Futbol evrenseldir, her ülkenin kendine has taraftar gelenekleri vardır. İşte onlardan biri de topraklarında tarih kokan Avrupa şehri Roma…

Emekliliği üzerinden seneler geçmesine rağmen sokakta top oynayan çocukların “Totti…Totti...Totti…” diye ismini haykırdığı, her maç önü Roma Olimpiyat Stadyumu’nda buluşan binlerce kişinin tek bir ağızdan Marco Conidi'nin "Mai sola mai" adlı şarkısının o sözünü söylediği gibi "Sen çocukken oynadığım ilk oyunsun ve hala oynamaya devam ediyorum, sen Roma’sın.” çılgınca bir sevgi bu takımın sevgisi.

Roma taraftarına göre; elit kesim Lazio’yu tutar, gerçek halk ise doğuştan Roma taraftarıdır. Roma taraftarı, şehrin koruyucusu gibidir. Takımları ismini şehirden almış, bu şehirde doğanların ilk aşkı o takımdır ve bu aşk onlarla beraber büyümeye devam eder ve bu derinleşen sevdanın bir manifestosudur aslında.

Bu şehir, takımı için yaşar; Roma deplasmana gittiğinde, taraftarlar topluca seyahat eder, İtalya ve Avrupa’daki deplasman tribünlerini tamamen doldurur. Takımı yaşama şekli oldukça tutkulu, bazen aşırıya kaçan bir hal alır. Örneğin, bazı futbolcular şehirde rahatça dolaşamazlar, çünkü hemen tanınır ve halk tarafından alkışlanırlar mesela Roma efsanesi Francesco Totti, uzun bir süre şehir merkezine gidememişti; çünkü tanınırsa şehirde hayat dururdu.

Bu aşk, tek bir sonucun çok ötesine uzanıyor... Roma, yaklaşık bir asırlık tarihinde sadece 3 şampiyonluk kazandı, ancak bu asla sorun olmadı. Elbette, Roma kazandığında şehirde büyüleyici, coşku dolu ve heyecan verici bir hava eser; Konferans Ligi zaferi sonrası şehir adeta yıkılmıştı.

Gazeteci arkadaşım Flavio Tassotti, koyu bir Roma taraftarı olarak, “Roma’nın ne yaptığı benim günlerimi, hatta varoluşumu bile etkiler. Roma sahadayken ben de oradayım; o iki saat boyunca dünya durur, çünkü Curva Sud’deki bir tezahüratın dediği gibi: 'Seninle sahaya iniyorum.' Benim de hissettiğim bu; sahaya inmek, Roma’ya eşlik etmek ve onu hiçbir zaman yalnız bırakmamak," diyor.

Aynı şehir takımlarının maç yapması derbi olur. Roma taraftarı ise Lazio maçlarını sıradan bir maç olarak görmekte, sadece kağıt üstünde bir derbi. Çünkü, onlara göre Lazio taraftarı; İngiliz topraklarında İskoç gibi hisseden elit sürüsüdür. Onlar için Roma ile karşılaşmak hayati önem taşır, ancak Roma taraftarı için öyle değil, çünkü Roma taraftarı şehrin derbisine saplanıp kalmak istemiyor; tekrarlıyorum, Roma şehrin takımı. Bazıları için Lazio yok hükmünde, hatta bazı Roma taraftarları Juventus ile daha büyük bir rekabet hisseder.

Gazetecilik mesleğini Roma aşkıyla yapan dostum Flavio Tassotti’ye teşekkürlerimi sunuyorum.