CHP yine geçmişini unuttu..

Özür dahi dilemeden, kendi eylemlerinin sorumluluğunu başkasına yükleyip timsah gözyaşları döktü.

Mevzu Dersim’de yaptıkları değil tabii..

Seyid Rıza meselesi de değil..

Said Nursî’nin ahı da değil..

Nazım Hikmet mi yoksa?

Ne yapmışlar ki Moskof Nazım’a, alt tarafı vatandaşlıktan atıp Cumhuriyet Gazetesinde yüzüne tükürülmesi için fotoğrafını yayınlamışlar..

Ha bir de öldürmek istemişler ama bu kısmı önemsiz mevzu..

Önceki gün 3 fidan muhabbetine başlayınca ana muhalefet, geçmişleri geldi aklıma.

3 fidan ve CHP..

Kim o 3 fidan?

Cevap: Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan..

6 Mayıs 1972’de gerçekleşen idamlarının üzerinden 48 yıl geçmiş ya, onun şerefine..

Şerefine diyorum çünkü idamlarda CHP’nin rolü büyük.

Yas değil, kutlama yapsa yeridir.

İdam kararları TBMM gündemine gelince CHP bir güzel oylamış.

30 “evet”, 2 “çekimser” oy vermişler..

52 CHP’li de oylamaya katılmayarak idam cephesine çalışmış.

Bunlar tarihi gerçekler..

Bütün bu gerçekleri bilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Deniz Gezmiş’in mezarına gitti..

Çok insani bir durum el açıp dua etti.

Ama tek cümle, “Deniz’ciğim senden CHP adına büyük özür dilerim, seni bizim parti astırdı” demedi.

“Ama Deniz’ciğim sen de az yapmadın yani” demedi..

Diyemedi..

Parti içi dengeleri düşünmüş olabilir, yıllar içinde kurt siyasetçiye dönüştü.

Beni şaşırtan CHP, dua ve Cumhuriyetle ilgili bölümü..

Cumhuriyeti kuran parti, onu yıkmaya çalışan Deniz Gezmiş ve o Deniz’e dua eden genel başkan.

Deniz, öğrenci harçlarını protesto ettiği için mi idam edildi?

Deniz, sınav sistemine karşı geldiği için idam edildi?

Deniz, başörtüsü yasağını eleştirdiği için mi idam edildi?

Kendi ifadesiyle “Bu eşkıya düzeni yıkıp devrimci bir ülke kuracağız”.

Gezmiş’in “Bu eşkıya düzeni” dediği ne?

Cumhuriyet Halk Partisinin her fırsatta övünerek kurucusu olduğunu söylediği Laik, Kemalist Türkiye Cumhuriyeti.

Hatta sözde kalmamış, aksiyona da geçmiş Deniz..

Devletin arşivinden yazalım..

İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesinin işgali ve karşıt görüşlü öğrencilerle girdiği silahlı çatışmalar sonrası Hukuk Fakültesinden atıldı.

23 Haziran 1969′da çıkan bir tutuklama kararının ardından Filistin’e kaçtı.

1 Eylül 1969′a kadar FKÖ kamplarında silahlı eğitim aldı.

Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan’la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu kurdu.

Deniz Gezmiş ve arkadaşları THKO’nun kuruluşunu, Ankara’da ABD Büyükelçiliği önünde nöbet tutan polislere kurşun sıkarak ilan etti.

Yaralanan polislerin düştüğü yere, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Sinan Cemgil tarafından THKO bildirisi bırakıldı.

Silah tehdidiyle İş Bankası’nı soydu.

İstanbul’da birçok soygun ve gasp eylemi yaptı.

ODTÜ’de görevli bir kişinin arabasını silah zoruyla gasp etti.

Zorla evine girdiği bir astsubayın eşini tabancayla yaraladı.

Bir astsubayı silah zoruyla kaçırdı.

Şarkışla ve Gemerek’te güvenlik güçleriyle silahlı çatışmaya girdi.

Kusura bakmayın ama gerçekler acıtır!

İşte CHP’nin andığı Deniz bu..

İdam edilirken de imam istemedi, işte dua edilmesine de bunun için şaşırdım..

Bundan sonra yanımda biri “Cumhuriyeti kuran parti CHP’dir” derse, şu veriler ışığında ağzına kürek sapıyla vurmaktan başka seçenek bırakmıyor demektir.

Selametle..