İstanbul’da yaşayan, çay tarımını – üretimini – çaycıların zor şartlar altındaki mücadelesini çok yakından ve iyi bilen bir Rizeli olarak; AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ın 11 Mayıs 2020 tarihli kabine toplantısı sonrasındaki korona virüsle ilgili tedbirler ile yöremizi ilgilendiren açıklamalarını açıkçası büyük bir üzüntü - esefle karşıladım!...

Çay; başta Rize olmak üzere Trabzon, Giresun, Artvin ve kısmen de Ordu illerinde yaşayan ve bir milyonu aşkın üreticinin geçimini sağladığı “altın yaprak – altın filiz” olarak tanımladığı en değerli tarım ürünlerimizden biridir. Çaya bağlı olarak başta devlet kuruluşu olan ÇAYKUR olmak üzere özel sektör de faaliyet göstermekte, yöre insanı da dolaylı – dolaysız tüm harcamalarını bu ürüne göre ayarlamakta, açıklanan taban fiyatları üzerinden de “harcama senaryoları” nı düşünmeye başlamaktadır.

Çayı – ÇAYKUR’u politikalarına alet eden siyasiler her zaman hüzünlü sonuçlarla karşılaşmış, kayıp edebiyatı yapmışlardır. Geçmişteki yaşanmışlıklardan ders çıkartmak ve kırgın / kızgın / küskün hemşehrilerle karşılaşmamak adına KPSS – mülakat ya da noterlerin kura çekimleri sonuçlarına göre personel alarak kadro şişkinliğinin önüne geçen AK Parti iktidarı, artık ÇAYKUR’da torpil – adam kayırma söylentilerinin bir nebze de olsa önüne geçmiş, zarar eden kuruluşu “çok kârlı” kuruluşlar arasına sokmuştur. Yer yer yöre insanından geçmiş yönetimlerle ilgili şikâyetler gelmiş olsa bile bunları da bir şekilde ört bas edip üstünü kapatan ve tazmin yoluna giden AK Parti, bazen gönülleri hoş tutsa bile bazen de kırgınlıkların önüne geçememiş, buna rağmen yöre insanının engin hoşgörüsüne sığınmaktan da geri kalmamıştır.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep TayyipERDOĞAN’ın da açıkladığı gibi 2019 yılı yaş çay taban fiyatı 2,90 TL /kg ve destekleme primi de 40 krş/kg olmak üzere toplam 3,30 TL / kg’dı.ÇAYKUR geçen yıl rekor bir alım yaparak toplam 751 bin ton yaş çay alımı karşılığında 2.2 milyar TL ödeme yapmıştı. Bu yıl yaşanılan olumsuz durumlar da göz önünde bulundurularak, destekleme primiyle birlikte çayın – yöre insanlarından farklı beklenti içerisinde olanların varlığına rağmen -en az 4 TL / kg olması bekleniliyordu. Ancak taban fiyata % 12.75’lik bir zam verilerek 3,27 TL /kg yapılması, bir önceki yılda kg başında 40 krş olan destekleme priminin 27 kuruşunun geri alınarak 13 krş verilmesi toplamda da çay fiyatının – akıllara zarar bir şekilde – 3,40 TL / kg yapılması ve bir önceki yıla göre toplamda 10 krş zam yapılması neyin eseridir? Sayın ERDOĞAN’a akıl veren danışmanlar ordusu, çok büyük hatalar yapıyor. Daha önceki siyasilerin ve partilerin başına gelen durumun aynısı AK Parti’nin de başına gelecek ve gemi su almaya başlayacaktır. Bunu da şimdiden söylüyorum…

Çaya verilen daha doğrusu verilmekten imtina edilip verilmeyen fiyatların haricinde bir de İstanbul gibi büyük şehirlerde geçici olarak ikamet eden / bir şekilde buralara gelen ve sadece Rizelilerin sayısının 100 bin olduğunu ve diğerleriyle birlikte bu rakamın 300 bine ulaşacağını göz önünde bulundurduğumuzda, çay üreticilerinin korona virüs tedbirleri kapsamında oldukları yerlerde tutulmaya ısrar edilmesini de anlayabilmiş değilim. Vatandaşlarla “inat” derecesinde ısrar etmek, insanları “üretim” alanlarından (tarlalarından) uzak tutmaya ve despot kararlarla baş başa bırakmaya kimsenin hakkı ve yetkisi de yoktur. Bir an önce yörelerine – tarlalarına ulaşmak isteyen yöre insanı, 19 Mayıs gecesinde bitecek olan “kısmî yasaklar” ın ardından İçişleri Bakanlığı tarafından e – devlet üzerinden imzalanacak belgeyle birlikte gönderilecekleri ve halen daha tutulmaya devam etmesinin açıklanması da vatandaşın canını burnuna getirmiştir. Birileri “REİS” bilip bellediğimiz AK Parti lideri ERDOĞAN’ı çok yanlış yönlendiriyor. İleride bunun faturasını birileri ödeyecek ve bunun da ceremesini mutlaka çekmiş olacaktır, ama olan AK Parti’ye ve lidere olacaktır, “demedin!” demeyin!...

Dalga geçer gibi belirlenen bu fiyat açıklanmadan önce keşke rakam 4 TL/ kg da açıklansaydı da alım – ödeme politikası sonraya bırakılsaydı daha iyi olurdu. Gerçekten de açıklanan bu çay alım fiyat politikası ve insanların - yarı açık cezaevinde tutulması gibi – büyük şehirlerde zapt – ü rap altında tutulmaya devam edilmesi, çay üreticisi üzerinden yöre insanını çok üzmüştür. Bu insanlar, ilerleyen süreçlerde bunun da karşılığını gösterecektir, bundan da hiç kimse şüphe duymasın!...

Önümüzdeki 3 yıl sonrasında “seçim” var, öyle ya da böyle sandıklar tekrar Karadenizlinin – Rizelinin ya da diğer bir ifadeyle “çay üreticileri” nin önüne gelecektir. Bu süreç o kadar da uzun bir süreç değildir. Elbette ki beklenilip verilmeyenlerin karşılığı, “sağ” ın paramparça olması – AK Parti’nin içinden birden fazla “parti” çıkartması, “cumhur ittifakı”nın dağılacağı söylentisinin çıkmış olması vb nedenlerden dolayı “AK Parti Gemisi” su almaktan öte batmaya başlayacaktır. Bu konuda bir an önce tedbir alınması gerekiyor.

Hem İstanbul’dan ve hem de Rize’den hemşehrimiz olan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN’a seslenmek istiyorum;

Bir an önce bu hatadan dönünüz ve yöre insanının istek / ihtiyaçlarına cevap veriniz. Bu dava üç beş kuruşa feda edilemeyecek kadar “yüce”, bu bölge birilerinin elinde pespaye edilmeyecek kadar kıymetlidir. Bunu en iyi bilenlerden biri de sizsiniz ve eminiz ki bu hatadan da dönmüş olacaksınız!...