Hadise’den Kara Fatma’ya nasıl döndünüz siz?

MURAT ALAN

Kara Harp Okulu’ndaki mezuniyet töreninde korsan yemin edip kılıç çeken teğmenlerle ilgili soruşturma, bildiğiniz üzere tamamlandı.

Kara Harp Okulu’nda 30 Ağustos günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen mezuniyet töreninde, organize olan bir grup teğmen tarafından 28 Şubat sürecine ait korsan metin okunmuştu.

15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra kaldırılan ve 960 mezun teğmenden yaklaşık 350’sinin kılıç çekerek okuduğu korsan yemindeki, “karşılarında bizi bulacak”, “kılıçlarımız keskin ve hazır olacaktır” şeklindeki sözler askeri cunta bildirilerini çağrıştırmıştı.

Milli Savunma Bakanlığı’nın inceleme başlattığı korsan yemin skandalıyla ilgili ilk somut gelişme, biz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katıldığı G20 zirvesini takip etmek için Brezilya’nın Rio şehrindeyken yaşandı.

Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda (EDOK) yürütülen soruşturma neticesinde, ifadesi alınan teğmenlerden 5’inin ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilecekleri belirtildi.

Korsan yemini okutan teğmen Ebru Eroğlu dahil, alay komutan vekili, bölük komutanı ve tabur komutanının da ihraç talebiyle disipline sevk edildiği kaydediliyor.

İlk defa 29 Ocak 1999’da yani 28 Şubat sürecinde yönergeye eklenen ve 29 Mart 2023’te yönergede yapılan değişiklikle kaldırılan korsan metnin, amirlerin ikazlarına rağmen alternatif tören icra edilerek okunmasının ciddi disiplinsizlik olduğu kararlaştırıldı.

Dünyada ilk defa 3 harp okulu birincisinin kadın olması gururunu yaşayan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bu gururu yaşamasını sabote ettiği değerlendirilen korsan yemin eylemi ile ordunun itibarının zedelendiği bildirildi.

Söz konusu teğmenlerin suç vasfının “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demek değil, amirlerin ikazlarına rağmen basını da davet ederek, alternatif yemin organize edip disiplinsizlik yapmak olduğunun altı çizildi.

Peki muhalefet ne diyor?

“Teğmenler ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ dedikleri için atılıyorlar.”

Açık bir çarpıtma, bariz bir yalan, koca bir iftira değil mi bu?

Bu çarpıtmalar seküler kesimi kışkırtmak için yapılıyor.

Muhafazakar kesimi de ikna etmek lazım değil mi?!

Onu da unutmamışlar..

Bir ekip de sosyal medyada, Ebru Eroğlu’yla, milli mücadelenin sırtında top mermisi taşıyan kadınlarımızı mukayese ediyor.

Kullandıkları kupüre baktım, Sözcü’nün dünkü 1. sayfasından..

Haberde, “Ebru Eroğlu yüreğinde bu kadınların emanetini taşıyor” başlığı kullanılmış.

Kara Fatma, Hafız Selman, Halide Onbaşı, Gördesli Makbule’yle, komutanlarının talimatına kulak asmayan Ebru Eroğlu’nu ilişkilendirmişler..

Kullandıkları fotoğraflara baktım hepsinin başı kapalı..

Yahu bir haddinizi bilin haddinizi..

Milli mücadelenin bu önemli şahsiyetleri sizin egemen olduğunuz dönemde yaşasaydı, kışlanın kapısının önünden dahi geçemezlerdi..

“Yauvvvv kafanız da 28 Şubat’ta kaldı değişin bir azizim” diyen gevşeklere hatırlatalım, daha 2 ay önce bu gazete manşetinden, “Harbiye Orduevinde çarşaflı selfi” ifadelerini kullanarak tesettürlü kadınları hedef aldı.

“Acaba burası İran mı Suudi Arabistan mı?” diye merak etmişler…

Şimdi köşeye sıkışınca o çarşaflıları hatırlıyorlar..

Kara Fatma’ların, Gördesli Makbule’lerin omuzlarına basıp, yukarı çıkacaksın, aşağı bakıp, “bu tipler ne böyle yahu, Arabistan mı burası” diyeceksin..

Ohhh keyfe bak..

29 Ekim’de CHP’li belediyelerin kaç tanesi Kara Fatma’yı hatırladı?

Sözcü, Cumhuriyet, Karar ve diğerlerinde yayınlanan CHP’li belediyelerin konser ilanları ortada..

Sefasını Hadise’nin bikiniden bozma iç çamaşırı ile sürüp, cefasını “Yallah Arabistan’a” dedikleri Kara Fatma’lara çektirirler.

Bizim Ebru Eroğlu ile sorunumuz yok!

Kandırılıp beyni yıkanan, bu tür işlere alet edilmek istenen teğmenlerle bir derdimiz yok.

Disiplinsizlik bu eylem için aslında en hafifi tabir..

Fatura sadece bu teğmenlere kesilmesin..

Onları bu tür operasyonlarda sahaya süren derin ve karanlık bir yapı var..

Adresini de herkes biliyor..

Basit bir disiplinsizlik vakasının çok ötesinde, TSK’daki emir komuta zincirine yönelik bir kasıt var.

Komutanlara, komuta kademesine yönelik bir tehdit var!

Millet için büyük fırsat olan mevcut komuta kademesine, Yaşar Güler gibi Hulusi Akar’dan devraldığı bayrağı sorunsuz devam ettiren isimlere mesaj var!

“Genç subaylar rahatsız” diyerek, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e aba altından sopa gösteren gücün verdiği mesajı iyi okumak lazım!

Bu zihniyet, genç subaylara koca genelkurmay başkanını gözaltına aldırıp, çöp arabasında taşıtmıştı!

Bunu bir daha yapamazlar; güçleri yetmeyecek zaten ama yapmak için de her yolu denerler..

Dikkatli olmak lazım!

Selâmetle.