BIST9.014,48%2,36
USD32.3296%0.12
EURO35,0704%0.00
ALTIN2.298,65%0.93

Bediüzzaman-Osmanlı-TC-Suriye Barış Pınarı! 2016 - 1516= 500

Prof. Dr. Ahmet Maranki

Abone OlGoogle News
22 Ekim 2019 01:23

Bediüzzaman’a sağlığında Kastamonu –İnebolu’da talebelik yapan dedelerimizden bize kalan “elyazması tashihli risaleler”den rahmetli “Rüştü Tafral” abinin derslerinden aldığımız feyizle gelin şu Suriye meselesine bir bakarak müjdeli çözüm yolları ile atalarımızı rahmetle analım!

1900’lerin başında âlem-i İslâm’ın yeis içinde bulunduğu dönemde, “İmanın bir gereğidir ümitvâr olmak!” diyen Bediüzzaman, Tiflis’te şehri temaşa ederken bir Rus polisi geliyor;

Polis- Neden böyle dikkatli izliyorsun?

Bediüzzaman- Medresemin planını yapıyorum...

P- Nerelisin?

B- Bitlis.

P- Burası Tiflis!

B- Bitlis-Tiflis kardeştir! Asya’da, Âlem-i İslâm’da üç nur, ardısıra inkişafa başlıyor! Sizde de ardısıra üç zulmet inkişafa başlayacak! Şu perde-i müstebbîdâne yırtılıp takallus edecek, ben de buraya gelip medresemi yapacağım!

P- Şaşarım senin ümidine...

B- Ben de şaşarım senin aklına..! Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin..? Her kışın bir baharı, her baharın bir neharı vardır!

P- İslâm parça parça olmuş..!

B- Tahsile gitmişler! İşte Hindistan, İslâm’ın kabiliyetli bir evlâdıdır, İngiliz mektebi idadisinde okuyor. Mısır, İslâm’ın zeki bir evlâdıdır, İngiliz mektebi mülkiyesinde ders alıyor. Kafkasya ve Türkistan, İslâm’ın iki bahadır oğludur, Rus mektebi harbiyesinde talim ediyor. Hepsi diplomalarını alıp, kıtalarının başına geçerek İslâm’ın bayrağını dalgalandıracaklar!

Bizler Kur’an-ı ve sünnetullaha iman etmiş onun düsturları dahilinde üstadımızın gösterdiği işaretler beşaretlerle hakikaten geleceğe ümitvar bakıyoruz!

Sadece akıl’ımız bu işlere neden? Nasıl? Niçin? Nerede? Ne zaman suallerine cevap bulamadığı için çıkış yolu bulamıyor!

Halbuki iman noktasında

Bir düşünelim! Kim derdi ABD gibi bir devlet Kürtlerin bile temsilcisi olmayan terörist bir gruba sahip çıkıp, onlar adına bir zamanlar selam vermediği Türkiye’ye “barış teklifi “yapacak!

 Allah (cc) “kün fe ye kün” oldu demesi yeterli her şey bir anda olur!

Bediüzzaman müjde veriyor!

Üstâd, bazen âlim, ulema ve velilerin olduğu yerde istikbâlden bahsedince ihtilâf çıkıyor!

Aynen bugün çok bilmiş siparişle haber yapan köşe yazarı ve stratejistlerin yazılarımıza burun kıvırdığı gibi!

Liyakat ve ehliyet ferasetle olur!

Bizim yazdıklarımız ortada bugüne kadar hepsi gerçek olmuş !!!

Bunlarınki ise hep “yanılmışlar, hep aldatılmışlar, hep yalnız kalmışlar!!?”

 Bizde aynı üstadımız gibi diyoruz..

Sual- Hayali hakikat gösteriyorsun, bizi de cehaletle tahkir ediyorsun. Zaman, âhir zamandır, durum gittikçe fenalaşacak!

Cevap- Dünya herkese terakki dünyası olsun da sadece bize mi tedenni-umutsuzluk dünyası olsun..? Madem öyle, ben de sizinle konuşmayacağım ve müstakbeldeki insanlarla konuşacağım!

Bir âlimin, bir hatibin danışmanın ..vs en büyük imtihanı hiçbir dinleyeni olmadığı gibi söylediklerinin de hep yanlış çıkmasıdır!!!

“İlle-i gâyemiz rıza-i ilâhidir!”

Müjdeleri gerçekleştirecek Allah! Kullar sebeptir!

Üstâd’ın 1909’un sonlarında verdiği müjde, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra 1991’de kurulan Bitlis’teki şeyh Şahan tepesinde bizim de eşim ve çocuklarımla görüp o yıllardaki görevim sırasında dahil olduğum ve ziyaret ettiğim bir evliyanın bulunduğu o tepedeki Nur medresesiyle tezahür ediyor!

Bitlis ve Diyarbakır’daki kurulan medreselerle yaygın bir şekilde bölgede o gün bugündür de tedris ve tamire devam ediyorlar!

Bediüzzaman’ın ikinci müjdesi de gerçek oluyor!

Rusya yıkılıp bağımsız devletler kuruluyor!

Müjdesindeki takallus ‘hilalin uçlarından kırılması’ demek. Hilalin gövdesi olarak Sovyetler Birliği düşünüldüğünde, 91’deki çöküşü ve bugün doğu uçlarındaki Irak’tan Suriye’ye kadar komünist Baas partisinin yıkılışını gösteriyor!

 Bediüzzaman’dan bölgenin ıslah planı!

Üç zulmetten inkişaf “İman, hayat ve şeriat” olmak üzere, Hz. Mehdi’nin vazifeleridir. İlk dönemde, sayıca cüz’i fakat çok ihlâslı talebeler yetiştirip sosyal hayata entegre edecek. 2. dönemde 5 mertebede irşâd edilecek bu salih kitle. Hürmet, merhamet, emniyet, itaat, haramdan sakınmak. Son mertebede de hakiki İsevilerle şeriatın tesisi sağlanacak.

 Bediüzzaman’dan günümüzün gerçek Kürtlerine mesaj!

 2. Meşrutiyet’in tantanalı ortamında, Kürt hamalların olduğu mekânda tebliğ yapıyor üstâd: “1000 senedir tevhid bayrağını birlikte âleme taşıdığımız Türk kardeşlerimize kuvvet ve cesaretimizi sunacağız, onların da akıl ve marifetinden istifade edeceğiz ve asaletimizi de göstereceğiz! Onlar bizim aklımız, biz de onların kuvvetiyken cem olduğumuzda tam manasıyla iyi bir insan oluruz ancak..!”

 Bir ben var bende, benden içeru..!

Büyük zatlar, mühim bir hadiseyle ilgili bir kelâm edecekken, Cenâb-ı Allah ezeli ilmini, işaret ve beşaret vasıtalarıyla ‘konuşturur’! Zira üstâdın deyişiyle “Yazılmaz; yazdırılır! Yağmur yağmaz; yağdırılır..!”

 Suriye için de zafer müjdesi!

“Ey eski çağların, cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunları olan muhterem din kardeşlerim! 500 senedir yattığınız yeter! Artık Kur’an’ın sabahında uyanınız!!!”

 Anadolu kıtası büyüklüğündeki taşı gediğine koymak!

24 Ağustos 1516 Osmanlı -Yavuz Selim, Mercidabık Seferi!-

24 Ağustos 2016 TC -Suriye seferi!=500 sene!

Mazlumların umudu gürbüz Türkiye Cumhuriyeti,

Tam 500 sene sonra Bediüzzaman’ın işareti ve beşareti tecelli ediyor! Sınır ötesi değil; zaten sınırlarımız olan “Misak-ı Milli” hakkımız olan Ata topraklarımızdadır!!!

Şanlı ordumuza muvaffakiyetler diliyorum! Allah (cc), Peygamberinin de övgüsü mazhar olmuş bu necip milleti korusun!

Kuzey Irak’taki Barzani Kürt bölgesi yanında güvenli bölgenin dışında diğer muhataplarımız Suriye devleti olmasının altını bir kere daha çizmek istiyorum!

Doğrusu budur!

Erdoğan Putin görüşmesi sonrasında da böyle olmalıdır olacaktır da!

Akit TV köşe yazarı