BIST9.693,46%1,77
USD32.5882%0.18
EURO34,8206%0.39
ALTIN2.508,92%0.98

Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan taviz mi veriliyor?

ArzuErdoğral

Abone OlGoogle News
14 Eylül 2020 10:02

Doğu Akdeniz’deki bir aylık faaliyetlerinin ardından Oruç Reis’in Antalya Limanı’na dönmesi sonrası bazı endişeler gündeme geldi.

“Haklarımızdan vaz mı geçiyoruz, neler oluyor?” sorusunu iyi niyetle soranların dışında şimdiye kadar “Akdeniz’de ne işimiz var?” söyleminde bulunanların sorması ise ilginçti.

Hükümet ne karar alırsa tersini yapma alışkanlığı içerisinde olanlar ve hakikaten ne olduğunu merak eden ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki hak mücadelesini destekleyenler için cevap Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan geldi.

Bakan Akar “Plan çerçevesinde ileri geri hareketler olacaktır. Oradaki haklarımızdan vazgeçilmesi söz konusu değil” diyerek Türkiye’nin tavrını bir kez daha ortaya koydu.

Hakça bir paylaşım olması koşulu ile daha önce de müzakere olabileceği zaten belirtilmişti.

CHP’den ise beklenmedik bir çıkış geldi. Oruç Reis'in Antalya açıklarında demirlemesini 'taviz' olarak değerlendiren CHP, "Hükümeti, haklı davalarımızda taviz vermemeye çağırıyoruz" açıklamasını yaptı.

“İyi de daha önce neredeydiniz?” diye sormazlar mı size!

Bu işe karşı çıkan ve hükümetin durduğu noktayı eleştiren açıklamalarınızı unutmadık.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak mesela Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yalnız kaldığını belirterek, “ülkeler bir araya geliyor, bölgesel iş birlikleri ortaya çıkıyor ama Türkiye burada yok. Bizim karşı çıktığımız, Türkiye’nin bu yalnızlığının dayanılmaz hafifliğidir” diyordu.

CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır, "Tüm maliyetler hesaplandığında, yaklaşık 2 milyar dolar Akdeniz'in derin sularına gömülecektir" ifadeleri ile Türkiye'nin yaptığı arama çalışmalarının iptal edilmesini istememiş miydi?

Hükümet ne karar alırsa onun karşısında durma alışkanlığı yerine “diyalog kapıları sonuna kadar kullanılsın ama diyaloga yanaşmazlar ise haklarımızın biz de sonuna alınmasının arkasındayız, bu konuda atılacak adımları destekliyoruz” demek çok mu zor?

Öte yandan GKRY ile ABD arasında imzalanan mutabakat muhtırasına tepki gösterilmeyeceğini nasıl düşündünüz?

En az sizin olduğunuz kadar KKTC'nin ve ülkemizin Doğu Akdeniz'deki çıkarlarını savunan bir devletimiz varken “mutabakata ilişkin olarak şu ana kadar bir açıklama yapılmamış olmasını esefle karşılıyoruz” demenizin bir anlamı var mı?

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, 12 Eylül'de GKRY ile ABD arasında imzalanan ve GKRY'de "Kara, Açık Denizler ve Liman Güvenliği Merkezi" kurulmasını öngören mutabakat muhtırasının Kıbrıs Türk tarafını yok saydığını belirterek Türkiye’nin tepkisini gösterdi.

ABD tarafsızlığa davet edildi.

Türkiye, Doğu Akdeniz’deki haklarımız için Fransa’dan ABD’ye kadar birçok ülke ile mücadele ediyor.

Herkes içini rahat tutsun, haklarımızdan taviz verilmesi asla söz konusu olamaz. Türkiye her yolu deniyor. Sonra birileri çıkıp da neden müzakere yapmadınız demesin. Gerektiğinde Oruç Reis tekrar Doğu Akdeniz’de yerini alır.

Bu yoldan dönüleceğini sanmak ise saflığın ötesinde kötü niyetin göstergesi olur.

Devletimize güven esastır. Hele ki şimdiye kadar Türkiye’nin hakları için böylesine çalışan bir Cumhurbaşkanı ve hükümet varken!

Fitnelere kapılmadan gereken neyse onun yapılacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Şunu da belirtelim ki gerçekten Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan taviz verilseydi buna karşı duran bir CHP alkışlanırdı.

Ama yanlış yer de yanlış bir açıklamaydı, hepsi bu!

ArzuErdoğral

Akit TV köşe yazarı