BIST9.722,09%0,80
USD32.5719%0.01
EURO34,9086%0.16
ALTIN2.426,92%0.15

Türk-Yahudi Diasporası

Sabri Balaman

Abone OlGoogle News
30 Temmuz 2019 02:09

Yahudi Diasporası yüzyıllar boyunca İsrail Devleti var olmadan önce, özellikle de Osmanlı İmparatorluğu döneminde toparlanmış, varlığını sürdürmüş ve İsrail’in kurulmasına sağlamıştır. Her ne kadar Türkiye’de Filistin-Gazze meselelerinden ötürü, İsrail’in barbarlığı ön plana getirilip Siyonizm ile Yahudilik iç içe geçiyorsa da; hakikat bu değil. Yahudi olup İsrail’den ve Siyonizm’den nefret eden veya katılmayan milyonlarca Yahudi’nin olduğunu da unutmamak gerek.

Yahudiler, Siyonizm’in etkisiyle İsrail’i ortak vatan kabul ederek, bugünkü yapılarını oluşturdular. 

Siyonizm, Yahudiliğin dini değil daha çok milli boyutunu öne çıkardı. Bu durum anti-semitizmin artmasına neden oldu. Antisemitizm tehdidi de Yahudi çevrelerce Soykırımın günümüzdeki versiyonu gibi algılanmaktadır. Dolayısıyla Antisemitizm tehdidi Yahudi(leri) Diasporasını birbirine kenetlemekte ve aralarındaki işbirliğini arttırmaktadır. Bu yüzden de birbirine karşı ama aynı kaynaktan ötürü Holokost, Antisemitizm, Siyonizm, İsrail, Yahudilerin isteyerek veya istemeyerek kenetlenmelerine yol açmaktadır.

Oysa Holokost ve Antisemitizm bir trajediden beslenirken; İsrail ve Siyonizm ise barbarlığa karşılık gelir. Tarihsel olarak Holokost ve Antisemitizme Hıristiyan vandallığı sebep olmuşken, İsrail ve Siyonizm ise Müslümanları katletmektedir. Tabi bu durum antisemitizmin hortlamasına ve İsrail’in de bunu kullanmasına neden olmaktadır. İsrail dünyadaki en kalabalık Yahudi nüfusuna sahiptir. İsrail’de kabaca 6 milyon Yahudi yaşarken, ABD 5,5 milyonla ikinci en büyük Yahudi popülasyonuna ev sahiptir. Tüm dünyada ise; 14-15 milyon civarında Yahudi yaşamaktadır. Görünürde mütevazı sayıda görünse de; medya, siyaset, eğitim, TV-Sinema, gıda-tarım, savunma sanayii, tarım ve uluslararası ilişkiler ve ticarette ABD’de ve dünyada bir hegemonya kurmuşlardır.

Norman G. Finkelstein, Türkçe’ye Soykırım Enstitüsü olarak çevrilen kitabı The Holocaust Industry’de soykırım mağduriyetinin Siyonist Yahudi Diasporası tarafından kullanılmasına şiddetli eleştiriler getirdi. Finkelstein’a göre Siyonist Yahudiler, kendi kimliklerini şekillendirme konusunda da soykırım trajedisinden faydalanmaktadır. Yahudi halklar temelde; önce Kohen ailesi sonrasında da Aşkenaz ve Sefarad olarak ayrılsalar da, alt başlıklarda derin keskin uçurumlar var. 

Aşkenazlar: (Almanya, Fransa ve Doğu Avrupa’da yaşayan ve soyundan gelenler) 

Sefaradlar: (İspanya, Portekiz, Kuzey Afrika, İtalya, Yunanistan ve Türkiye’de yaşayan ve onların soyundan gelenler) 

Mizrahiler: (Irak, Mısır, Lübnan, Kürt Yahudileri, Libya, Gürcü, İran Yahudileri ve diğer gruplar) sayılmaktadır.

Etiyopya Yahudileri: Falaşalar (Beta İsrail) Aşkenazlar, Sefaradlar ve Mizrahiler’den sonra İsrail’de yaşayan en az kayda değer siyahi Etiyopya Yahudileridir. Bu kast sistemi hem İsrail’de; hem ABD’de; hem de dünyanın çeşitli ülkeleri arasındaki yazılı olmayan sözle söylenmeyen kuraldır.

Türk Yahudi lobiciliği de, Türkiye’nin Amerikan siyasi sisteminin başkanlık-senato ve temsilciler meclisi üzerindeki etki eksikliğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Türk Yahudi lobiciliği, Türkiye diasporasının lokomotifidir. Bu bağlamda da Türk dış siyasetine de etkisi yüksektir. Yahudi Diasporası dünyayı etkileme kapasitesi ve dünyanın ekonomik ve askeri bakımdan en gelişmiş ülkesi ABD’deki etki gücü bakımından oldukça önemlidir. İsrail bu diasporayı kendi amaçları ve suçlarını gizlemek için kullanmaktadır.

Ancak Türk Yahudi lobisinin, Türk dış ilişkileri/politikası üzerindeki etkisinin muhafazakâr siyaseti ekarte/gözardı etmesi, AK Parti döneminde sürekli tartışma konusu oldu. Bugünün Türkiye’sinde Gazze ve Kudüs meselelerinden ötürü İsrail ve Siyonizm barbarlığı düşman görülüyor. Dolayısıyla kaçınılmaz bir şekilde Antisemitizm artışı da yaşanıyor. 

Yahudi Türk toplumu ile Türkiye diasporası arasındaki problemlerin göbeğinde İsrail terörizmi bulunsa da; Türk Yahudiliği ve Siyonist olmayan Yahudilerin İsrail vahşetini onaylamadıklarını biliyoruz. 

Yahudi diasporası, Ermeni diasporası ve Afrika diasporasını sürgün diasporalardır. Duygusal bir yakınmaları olduğu gibi özlemleri de vardır. İngiliz, İspanyol, Suud, Rus, Lübnan ve Yunan diasporaları emperyalist ve servet diasporalarıdır. Çin, Japon, Hispanik, Hindistan, İtalyan, Türk diasporaları emek göçü neticesinde ortaya çıkan diasporalarıdır. Bu bağlamda Yahudi Lobisi en eski ve en güçlü olanıdır. Dolayısıyla Türkiye kendi kültürü, tarihi, sanatını bir paydaşı olan Türk Yahudilerini (Musevi) İsrail’in hizmetine sunması kabul edilebilir değil.

Zira Türk Yahudi toplumu, Türkiye’nin ABD’ye olan bağımlılığından kurtarabilecek en önemli aygıttır. Türk Yahudi toplumu aynı zamanda Türkiye’nin ve Ortadoğu’daki tüm Yahudi topluluklarının güvenlik ihtiyaçlarına, Türkiye ile kuracağı ittifakla güvence altına alabilir. Tıpkı Osmanlı İmparatorluğu’nda olduğu gibi… Türk Yahudi toplumu/lobiciliği de bilir ki; Ortadoğu’da Yahudi milletiyle kültürel ve sosyal ortak yaşam alanlarında en iyi anlaşabildikleri millet, Türklerdir. Türk Yahudi lobiciliği, Türk dış politikasına müdahale etmemesini makul gerekçelerle izah ederek; ‘taş yerinde ağırdır’ prensibinden herkesin yetki sınırları ‘baştan belirlenmelidir. İsrail’in gelecekte enerji güvenliği münhasır ekonomik alanları, Türkiye olmadan İsrail güvenliği geçici olacaktır.

Türk Yahudi lobiciliğinin, biliyoruz ki Ermeni ve Yunan lobiciliğine karşı; ayrıca Soğuk Savaş döneminde Kıbrıs, Balkanlar, Ortadoğu meselelerinde ‘Türkiye lehine’ çok önemli çalışmalar yapmıştır. Elbette Türkiye’nin de benzer şekilde Türk Yahudi toplumuna benzer veya farklı iltimaslar geçtiğini biliyoruz. Bu bağlamda Türk Yahudi toplumu, bir şekilde Türkiye Müslümanlarıyla aynı dili kullanacak politik refleksi; hem Müslüman ahalinin hassasiyetiyle; hem de Erdoğan hükümetiyle ortak bir noktada buluşmalı/çalışmalıdır. Vesselam. 

Sabri Balaman

Akit TV köşe yazarı