BIST9.882,47 %0.56
USD34.7598%0,08
EURO36,5756 %0.11
ALTIN2.952,12 %0.05

GELECEĞİNİ MİLLETİYLE PAYLAŞMAYAN DEVLET

Günay Ertan Akgün

Abone OlGoogle News
03 Aralık 2024 10:17

Bir düdük öttürülmüş gidiyor, bir dizi olayları seyredip duruyoruz.Adına; “tiyatro” desek devlete olan bağlılık inancımıza yazık olur, “film” desek senaristi belli değil – senarist diye karşımıza çıkanlar da “bölüm yazıcısı”, “oyun içinde oyun var!” desek arka plandaki başrollerini tanımasak da figüranlarını biliyoruz. Yani ne diyelim; Şaşırıp kaldık!...

Son zamanlardaki gündeme baktığımızda üst perdeden dillendirilen ve “devlet aklı” nın arkasına saklanılıp dile getirilen yaşanmışlık, edep ve devlet terbiyesine sığmayacak şekilde ifade edilenler gerçekten de neyin habercisi?!... Keşke, gündemi belirleyen ya da durduk yerde gündem oluşturan muhataplar, sorumuzu cevaplasalar da milletimizin kalbine soğukluk girmese – beyinlerinde de çakallıklar düşünülmese, hani diyorduk ya; “Kurtlar dinlendikleri zaman ortamdan fırsat bulup sahaya inen çakallar kendilerini kurt sanırlar!”, varsa böyle bir durum; YAZIKLAR OLSUN!...

Vatan; haini deve – severi de pire olsa o pire büyür büyür yeri gördüğü zaman o deveyi çakıyla kesmesini de bilir. Aziz ve asil milletimizin sabır damarları boşuna zorlanmasın, hele hele test edilmeye de çalışılmasın. “Bırakın toprağını bir çakıl taşını dahi vermem!” diyen Sultan Abdülhamid’in emaneti olan Filistin’in ne hâle geldiğini görmüyor musunuz?!...

Biz Türkler; zoru gördüğünde kaçan bir millet değiliz, hiçbir zaman da olmadık, belki devletsiz kaldık ama yerine yenisini de kurmayı bildik ve bu konuda haddinden fazla tecrübemiz – şamarımız – sillemiz vardır. Bunu tekrar tekrar denemek isteyen varsa hodri meydan buyursun denesin. Savaşlardan korkmayan ve yüzlercesinden alnının akıyla çıkan bu millet, terörden ve onun pis figüranlarından mı korkacak, Allah aşkına güldürmeyin insanı!...

15 Temmuz 2016 darbe gecesi F16 uçağına maymuncuk anahtarını fırlatıp korkutmaya çalışan kardeşimizi, ömründe görmediği tankı alıp kullanan abimizi, mutfakta yemek pişirdiği sırada darbenin yapıldığını öğrenen ve yemeği fırında bırakıp hafriyat kamyonuna atladığı gibi şehadet şerbetine koşan ablamızı, bunlar gibi şeref tablomuzda yer alan gazi ve şehitlerimizi bilmeyen – görmek istemeyen istediği testten geçebilir ve acı tecrübesini de yaşamış olur.

Millet devletiyle, devlet de milletiyle güçlüdür. Milletsiz devlet, başsız gövde gibidir. Bunun içindir ki, biz; diğer devletlere benzemeyiz, milletiyle özdeşleşmiş millî bir devletiz. Bu yüzdendir ki, bu milletin; arkasından dolanarak, hinlik düşünerek, çakallık peşine koşarak atılacak her bir adım güdük kalmaya – mağlup olmaya mahkûmdur. Devlet, geçici de olsa hükümetsiz kalabilir ancak millet bu devlete hükmetmesini de bilir, yıllarca bunu bilmedi – dildirmedi mi? Devletini sahipsiz bırakan milletin günün sonunda yaşayacağı tek şey; “devletsizlik” olur, olacaktır!...

Aziz ve asil Türk milleti; sığ politikalarda gündem oluşturmayı, bulanık denizlerde yüzmeyi, kapalı kapılar ardında film fırıldak çevirmeyi de bilmez. Bunları sezinlediği zaman; ne parti, ne iktidar, ne dava ve ne de ideoloji dinlemez. Bunu denemeye kalkmayın, kendi ikbaliniz – mevki – makam ve koltuklarınız uğruna millete oyun oynamayın. Bunları yapmaya çalışanların esamesi okunmuyor, sizler de bunlardan bir tanesi olursunuz, “demedi!” demeyin, olursunuz!...

14 Mayıs 2023 son genel (milletvekili) ve ardından iki hafta sonra tekrarlanan 28 Mayıs 2023’teki cumhurbaşkanlığı seçimi ile en son 31 Mart 2024’deki yerel seçimler olmak üzere son üç seçimde milletimiz bir mesaj vermek istedi, en azından bunlardan bir ders çıkartın. DEM – CHP’nin oyları devşirilecek, PKK sevicisi – destekçisi Kürt seçmenlerden oy dilenilecek diye devletin – milletin geleceğine dinamit koymayın, o dinamitler patlarsa sizler de altında kalırsınız, oturduğunuz mevki – makam ve koltuklarınız da sizleri kurtaramaz. Dost, acı ama doğruyu söyler. Söylemiyorsa da o; “dost” değildir, düşmanınızı da uzaklarda aramayın!...

Aziz ve asil milletimiz, hangi karanlığı aydınlığa çevireceğini gayet iyi bilir. Her seçim ya da dönem değişikliğinde bunu açıkça gösterdi, kimini baş tacı edip kimine de yol verdi. 22 yılını bitirip 23. Yılından gün alan AK Parti ve son beş yıldır da temsil ettiği Cumhur İttifakına da kırmızı kart göstermesini de bilir. Yaşanılanları sakince ve aklı selim bir şekilde – son zamanların moda tabiriyle – uhulet ve suhuletle değerlendirelim. Bunları yaparken de milletimizi yok soymayalım, görmezden gelmeyelim. Diğer türlü milletimiz de sizleri yok sayar ve en yakın zamanda önüne konulacak olan sandıklara da sizleri - bir daha çıkartılmamak üzere – gömer, gömecektir.

Devletimizin anlı şanlı yetkilileri, gündem belirleyen basiret ve feraset sahibi idarî ve siyasî unsurlar; Etrafımızdaki çakalların – tilki bozuntularının ekmeğine yağ sürecek işlere imza atmayın, kendinizi ve devletimizin geleceğini de karanlığa gömecek işlerden uzak tutun.

Unutmayalım ki;

Geleceğini milletiyle paylaşmayan devlet, cephede savaşacak millet bulamaz!...

Günay Ertan Akgün

Akit TV köşe yazarı