BIST10.247,75%-0,86
USD32.2697%0.06
EURO34,6842%0.01
ALTIN2.393,90%-0.27

Bebek yüzlü katil;  Bill Gates

Günay Ertan Akgün

Abone OlGoogle News
08 Mayıs 2020 06:21

İnsanlığın - toplumun faydasına olan her şeye imza atan ve atılmasına aracılık eden herkesin önüne saygıyla eğilir, şapka çıkartılır. Ancak sağ gösterip sol vuranlar; Masum görüntülerinin arkasına saklanıp yaptıklarının “insanlık” adına olduğunu söyleseler bile pek de inandırıcı gelmiyor, sadece güçlerine güç katıp ceplerini doldurmakla meşgul oluyorlar.

Lobi, tarikat, STK, iş dünyası ve üzüntü verici de olsa mafya gibi baskın grupların etkisinde kalarak “iş” yapmaya çalışanlar; hedef kitlelerine insan – hayvan ve nebatatı oturttukları ve bunu da geliştirmiş oldukları teknoloji sayesinde yaptıkları zaman “fayda” sağlamaktan ziyade “katliam” a sebep ve tüm değerlerimizi de alt üst etmiş olurlar. İşte böyle tipler, “zengin” dahi olsa ve “faydalı insan” gibi görünseler bile yaptıklarıyla esasında “katil ruhlu insanlar” dır. Bunlardan biri de masum – şirin ve bebek yüzlü gözüken ama arka planda / kendi iç dünyasında katil olan dünyanın “2 numaralı” zengini Bill GATES’dir.

Asıl adı “William Henry “Bill” Gates III” ama daha çok Bill Gates ismiyle tanınan bu elektronik meraklısı ve sonrasında da dahisi, 28 Ekim 1955’te ABD – Washington – Seattle’de zengin bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelir. Bilgisayara, elektroniğe ve teknolojiye olan merak ve yaklaşımdan dolayı Harvard’daki üniversite eğitimini de yarıda bırakarak ortağı Paul ALLEN ile birlikte Microsoft’u kurmuşlar. Bu şirket üzerinden Windows işletim sistemini pazarlamaya ve bu yolla ünlü APPLE şirketinin tedarikçisi olmaya başlamışlardı. Bu süreçten uzun uzadıya bahsetmek istemiyorum. Bill GATES, 2008 yılında Microsoft’tan ayrılarak görevini Satya MADELLA’ya devretmiş ve % 6.4’luk hissesiyle Microsoft’un en büyük hissedarı olmaya devam etmiş, etmektedir. Yaşı kemale ermiş, yorgun düşmüş, yerli yabancı tüm işadamlarının öyle ya da böyle bir şekilde “onursal” lığa doğru giden bir “başarı çizgisi” vardır. Kader mi yoksa arka planında “sosyal sorumluluk” adı altında başka planlar mı dersin her iş adamının böyle bir “öykü” sü vardır.

Microsoft’tan ayrılan Bill GATES, eşiyle birlikte “The Bill and Melinda Gates Foundation” adlı bir vakıf kurmuş, bunu fonlayarak sağlık, eğitim, düşük gelir, sosyal çözülme gösteren topluluklara “yatırım” odaklı destek (!) olmak amacıyla projeler üretmeye ve çözümler bulmaya çalışmıştır. İşte bu noktadan itibaren karşımıza farklı bir Bill GATES çıkmakta, yaptıkları – konuştukları tartışılmaktadır.

Teknolojik imkânlarını kullanarak topluluklar üzerinden devletlerin geleceğini köreltmeye, insanlara pranga vurarak – çip takarak otokontrolü sağlanmış varlıklar haline getirmeye, aşı – çip – virüs tartışmaları üzerinden gelecekteki planlamalarını “varsayımlar” a dayandırmaya çalışan Bill GATES, korona virüs (kovid - 19) gündeme gelince yine dünya kamuoyunun dikkatlerini üzerine toplamayı başarmış ve virüsün çıkmasına sebep olduğu iddia edilmiştir. Böyle düşünenler haksız da sayılmaz. Neden mi; Bundan tam 5 yıl önce 2015 yılında TED toplantısındaki konuşmasında “yakın bir gelecekte insanlığı nükleer bir tehdit değil pandemiye yol açan bir virüsün beklediği” ni dile getiren Bill GATES, virüsün yıkıcı sonuçlarını görünce 25 Nisan 2020’de İngiliz The Times Gazetesi’ndeki açıklamasında “En büyük kâbusum gerçek oldu!” diyerek aslında planlı bir senaryonun da itirafını yapmış oldu. “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” misali bugün virüs tartışmalarının odağında yer alan – komplo teorilerinin “tek adres” olarak gösterdiği Bill GATES’in sicili bayağı kabarık bir durumda.

“Sports.ru” adlı internet sitesinin instagram canlı yayınına konuk olan efsanevi Rus tenisçi Marat SAFİN’in virüs ve Bill GATES ile ilgili söylediklerine bir göz gezdirelim;

“Bence tüm insanlığı derilerinin altına yerleştirilmiş çiplerle yaşamaya hazırlayan bir süreçten geçiyoruz. Yaşadığımız bu günleri yıllar önce Davos Ekonomi Zirvesi’nde planladılar ve neler yaşanabileceğini simule ettiler. Bill GATES, 2015 yılında ne demişti? Bir pandemi ile karşı karşıya kalacağımızı ve insanlığın yakın gelecekteki düşmanının nükleer savaş değil bir virüs olacağını söylemişti. Bill Gates’in ileri görüşlü olduğunu ya da iyi bir tahminde bulunduğunu sanmıyorum. Bence her şeyi en başından itibaren biliyordu. Bence virüsle ilgili yaşananlar, bize gösterilen ya da söylenilen gibi değil. Ancak insanlar buna inanıyor. Televizyonlardaki korku senaryolarına inanıyor. Hatta bazıları medeniyetin son bulacağına inanıyor. Ben buna inanmıyorum. Yakında hepimizin derisinin altına çip yerleştirecekler. Tüm dünyayı eve hapsettiler. Her şey istedikleri gibi ilerliyor. Bence politik liderlerden daha büyük figürler var. Gerçek para babaları… Ve dünyayı da aslında onlar yönetiyor. Onlara isterseniz “gölge hükümet” isterseniz başka bir şey deyin. Adı ne olursa olsun mühim değil. Belki de varlığından bile haberdar olmadığımız güçler var. Rothschild ve Rockefeller aileleri en bilindikleri ancak onların da arkasında birileri var.” (Takvim Gazetesi, 15 Nisan 2020)

ABD Başkanı Donald TRUMP’ın uzun süre danışmanlığını üstlenen ve ABD kulislerinde “efsane” olarak da tanınan ABD’li yazar ve siyasi danışman Roger Stone’un “The Answer” (Cevap) adlı radyo programında Joe Piscopo’yla konuşmasında; “Bill Gates’in bu salgının yaratım ve yayılım sürecindeki rolü çok önemli. Bazı arkadaşlarım bu iddiaların gerçek olmadığını söylerken diğerleri de çok mantıklı buluyor. Gates ve diğer küreselciler bu aşıları ve mikroçipleri zorunlu hale getirdi. Kimse benim bedenime mikroçip takamayacak.” (Takvim Gazetesi, 20 Nisan 2020) demesi de hem Rus tenisçiyi haklı çıkartmış ve hem de Gates’in hiç de masum olmadığını hatta virüse kanlı ellerinin bulaştığını göstermiştir.

Bu gün virüs üzerinden komplo teorilerinin odağında olan Gates’in, yaptıkları iddia olmaktan öte gittiği gibi bu zat da sanıldığı kadar masum değildir. Bir suikasta kurban giden ve halen daha öldürülmesinin sırlarla dolu perdesi aralanmayan ABD eski başkanlarından John F. Kennedy’nin yeğeni Robert Francis Kennedy Jr., Bill Gates’in “Aşı Diktatörlüğü” nü açıklıyor; Çocuk felci için1.2 milyar dolar harcamayı vaat eden Bill Gates, Hindistan Ulusal Danışma Kurulu (NAB)’nun kontrolünü ele geçirdi ve 5 yaşından önce her çocuğa 50 çocuk felci aşısı zorunlu kıldı. Hintli doktorlar Bill Gates’i yıkıcı bir aşıya zorladığı için suçladılar. 2000 – 2017 yılları arasında 496 bin çocuğu felç eden çocuk felci salgını meydana geldi. 2017 yılında Hindistan Hükümeti Gates’in aşı rejimini geri çevirdi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de bunu bildiklerini itiraf etmişti. Afganistan, Kongo, Filipinlerdeki tüm salgınların da Gates’in aşılarıyla bağlantılı olduğu bilinmekte iken DSÖ’nün bir şey yapmamasının tek sebebi; Gates’in vakfı tarafından fonlanmış (desteklenmiş) ve buna devam ediyor olmasıdır. Yani bir nevi bal tutan parmağını yalıyor.

Aşı, çip, “kürtaj” yoluyla nesilleri yok etme ve “doğum kontrol ilaçları” sayesinde toplumları kısırlaştırma, virüs yoluyla biyolojik saldırı, hayvanları klonlama (kopyalama), gdo (genetiği değiştirilmiş organizma) çalışmaları, dublör kullanılarak liderleri ortadan kaldırma vb. faaliyetlerin arkasında eli kanlı bebek yüzlü katil Bill Gates vardır. Bununla ilgili gerçekleri gün yüzüne çıkartmaya devam edeceğiz.

Günay Ertan Akgün

Akit TV köşe yazarı