BIST9.079,97%3,10
USD32.3667%0.07
EURO34,9263%-0.26
ALTIN2.325,41%0.22

Niçin tökezledik ya da ‘yeniden başlamak’ örgüt, örgüt geliştirme faaliyeti

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz

Abone OlGoogle News
30 Aralık 2019 09:23

VE AK PARTİ TEŞKİLATLARI

Ak Parti, tarihinde ve bugün, çok büyük başarılar elde etmiş ve bunun sonucunu ülkemize hatta dış dünyaya yaşatmış bir partidir. Ülkemizde Ak Parti’den önce kısa dönemli diyebileceğimiz başarılı iktidarlar olmuştur. Ancak, Cumhuriyet döneminin, demokratik usullerle iktidara gelmiş ve yine aynı yöntemlerle en uzun süre iktidarını sürdüren, belli eksiklik, yanlışlık ve noksanlarına rağmen, her açıdan da en başarılı iktidarı, Ak Parti iktidarıdır. Ak Parti’nin gerek Ülke içinde, gerekse Ülke dışında, bugüne kadar elde ettiği ve bundan sonra da elde edeceği düşünülen başarıları, bugün de gelecekte de çok konuşulacak ve çokça yazılacaktır.

Bununla beraber, yıllardır Ak Parti’de bazı iç sorunların ortaya çıkmakta olduğunu ve bu sorunların, Parti’yi giderek sarıp sarmaladığını görmekteyiz. Esasen bu yazı dizisinin, ‘23 Haziran 2019’dan sonra başlamasının ve adının da NİÇİN TÖKEZLEDİK YA DA ‘YENİDEN BAŞLAMAK’ olmasının sebebi de budur. 23 Haziran’da, en son bir TÖKEZLEME yaşanmıştır, inşaallah toparlanılacaktır. Ancak bu TÖKEZLEME, genelde bütün İSLAMCILARIN, özelde de, AK PARTİ’nin TÖKEZLEME’sidir. Bir bilim ve dava insanı olarak biz, aylardan beri, bu TÖKEZLEME’nin sebeplerini ve bir toparlanma için çıkış yollarını yazıyoruz. Bugün ise, asıl TÖKEZLEYEN ve belki de TÖKEZLETEN olarak, özellikle Ak Parti Örgütü’nü ele alacağız.

Ak Parti’nin TÖKEZLEME’sine sebep olan en temel sorunlardan birisinin, Parti Örgütü’nde yaşanmakta olduğu görülmektedir. Diğer bir deyişle, bu TÖKEZLEME’nin, en önemli iç sebeplerinden birisinin, bugünkü Ak Parti Örgütü’nün bizzat kendisinin, içine düşmüş olduğu durumdan kaynaklandığını söyleyebiliriz. Ak Parti’nin gövdesini oluşturan Parti Örgütü, Genel Başkan Sn. Erdoğan’la beraber girişimci, değişimci, yenilikçi, üretken ve vizyoner bir örgüt olarak kurulmuştu. Bu haliyle de, Sn. Genel Başkan’la beraber geçmişteki başarılarda en büyük paya sahipti, diyebiliriz. Ancak, 17 Yıllık iktidar sürecinde bugün, Sn. Genel Başkan aynı çizgide devam ederken, bir bütün halinde Parti Örgütü, birkaç yıldan beri bu kimliğinden yavaş yavaş uzaklaşmış, statik hale düşmüş, donuklaşmış, dolayısıyla il, ilçe ve ülke için yeni projeler üretemez, yeni tasarımlarla halkın önüne yeni vizyonlar koyamaz, sorunları çözmekte zorlanır ve çözemez duruma düşmüş bir örgüt görünümündedir. Bunun en son ve en açık örneği, 31 Mart Yerel Seçimlerinde İstanbul’da yaşandı. Ayrıca, ülkemizdeki saygın kimi uzmanlar daha da ileri giderek, Ak Parti Örgütü’nün, ‘Parti’yi, O’nun felsefesini/doktrinini, ‘davasını’, ‘70 yıllık kolektif hafızasını’, ‘bugünkü misyonunu’ ve gelecekteki ‘vizyonunu’ anlamaktan, özümsemekten, yaşamaktan, bunları geliştirmekten ve kitlelere taşımaktan artık uzak bir durumda olduğunu düşünmektedirler. Bu hususta halktaki yaygın kanaat ise, şudur: ‘sorunların çözümünde, yeniliklerin üretilmesinde ve iyiliklerin yaygınlaştırılmasında Sayın Genel Başkan, Ak Parti Örgütünden gerekli desteği, gerektiği kadar görememektedir.

Ancak burada bir hakkı da teslim etmek gerekir ki, bu sorun tek tek, Ak Parti Örgütü’nü oluşturan insanlardan değil, devam etmekte olan pek çok sebepten kaynaklanmaktadır. İşte bugün ve yarınlarda Ak Parti Örgütü’nün, yukarıda belirttiğimiz duruma düşmesinin sebeplerini ve çözüm yollarını ele alacağız. Özellikle, Büyük Kongre hazırlığındaki Ak Parti’nin, ilçe ve il kongrelerinin yapılmağa başlamasının öncesinde, bu yazı dizisini yazmayı, bir kardeşlik görevi olarak ta görmekteyiz.

Birkaç gün devam edecek olan bu çalışma, bir kurum olarak Ak Parti’nin değişme, gelişme, üretme ve ilerlemesini daha da ileriye götürebilmesi adına, Parti Örgütü’nün (teşkilatlarının)ve kültürünün, ileri düzeyde değişim, iyileştirme ve geliştirme süreçleri yaşaması gerektiği savımız üzerinden şekillenmektedir.

Önce genel olarak kurumların ve örgütlerinin statik hale düşmesinin, donuklaşmasının, kurumun sorunlarını çözemeyişlerinin, yeni projeler üretemeyişlerinin, yeni tasarımlarla halkın önüne yeni vizyonlar koyamayışlarının nedenlerini görelim.

Buna yarın devam edelim.

Prof. Dr. Ömer Özyılmaz

Akit TV köşe yazarı