Başkan Erdoğan’ın diplomasının sahte olduğunu öne sürdüler..

Üniversite açıklama yaptı ama yetmedi bunlara..

Hocası çıktı, “benim öğrencimdi” dedi..

Yine yetmedi bunlara..

İşlerine gelmedi, algıya devam dediler..

Diploması yayınlandı..

Yine yetmedi bunlara..

Çünkü Pennsylvania öyle emir buyurdu..

O vakte kadar her fırsatta, bu iddianın bir kurgu olduğunu söyledik..

Kafalarda soru işaretleri kalmasın, saf Anadolu insanı bu yalan furyasından etkilenmesin diye maddi delillerle tek tek izah edildi ama sonuç yok!..

Hani Anadolu’ da bir söz var..

“Domuz gibi biliyor ama, işine gelmiyor” denir..

Baktık laf anlamıyorlar, artık biz de mizaha vurduk..

Biri sorduğunda, “heee Murat Alan anlat bakalım, bu sahte diploma meselesi nedir, yandaş gazeteciler ne diyor” dediğinde, basit cevap veriyorum..

Lise mezunu bir adam, 22 senedir sizin ağababalarınıza karşı seçim kazanıp, onların burnundan da getiriyorsa, helal olsun o adama diyorum..

Ne denebilir ki başka?

“Aha diploması bu” desem, “sahte” diyorlar..

“Aha bu hocası” desem, “satın alınmış” diyorlar..

Başkan Erdoğan’ın diploması yüzde yüz gerçek ama, bel bağladıkları adamlarınkinde büyük bir soru işareti var!

Sahte diploma goygoycularını sus pus eden bir tartışma dönüyor.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun şahsi özgeçmişinde, “Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünü kazandım. Bir süre sonra kaydını Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi İşletme bölümüne aldırdım. KKTC’de iki yıllık eğitimin ardından İstanbul Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü’ne yatay geçiş yaptım ve 1994 yılında mezun oldum.” ifadesi yer alıyor.

İmamoğlu katıldığı bir programda, genelde düşük puanlı öğrencilerin tercih ettiği özel bir üniversiteden, İstanbul Üniversitesi gibi yüksek puanla öğrenci alan üniversiteye geçişini, “derslerim de iyiydi Allah için, ben de başvuru yaptım İstanbul Üniversitesi’ne. Zaten o dönemde 3 sene bu geçiş işleri oldu. Sonra da iptal edildi. Bir daha hâlâ geçiş yapamıyorsun. Biz başvurduk, biz de geçiş yaptık ve geldim İstanbul’a. Üniversite yaşamımda yoğun bir iş hayatım başladı, benim burada. Ticaret yaptım, babamın işi olan inşaat işiyle haşır neşir oldum. Hatta işimin yöneticisi oldum, meşhur köfteci dükkanlarımı açtım. Acayip işim var, acayip mesaim var. Bu esnada yine duramadım, hem fakülte takımında hem de üniversite takımında futbol oynamaya başladım” ifadesiyle izah ediyor.

Ben, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “ay em okey” düzeyindeki İngilizcesiyle, İstanbul İngilizce İşletmeden nasıl mezun olduğunu sorgularken, deneyimli gazeteci Fuat Uğur işi beş basamak öteye taşımış..

“Bu kısmı işin çerezi, asıl skandal Ekrem beyin yatay geçişinde” diyor Fuat Uğur ve şu tespitlerde bulunuyor: “Anlattıklarının hiçbiri doğru değil. Türkiye’de üniversite sınavlarına girdin. İÜ İngilizce İşletme bölümü en az 400 puanla aldığından, doğal ki kazanamadın. Ama sen ne yaptın? Parayı bastırıp Girne Üniversitesi’ne girdin. Sonra da 1990’da Girne Üniversitesi’nin denkliğini kabul etmediği halde İstanbul Üniversitesi’nin puanla kazanamadığın İngilizce İşletme bölümüne, yasa dışı olarak yatay geçiş yaptın. Dolayısıyla diploman geçersiz.

İÜ ile Girne Üniversitesi arasında yatay geçiş, sen geçiş yaptıktan tam dört yıl sonra başladı. Ama sen o sırada çoktan “mezun” olmuştun.

Babanın dediğine göre senle birlikte 11 kişi daha varmış. Yani 400 puan ve üzeri alan 12 öğrencinin hakkını yemişsiniz bir de. Ayıptır Ekrem bey o diplomayı iade et.”

Vahim bir iddia!..

Ben inanmak istemiyorum!..

Koca İBB başkanı hükümsüz diplomaya mı sahip?

Ama benden çok, sahte diploma goygoycusu bir güruh vardı onların sorgulaması lazım bu işi..

Fetullahçıların, Başkan Erdoğan’ı itibarsızlaştırmak için ortaya attığı yalanın peşine takılıp, 7-8 yıldır “sahte diploma” diye yırtınıyorlar…

Alın size samimiyet testi..

1990 senesinde yatay geçiş mümkün değilse, İmamoğlu nasıl İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaptı?

Hadi düşün peşine, sorgulayın azıcık onurunuz varsa!

Onlar sorgulamaz!..

Sorgularsa ödenek kesilir..

Öyle ya, her saniye deprem bekleyen koca kentin reklam bütçesi deprem bütçesinden fazla..

YÖK ve İstanbul Üniversitesi’nin bir an önce harekete geçmesi lazım..

İmamoğlu’nun gerek kendi sitesinde, gerekse dijital mecralarda yaptığı açıklamada belirttiği tarihlerde bu işlem mümkün mü?

Hangi yıl ve ne gibi şartlar arandı?

Belirtilen tarihte düşük puanla öğrenci kabul eden özel bir üniversiteden, yüksek puanlı devlet üniversitesine geçiş yapılabiliyor muydu?

Ben yine “ay em okey” kıvamında bir soru sormak istiyorum Ekrem Başkana..

“Üniversite yaşamımda yoğun bir iş hayatım başladı benim burada. İşimin yöneticisi oldum, meşhur köfteci dükkanlarımı açtım. Acayip işim var, acayip mesaim var” diyorsun ya, resmi belgelere göre o da yanlış!

Bak yanlış diyorum nazik olmak için, YALAN demiyorum!

O köfteciyi öğrenci olduğun dönemde değil, mezun olduktan 1 yıl sonra açmışsın ya da baban sana açmış..

Hep mi yanlış (!) konuşuyorsun Ekrem Başkan? Selametle..