Bugüne kadar sırasıyla HEP, ÖZEP, ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP, ÖZGÜR PARTİ, DTP, BDP, DBP ve HDP’yi kurdular..

Tabelası HDP Genel Merkezinin bir odasında bekletilen birkaç parti daha vardır mutlaka..

PKK’yla irtibatı sebebiyle yüzlerce üyesi tutuklandı..

Onlarca yöneticisi soruşturmalara konu edildi..

Birçok üyesi dağa militan kazandırırken baskın yedi ve cezaevine konuldu..

PKK ve legal sahada faaliyet gösteren unsurlarıyla mücadele adına askeri, siyasi, ekonomik ve psikolojik bir sürü tedbir uygulandı..

Kimisi başarılı oldu..

Bir kısmı örgüt ve legal sahada faaliyet gösteren unsurlarının daha gelişmesine zemin hazırladı..

Her türlü yöntem denendi..

Ama hiçbiri Hacire ananın HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde başlattığı eylem kadar etkili olmadı..

Beyaz tülbentli..

Kaybedecek bir şeyi kalmayan cesur bir anne çıktı..

Önce görmezden geldiler..

Baktılar ki olmuyor Hacire ananın beyaz tülbendine kara çalmak istediler..

Sonra “devletin ajanı” dediler..

Olmadı “polis kullanıyor bunu” dediler..

Yetmedi “oğlu zorla evlendirilmek istendiği için kaçmış” dediler..

Zorla evlendirilenler soluğu Kandil’de mi alır?

Bu aptalca açıklamaların tamamını köşeye sıkıştıkları için yaptılar..

Olmadı..

Tutmadı..

Yutmadı kimse..

Yalın ayaklı bir annenin “ben evladımı istiyorum” feryadına kulak tıkayamadı savaşın baronları..

Hacire ananın evladını sessiz sedasız götürdükleri gibi sessiz sedası geri getirdiler..

Evladını, kara propaganda da pek mahir olan güruhun elinden söküp aldı..

Teröristlerin tam “oh beee bitti bu iş” dediği anda yeni Hacire analar belirdi..

Ve yıllardır yapılamayanı bu analar yaptı..

HDP’ye kepenk kapattırdılar..

Her eylemde esnafa tehditle kepenk kapattıranlar, 3 anneden korkup kepenk kapattı..

An itibarıyla 7 anne daha HDP il binası önünde evlatlarını bekliyor..

Onlar da gelecek!..

Nereden mi biliyorum?

Propaganda ve algı yönetiminde yıllardır devletin 5 adım önünde olan bu terör seviciler kaybetti de oradan biliyorum..

Özgürlük, barış, adalet, kardeşlik, insan haklarından dem vuran HDP’nin maskesi düştü..

Bu, korku, savaş ve kandan beslenen baronlara geri adım attırıyor..

Bir yerlerden çıkıp gelecek yine o çocuklar..

Sadece HDP’nin maskesini düşürmedi Diyarbakır anaları..

Faili meçhuller üzerinden rant devşiren dernek, vakıf, platform ne varsa maskesi düştü..

Sözde barış havarisi İHD’nin de maskesini düşürdüler.

Tabipler Odasının da maskesi düştü..

Baroların baronlarının da maskesi düştü..

HDP tarafından açıkça sömürülen cumartesi anneleri lehine 63 duyuru, rapor ve basın açıklaması yapan, bir o kadar yürüyüş ve destek eylemi tertipleyen İHD’den çıt yok..

İHD’ye, Tabipler Odasına ve diğerlerine bir sorum var..

Sizin için kriter ne?

Günlerdir evlatları için HDP binası önünde yatıp kalkan kadınlar anne değil mi?

Cumartesi eylem yapanlar anne de, haftanın her günü aç susuz il başkanlığı merdivenlerinde ağlayanlar anne değil mi?

Aaa unuttum..

Onlar “dövletin ajanı” değil mi?

Kandil güdümünde olmayanlara destek vermiyor musunuz?

Sobelendiniz..

Deşifre oldunuz..

İnsan hakkı değil sizin derdiniz..

Duyarlı, namuslu, şerefli STK’larımız harekete geçmeli..

Diyarbakır analarına sahip çıkılmalı..

Her şeyini, umutlarını, yarınlarını bir namlunun ucuna teslim etmek istemeyen analar yalnız bırakılmamalı..

Cumartesi anneleri de, Diyarbakır anneleri de terör rantçılarının insafına teslim edilmemeli..

Selâmetle..