Dün gazetelere göz gezdirirken bir eksik fark ettim..

Muhabir arkadaşlara, “yalan makinesi” nerede diye sordum..

“Sözcü mü abi” dediler..

Hayır ikiz kardeşi deyince!..

Adını dahi söylemeden bulup getirdiler..

Hangi gazete sizce?

Hani şu, “tehlikenin farkında mısınız” başlıklarıyla halkı tahrik eden gazete..

Hani şu, cuntacılarla olan ilişkisini günlüklerinden öğrendiğimiz gazetecinin gazetesi..

Hani şu, “genç subaylar rahatsız” diyerek Genelkurmay Başkanını tehdit eden gazete..

Hani şu, Ergenekon davasında birçok yazarı çizeri tutuklanan gazete..

Hani şu, FETÖ’nün en kahpe operasyonu olan 17/25 Aralık darbesinde kullanılan gazete..

Hani şu, MİT TIR’ları ihanetinde aparat olan gazete..

Hani şu, eski genel yayın yönetmeni Almanya’ya firar eden gazete..

Kediyi tarif ederken, miyavlayan hayvan hangisidir demek gibi bir şey oldu..

Daha ne söyleyeyim?

Cumhuriyet’ten bahsediyorum..

Dünkü manşete bakınca ne kadar haklı olduğumu anladım..

Başlık, “Canımız yandı uçaklar yattı”

Güya orman yangınlarına etkin şekilde müdahale edilmemiş..

Türk Hava Kurumu (THK) özel şirketlere iş vermek için haksız şekilde devre dışı bırakılmış..

THK’nın uçakları hangarda öylece yatmış..

Elleri kolları bağlı şekilde yanan ormanları izlemişler.. 

Bir yetkiliyi de bulup konuşturmuşlar..

Ama isim yok!

Tabii ki isimsiz olacak..

“Kıçımızdan uydurduk” diyemezler ya..

Ne demiş isimsiz yetkili?

“Bizim de yüreğimiz yandı. Bakanlık çağırmadan müdahale yetkimiz yok. Mesele para değil kamu hizmeti veriyoruz, kâr amacı gütmüyoruz. Bakanlık alo dese anında müdahale ederiz.” 

Haberin her satırı ucuz bir algı operasyonuna işaret ediyor..

Mesaj şu: 

“AKP, yandaşlarına ihale vermek için THK’yı devre dışı bıraktı”

Öyle bir şey mi var gerçekten?

Birileri ballı ihale almak için THK’yı devre dışı mı bıraktı?

Birileri ceplerini doldursun diye ciğerlerimiz mi yandı?

Kaz Dağları,..

Orman yangınları..

Çevre katliamı..

Vay be..

Cumhuriyet’çileri tanımasak neredeyse yiyeceğiz..

Hadi meselenin aslına bakalım..

Soru cevapla gidip düzenbazların ipliğini pazara çıkaralım..

Soru şu:

“Orman Bakanlığı her yıl düzenli olarak açtığı yangın söndürme uçak/helikopter kiralama ihalesinde THK’yı devre dışı mı bıraktı?”

Cevap: 2019 yılında 1 yıl süreyle 5 yangın söndürme uçağı için ihaleye çıkıldı.

THK bu ihaleye teklif dahi vermedi. Bunun üzerine pazarlık usulüyle tekrar ihaleye çıkıldı. THK bu ihaleye teklif verdi. 

Üstelik 1 yangın söndürme uçağı için teklif ettiği birim fiyat, aynı yıl ihale edilen helikopterin birim fiyatının 3 katından daha fazla.

Hani kâr amacı gütmeyen bir kurumdu?

Birde THK’nın helikopter kiralama ihalesi var..

Evlere şenlik..

 Önceki yıllardan halen sözleşmeleri devam eden farklı iki yükleniciden 16 helikopter kiralanmış. 

Bakanlık 1 yıl süreyle 18 helikopter daha kiralamak için ihale açmış.

Bu ihaleye THK da katılmış..

THK kâr amacı gütmüyor ya!

Mantıken “en düşük teklifi verecek” diye düşünüyorsunuz değil mi?

Yanlış!

THK’nın teklif tutarı en düşükler değil, en yüksekler arasında..

Haliyle en düşük teklifi veren firma ihaleyi almış…

Fırtına bundan sonra kopmuş..

Eeee..

Hani kâr amacı gütmüyordu THK..

İhaleye fesat mı karıştırılsaydı?

En yüksek teklife mi verilseydi ihale..

Hayatları yalan, iftira, tezgâh, ucuz operasyon..

Yüksek teklifleri sebebiyle hangarda yatırılan, bakım onarım, personel giderleriyle kurumu zarara uğratan isimsiz THK yetkilisine sözümüz olsun..

Yönetim kaynaklı zarar ziyanı belirleyeceğiz..

Satır satır inceleyip, hesap sorulmasını sağlayacağız..

Bu da bizim gazetecilik görevimiz olsun..

ERSOY DEDE’DEN BİR MERHABA BEKLİYORUZ

Üstteki satırı yazdığım esnada Serdar Sengir aradı..

“Ersoy ağabey 24 TV’den ayrılmış haberin var mı” dedi..

24 TV’yi severek izlerim, kimliği tarzı olan bir kanal..

Birlikte üzüldük..

Bir yığın laf söyledik..

Gereksiz bir üzüntü aslında..

Kısa vadeli bir ayrılık..

Zira Ersoy şahane bir gazeteci değil mi?

Evet öyle..

Entelektüel birikimi çok fazla..

Hitabeti çok iyi..

Habertürk’ü bilmem ama CNN Türk’e renk getirir..

TRT’deki o sert devlet ciddiyetinin yıkılmasına katkı sunar bence..

Kısık sesli bir elvedadan ziyade, yüksek sesli bir merhaba olacak gibi.. 

Selametle..