ada’daki destekçileri de kaba-saba söz ve eylemlerde bulunarak öcü gibi görünüyor. Nihayetinde siyasetçilerin belli bir ajandası ve gizli gündemi olabilir. Ancak oy veren halkı ve destekçileri bu sınıflandırmaya tabii tutmamak gerekir. Bu tarz yayınlardan ve siyasi söylemlerden uzak durmak gereklidir.

Bu bağlamda ilk turda 3. sırayı almış Tufan Erhürman (%21), 4. sırayı almış Kudret Özersay (%5,7) ve 5. sıra da olan Erhan Arıklı (% 5,3) yeni jenerasyona hitap eden politikacılar. Bu bağlamda bu üç siyasi figürle doğru ve sıcak teması kuran ve kitlesine uygun siyasi bir dil getiren siyasetçi, KKTC’de ipi göğüsleyecektir.

Elbette Türkiye’nin KKTC’ye yönelik siyasi ve askeri politikası dışında sosyal, kültürel ve dinsel politikalarını da gözden geçirmesini de hatırlatmak gerekir. Akıncı gibi polemikten ve en önemlisi Türkiye karşıtlığından beslenen bir politikacı %30 oy alıyorsa; burada Akıncı’yı eleştirmekten daha çok “biz Türkiye olarak neyi yapamıyoruz” sorusunu önce kendimize sormamız gerekir.

Nitekim Türkiye olarak ‘Türk’ ülküsünden ziyade ‘Milli ve Yerli’ insan birikimine yatırım yapmak; beşeri birikim tasnifini ve siyasi söylemleri milliyetçi diyalektikten uzak yapmalıyız. Çünkü KKTC’de Türkiye milliyetçiliği yaparsanız; KKTC Türk milliyetçiliğini karşımızda buluyoruz. Tıpkı Türk iç siyasetinde; Türk milliyetçiliği yapıldığında Kürt milliyetçiliğinin artışını gördüğümüz gibi…

Dilerim KKTC’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. turunu Rum destekli Akıncı kazanmaz; ve KKTC halkı sağduyulu davranarak Türkiye yanlısı Ersin Tatar’ı seçer. Kızgınlıklarını bir tarafa bırakıp, anavatan Türkiye’nin politikasına paralel çalışabileceği ‘Yerli ve Milli’ bir başkanı kendilerini yönetmesine layık görür. Vesselam.

Sabri Balaman

Akit TV köşe yazarı