BIST9.459,92%-0,68
USD32.5956%0.21
EURO34,8044%0.34
ALTIN2.498,09%0.55

Ekrem’i bırak, TSK’ya bak!

Murat Alan

Abone OlGoogle News
17 Mayıs 2019 01:59

Kamuoyunda oldukça geniş bir kesimi ilgilendiren yeni askerlik sistemi hakkında önemli gelişmeler yaşanıyor.. 

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, önceki gün Külliye’de Başkan Erdoğan’a, MYK üyelerine ve AK Parti kurmaylarına yeni askerlik sistemini tanıtan bir sunum yaptı. 

Halk arasında tek tip olarak da anılan yeni sistemin detayları da bu sunumla netleşmeye başladı..

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yükümlülük sistemini kökten değiştirecek yeni sistemle askerlikte kısa ve uzun dönem ikiliği kaldırılacak. 

Zorunlu temel askerlik eğitimi de 1 ay olacak. 

Yeni sisteme göre, lise mezunu ve altı gençler bir ay temel askerlik yaptıktan sonra zorunlu olarak 5 ay kıta görevinde bulunacak. 

Bu 6 ayın sonunda isterlerse terhis olacaklar ya da sözleşmeli olarak maaşlı 6 ay daha askerlik yapabilecekler.

Başarılı olmaları halinde profesyonel askerliğe geçebilecekler. 

Sözleşmeli er-erbaş, uzman çavuş rütbesiyle orduda devam edebilecek. İlk kez, “yedek astsubaylık” uygulaması yapılacak. Meslek yüksekokul mezunları isteğe bağlı olarak, yedek astsubaylıktan faydalanabilecek. Yeni sistemde bedelli askerlik uygulaması da sürekli hale geldi. Bedelli askerlikte uygulanan yaş sınırı da kaldırılacak.

¥

Askeri kaynaklar, profesyonel askerliğin omurgasının bu sistemle şekilleneceğini söylüyor.

Benim de bu konudaki fikrim net..

“Profesyonel askerlik”ten yanayım..

Yüz binlerce gencin kışlalara doldurulmasının hiçbir anlamı yok.

Modern savaş gereçlerinin, asker sayısının önüne geçtiği bir yüzyıldayız.

18. yüzyılda 10 kilometrekarelik bir alan bin beş yüz askerle ancak kontrol edilebiliyordu.

Bu sayı 19. yüzyılda bin askere düştü..

20. yüzyılda dizel motorların yaygınlaşması ve havacılıktaki gelişmeler, bu sayıyı 500 askere kadar indirdi.

Peki, 21. yüzyılda durum ne?

Yani günümüz dünyasında kaç askerle belirtilen alan kontrol edilebiliyor?

Uydu gözlem sistemleri, link bağlantılı insansız hava araçlarının uzaktan anlık kontrolü adeta askeri anlamda bir devrime neden oldu.

Sıkı durun..

Şu an 100 kilometrelik alan, drone olarak adlandırılan insansız silahlı hava araçlarıyla 1 asker tarafından kontrol edilebiliyor..

Alanında uzmanlaşmış, zihni ve fiziki yeterliliği en üst seviyedeki bir asker, yüz kilometre içindeki tüm hedefleri tehdit durumuna göre sınıflandırıp etkisiz hale getirebiliyor..

Buradaki anahtar kelimemiz ne?

Uzmanlaşmış, zihni ve fiziki yeterliliği en üst seviyedeki bir asker!

21. yüzyılın getirdiği yeniliklere sahip bir asker, 18. yüzyılın 15 bin askerine bedel..

“Profesyonel Ordu” dediğimiz şey tam olarak budur.

Kabaca, 15 bin askere yaptırdığınız işi, 1 askere yaptırabilmenin getirdiği ekonomik ve askeri özgürlüktür..

Düz mantıkla 14 bin 999 çift bottan, 14 bin 999 atletten tasarruf edersiniz..

Hele ordunuz, geçmiş yıllardaki TSK gibi 1 milyon askere sahipse..!

Varın gerisini siz düşünün..

TSK profesyonelleşiyor..

Çaycı, terzi, bakkal, kasap, manavdan oluşan omurgasını, askerliği meslek edinen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarıyla yeniden şekillendiriyor..

Kuru insan yükünün getirdiği külfetten kurtulup, buradan doğan kaynakla savaş makinesini modernize ediyor..

Batı standartlarında hareket kabiliyeti yüksek, modern savunma silahlarıyla donatılmış bir orduya sahip oluyoruz..

Biz domates, patates fiyatlarıyla uğraşırken..

İstanbul seçimlerindeki oy hırsızlığına kilitlenmişken..

Proje Ekrem’in Kıbrıs gezisine odaklanırken..

Hükümet ve ona bağlı Genelkurmay, cumhuriyet tarihinin en köklü reformlarından birini yapıyor..

Hatta devrim bile diyebiliriz..

Bir taraftan da sofistike silah sistemleri yapıyoruz.

MİLGEM Projesi dahilinde inşa ettiğimiz kendi gemilerimiz ve yerli güdümlü füze platformlarının sağladığı avantaj sayesinde, Doğu Akdeniz’de sondaj vurabiliyoruz.

Bize bu güveni veren öz kaynaklarımızın görece zenginliği.. 

Altay, Atak, Milgem, Atmaca, Cirit ve dahası..

Bunların tamamı ancak profesyonel bir ordu tarafından etkili şekilde sevk ve idare edilecek sistemler..

Kasatura, süngü, mavzer dönemi geride kaldı..

Çağın gereksinimlerine uygun, caydırıcı, etkili bir güç olmanın yolu profesyonellikten geçer..

Ve BEŞTEPE iradesi sessiz sedasız bir devrim gerçekleştiriyor..

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler çalışmanın mimarı durumunda.

Siyasi söylemlerin aksine, askerlik vazifesini icra eden bir komuta kademesi ülkemiz için büyük bir fırsat.

İçinde bulunduğumuz politik çalkantı dindiğinde, sis bulutu dağıldığında ne söylemek istediğimiz çok daha net anlaşılacak..

Selametle... 

Murat Alan

Akit TV köşe yazarı