KCK Ana Davası'nda HDP milletvekilleri Leyla Güven, Musa Farisoğulları ve MİT TIR'ları görüntülerini Can Dündar'a ilettiği gerekçesiyle yargılanan Enis Berberoğlu’nun geçtiğimiz hafta kesinleşmiş cezaları nedeniyle vekillikleri düşürüldü.

Gören de, CHP'li Berberoğlu “siyasi ve askeri casusluk maksadıyla devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak", HDP Milletvekili Leyla Güven ve Eren Bülbül’ü şehit eden teröristin cenazesine katılan HDP Milletvekili Musa Farisoğulları da “ Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan değil de durup dururken ceza alıp milletvekillikleri düşürüldü sanır.

Anında arsız bir savunmaya geçmede pek mahir olanların hedeflerinden biri de TBMM Başkanı Mustafa Şentop oldu.

CHP ve HDP birlikte Şentop’a sistematik bir biçimde saldırı başlattı. Hukuki olarak vekillikleri düşmüş olan bu kişilerin suçları sabit ve kesinleşmiş. Birisi malum uluslararası bir örgüte aparat olmuş, diğer ikisi 35 yıldır sivil, asker, bebek demeden katletmiş terör örgütünün vekili!

Bütün bu suçları işledikten sonra sanki sütten çıkmış ak kaşık muamelesi görmek bir tek bizdeki muhalefetin tutumu. Peki, neden hedefte Mustafa Şentop var? Buradaki bir ayrıntıyı sizlerle paylaşmak istiyorum. FETÖ’nün yargıdaki vesayetini bitiren isimlerin en başında Mustafa Şentop geliyor.

Şimdi tek elden çıkmış gibi tüm vatana ihanette birleşenlerin Mustafa Şentop’a saldırması kendisi için şahsi görüşüm odur ki şeref madalyasıdır.

Şentop’un dediği gibi anayasa ve iç tüzük açık ve üç ismin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin yasama döneminin sonuna kadar beklenmesi yönünde bir teamül de yok!

Anayasa'nın 84. maddesi açık. Bu maddeye göre kesinleşmiş yargı kararları okunarak üç ismin TBMM Genel Kurul'da milletvekillikleri düşürüldü.

Ama dert başka, biz de o derdin ne olduğunu çok iyi biliyoruz.

YÜRÜYECEKLERMİŞ…

Yargılama sonucu verilen kararlar bağlayıcı niteliktedir.

Hele ki ortada terör gibi bir suç varsa buna karşı duracak girişimlerde bulunmak da yapanı başka bir suç işlemeye iter.

Kimse suçu ve suçluyu övme hakkına sahip değildir.

Ama muhalefet tam bunun tersini yapma konusunda birleşti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Enis Berberoğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi, içinde yaşadığımız 20 Temmuz sivil darbe sürecinin bir sonucudur, millet iradesinin yok sayılmasıdır. Adaleti, hakkı ve hukuku sağlamak için demokrasi mücadelesine devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ey Kılıçdaroğlu, sen sürekli 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle OHAL'in ilan edildiği 20 Temmuz gününü kast ederek ne yapmaya çalışıyorsun?

MİT tırları kumpası FETÖ işi değil miydi?

Berberoğlu görüntüleri kimden ne maksatla alıp, Can Dündar’a verdi?

Ya sen HDP!

CHP’ye ortak mücadeleye geçelim diye çağrı yapıyorsun. Üstüne de, Türkiye'nin farklı noktalarından Ankara'ya yürüyüş başlatma kararı almışsın!

Siz de hiç hakkaniyet duygusu olmadığını biliyoruz.

Ama siz de bilin ki artık bu ülkede devletin kılcal damarlarına girmiş ve size destek vererek ikinci bir Gezi denemesi yaptıracak bir FETÖ yok!

Ya aklınızı başınıza alırdevletin yargısının verdiği karara saygı duyarsınız ya da devletten gereken cevabı alırsınız.

PKK’nın siyasi uzantısı partiniz, hem teröre destek verip hem de Kürt kelimesini ağzına almaktan da vazgeçsin.

Kürtlere en büyük zarar sizin kirli zihniyetiniz…

O zihniyet ya öyle ya da böyle bu topraklardan silinecek, bunu da böyle bilesiniz!