BIST9.094,53%0,16
USD32.3844%0.12
EURO35,0520%0.10
ALTIN2.326,40%0.26

Pompeo aşığı, ABD sevici solcular!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
19 Kasım 2020 08:07

Nasreddin Hoca fıkrası ile başlayalım..

Gerçeğin üzerine örtmek için..

Düşülen durumu gizlemek için..

Yüzyıllar öncesinden bize aktarılan, şahane bir kıvırma temalı fıkradır..

Nasreddin Hoca eşekle biraz da seri şekilde giderken..

Sendeler ve eşekten düşer..

Nasreddin Hoca’nın eşekten düştüğünü gören çocuklar, biraz da alayvari şekilde söylenirler:

- Aaa… Nasreddin Hoca eşekten düştü..Eşekten düştü!..

Nasreddin Hoca gayet rahat, hiçbir şey olmamış gibi..

Düşme pozisyonunu tevil ederek, şöyle der:

- Ne olmuş ki? Düşmesem de zaten inecektim..

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, seri ziyaretlerde bulunmak üzere kendisine tahsis edilen uçakla, önce Fransa’ya uğrar..

Cumhurbaşkanı Macron ile görüşür..

Türkiye’ye gelir..

Ne Cumhurbaşkanı, ne mevkidaşı Dışişleri Bakanı ile görüşemez..

Patrik ile buluşup, Gürcistan’a uçar..

Gürcistan’da Cumhurbaşkanı ile görüşür..

Devamında Gürcistan Başbakanı ile görüşür..

Böyle bir tablo karşısında..

Türkiye’ye gelip, ne cumhurbaşkanı ile, ne de bir resmi yetkili ile görüşebilen Pompeo’nun durumunu kim kurtarıyor?

Nasreddin Hoca, “Ben zaten inecektim” diyor, kendi durumunu savunuyor da..

Pompeo’dan, ABD Dışişleri Bakanı’ndan bir açıklama yok..

Bizdeki “Go home”cular Pompeo’yu savunuyorlar..

“Pompeo düştü ama.. Zaten inecekti” demeye getiriyorlar..

Hatta..

Dahasını iddia ediyorlar..

Bırakın “Go home”cu bir söylemi..

Kendileri kıbleyi, kıblenin yönünü bilmedikleri için, tam da Müslümanları “ABD askerlerine karşı namaz kılarak tazimde bulundular” suçlamasını kendi hayatlarında tekrarlayıp..

ABD sözcülüğüne soyunuyorlar..

Pompeo yağdanlığına soyunup..

“Türk Dışişleri Bakanı’nı İstanbul’a çağırdı.. Bakan Mevlüt Çavuşoğlu İstanbul’a gitmeyince, Pompeo ile görüşemedi!”

Caaart.. Kaba kaaat!

Çok da meraklı idik, Pompeo ile görüşmeye..

Adam Fransa’ya gitmiş, Cumhurbaşkanı ile görüşmüş.

Aynı ziyaretler serisinde, Gürcistan’a gitmiş, hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile görüşmüş.

Ama Türkiye’deki Cumhurbaşkanı, “Görüşme trafiğim yoğun..” demiş, sallamış..

Adamın ağrına gitmiş.

“Ne yapayım, ne yapayım..” diye kara kara düşünürken..

“Buldum, buldum” diye yağdanlıkları devreye girmiş..

“Sen yine ziyaret gündemini değiştirme..

Türkiye’ye gel..

Seni kabul eden resmi bir yetkili olmayacak ama..

Biz ne güne duruyoruz?

Biz, senin dalkavukluğun için burdayız..

Sen gel, burdaki patrik ile görüş.. Gerisini biz hallederiz..

Masabaşında bir haber yazarız..

‘ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu İstanbul’a çağırdı.. Mevlüt Çavuşoğlu İstanbul’a gidemeyince, görüşme olmadı’ muhabbeti ile, senin eşekten düştüğünün üstünü örteriz..”

Operasyon aynen böyle gerçekleştirildi..

Yazık ki, bu operasyonda, Cumhuriyet’teki solcular kısmen..

Ama daha azılı şekilde..

Emperyal devletlere karşı olduğunu iddia eden Birgün gazetesi..

Onunla paralel yayınlara imza atan internet siteleri ve televizyon kanalları bu söylemi Türk toplumuna dikte etmeye çalıştılar..

Adamlarda utanma sıkılma yok..

Hani diyeceğim ki..

Tayyip Erdoğan’ın randevu vermemesini görmezden geliyorlar..

Öyle bir şey yok ama..

Haydi bir saniyeliğine, onu da doğru kabul edelim, diyelim ki, Pompeo gerçekten, Dışişleri Bakanımızı İstanbul’a çağırdı..

Böyle bir terbiyesizlik karşısında..

Türkiye’deki emperyalizm karşıtlarının..

Kemalist geçinen, “Türk, öğün, çalış, güven” diyen milliyetçisinden başlayın, ABD karşıtı sosyalistlere kadar..

Hepsinin..

“Helal olsun Dışişleri Bakanımıza.. ABD’li meslektaşının, terbiyesizce tavrına karşı, haddini bildiren bir cevap vermiş.. Görüşmemiş.. Tebrikler Sayın Mevlüt Çavuşoğlu.. Başımızı öne eğdirmediğin için.. ABD Dışişleri Bakanı’na haddini bildirdiğin için” demeleri gerekmez mi?

Gerekir de..

Bu tavrı gösterecek dik duruş ile, bizdeki solcuların, bizdeki Kemalistlerin arasında üç kuşak fark var..

Adamlar, ABD’li bakanın lehine, bir de senaryo yazıp, AB uşaklıklarını hayata geçiriyorlar..

“Pompeo düşmedi ki, düşmedi ki.. O zaten inecekti” algısı ile, beş kuruşluk rezil bir fotoğraf veren Pompeo’nun itibarını kurtarmaya çalışmakla yetinmiyorlar..

Bir de bunun üzerinden..

“Devlete bak.. ABD’li bakan geliyor, kimseyi tınlamadan, Patrik ile görüşüp, çekip gidiyor.. Devlet bitmiş” diyerek.. Türkiye’ye saldırıyorlar..

Ulan hokkabaz..

Desene, “Adam geldi.. Bakan mıymış, ne imiş.. Dünya devi ülkenin Dışişleri Bakanı mıymış, ne imiş.. Bizdeki hiçbir resmi görevlide tın yok.. Gelmiş... Gitmiş.. Ne karşılayan var, ne uğurlayan..”

Diyemiyorlar..

Bir de ABD uşaklığına, ABD sözcülüğüne soyunuyorlar..

Somut örnek mi istiyorsunuz?

Kemalist Cumhuriyet ile başlayalım:

“Ankara’ya uğramayan Pompeo” diye başlıyorlar..

Sonrasında lütfen kabilinden, ‘Erdoğan’ın programı karışık’ cevabı verilmiş” diye devam ediyorlar. Ama başlıkları “Pompeo krizi” şeklinde..

Pompeo Ankara’ya uğramadığı için mi Erdoğan ile görüşememiş? Yoksa Erdoğan “Trafik karışık” dediği için mi, Pompeo Ankara’ya gidememiş?

Çözemedi iseniz..

Sonrasını yazmayayım.. Ayıp kaçar..

Daha sol çizgideki Birgün ile devam edelim:

“Pompeo ziyareti kızdırdı” diye başlık atmışlar..

Pompeo’nun İstanbul’da patrik ile görüştüğü belirtilip, sonrasına da şu eklenmiş: “Ankara ziyarete tepkili!”

Erdoğan, Pompeo’yu kabul etmiyor..

“Dersini verdi, yolladı” diye başlık atması gereken Birgün..

Sanki Pompeo’ya randevu verilmiş de.. Pompeo randevuya gitmemiş, sadece Patrik ile görüşüp, Türkiye’den ayrılmış gibi..

“Ankara ziyarete tepkili” diyor..

Kemalist Sözcü’yü mü merak ediyorsunuz? O da diğerlerinden farklı değil..

“Ankara’ya geçmeyen Pompeo, diğer ülkelerdeki programlarının aksine, yetkililerle görüşme yapmadı.”

Yani, “Ankara’ya çağrılmayan” değil, “gitmeyen” Pompeo..

“Türk resmi yetkililerin görüşmediği” değil, “kendisinin resmi yetkililerle görüşmediği” bir Pompeo..

Söyler misiniz, kendi devletinin resmi görevlilerini bu kadar aşağılayan adamların bu yaptıkları vatana ihanet değilse, nedir?

ABD’ye yağdanlık değilse nedir?

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı