Sınırımızın dibinde PYD’ye terör devleti kurdurmamak için, Suriye’ye girdik.. Afrin’e operasyon düzenledik..

“Suriye bataklığına girersiniz ama, çıkamazsınız” diyerek, o büyük operasyonu, itibarsızlaştırmaya çalıştılar.

Konuyu bilmeyenler, sadece uzaktan siyaset yürütenler değil. Deniz Kuvvetlerinde yıllarca görev yapmış tümamirallik rütbesine çıkmış insanlar. Korgeneral rütbesine çıkan emekli generaller bile.. Bu söylemle karşımıza çıktılar..

Karadeniz’de doğalgaz bulduk..

Hemen cevap yetiştirmeye koyuldular.

Sanki dünya genelinde herkes doğalgazı karadan çıkarıyormuş gibi, “Bulunan rezervler, deniz içinde... Denizden çıkarılması zor.. Ve üstelik çok derinde. Onu çıkarmak için harcayacağımız para, elde edeceğimiz gelirle başa baş çıkar” diyenler mi dersiniz..

Sanki daha önce tümü ile yerli gemi ve mühendislerle arama yapılıyormuş, gibi yerli gemimizde yabancı mühendisler de eklenince doğalgaz bulunmuşcasına.. “Doğru söyleyin, o arama gemisinde, kaç yabancı mühendis çalışıyor, söyler misiniz” diyenler mi?

Daha önce aynı arama çalışmalarını, kiraladığımız yabancı gemilerle yapmıyormuşuz gibi, “Hani hani, yerli arama gemisi ile bulmuştunuz doğalgaz rezervini. Tamam, gemi bizim mülkiyetimizde ama. O gemiye milyonlarca dolar kira ödemiyoruz ama.. Bakın kaç tane yabancı mühendis varmış o gemide” diyen mi..

Yetmedi..

Doğalgazı bulmak değil, depo yapmak sorunmuş gibi.. Depolamadan tüketime vermek mümkün değilmiş gibi.. “Doğalgazı çıkarsak bile, depolama gücümüz yok, bu bulduğumuz rezerv pek bir işimize yaramaz” diyen mi..

İsrail’in 3 yılda çıkardığı doğalgaz örneği olmasına ve daha “Merkez Bankası faiz artışmiktarını” açıklamadığı halde, onu bile “satın alarak” inen dolar kurları gerçeğine rağmen, bulunan doğalgazın da daha çıkarılmadan önce piyasada önceden satın alacağı (sağlayacağı) Türkiye lehine pozisyonlar gerçeğine rağmen, “O kadar sevinmeyin.. 5 yıldan önce, günlük hayatımıza hiçbir etkisi olmaz” diyen mi..

Neler neler anlatanları gördük, neler neler söyleyeni dinledik.

Hani diyesimiz geldi: “Biz bu doğalgazı niye bulduk ki? Niye bu kadar yükün altına girdik ki.. İşimize yaramayacak doğalgazı hangi akla hizmet edip tespit ettik?”

İnsanı, doğalgazı bulduğuna bulacağına pişman ettiler..

Arada başka örnekler de var ama.

Şimdi son örnekle devam etmiş olalım..

Şimdi, Ermenistan’ın 28 yıldır işgal altında tuttuğu Azerbaycan toprağı olan Karabağ’ın kurtarılması operasyonunda..

Yine aynı karşı uyarılara muhatap olduk.

Kimisi, “Rusya kazandı” diyor..

Yani, Azerbaycan canını dişine takıyor, topraklarının bir kısmını zaten geri aldı. Geri alınanlar için şu an bir tartışma bile yok.

Ama henüz almadğı, ama almak üzere olduğu topraklar için de Rusya’nın kefaleti ile Ermenistan o toprakları da kısa ve somut bir takvim belirterek boşaltmayı taahhüt etti.

Henüz Azerbaycan’ın geri almadığı, ancak Ermenistan’ın boşaltma sözü verdiği topraklarda belli sayıda Rus askeri bulunması kararlaştırıldı diye..

Bizim içimizdekiler kafayı çıkarıp, yorumları yapmaya başladılar..

“Rus askeri var, Türk askeri yok!”

Anlatmaya çalışıyoruz, “Baba siz ne diyorsunuz öyle.. O toprak Ermenistan’ın işgali altında idi. Şimdi o işgal sona eriyor. Ermenistan askeri çekiliyor. Azerbaycan oraya artık hakim olacak. Rus askeri ise, bir süreliğine güvenlik amaçlı olarak o alanda bulunacak. Ki bu bölgeler henüz geri alınmayan topraklar. Geri alınan topraklarda, kesinlikle Rus askeri falan yok” diyoruz..

Onlar dönüyorlar, “Karabağ’da Türkiye’ye kazık” diyerek, tekrar manşet atıyorlar.

“Rus askeri 5 yıl boyunca o alanda kalacak”mış.

“Sonrasında bu sürenin tekrar uzatılması mümkün olacak”mış..

“Türk askeri gözetleme merkezlerinde olacak ama Rus askeri sokaklarda da olabilecek”miş..

Daha neler neler..

Yapma, mızıkçı arkadaş, o bölgenin tamamı, 28 yıldır zaten, Ermenistan işgali altında idi. Şimdi yarısı kurtulmuş, yarısı da kurtulmak üzere. Biraz insaf. Dünden daha kötü değil, dünden çok çok daha iyi durumdayız. Bu ne olumsuz bakış açısı” diyoruz..

Negatif adamlara, söz dinletemiyoruz..

Bizim mahallemizdekiler bile..

“Rusya Savunma Bakanlığı’nın yayınladığı haritaya göre kurulacak Rus karakolları” renkli görüntüler eşliğinde, yeni dönemde Rus karakollarının nerede olacağını gösteren çizimler yayınlıyor..

Sanki düne kadar, Rusların orada üsleri yokmuş.

Fazladan Ermenistan askerleri de o toprakta işgalci olarak da bulunmuyormuş gibi..

Şimdi ilk defa, yeni kurulacak Rus karakolları ile bölgedeki Rus hakimiyeti hayata geçiriliyormuş gibi..

Algı çalışmasını sürdürüyorlar..

Türkiye’de çıkan bir gazete olduklarını unutuyorlar.

Sanki Rus gazetesi imişler gibi. Rus Dışişleri Bakanı’nın sözcülüğüne soyunarak.

Lavrov’un açıklamasını sayfalarına taşıyıp, “Kararı Azerbaycan değil, Rusya veriyor” takdimi ile “Türkiye havadan denetleyecek, yere inmeyecek” başlığı atıyorlar.

Haklarını yemeyelim, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamasını da vermişler.

Rusya Dışişleri Bakanı’na ayırdıkları alanın helen yanıbaşında. Daha küçük bir yer işgal ediyor. Üstelik, Türk Dışişleri Bakanı’nın açıklamasının altına, adeta nazire yaparcasına, bir de fazladan, “Lavrov Türkiye olmayacak dedi!” diye ekleme yapmadan da geri duramıyorlar..

Kemalist Cumhuriyet gazetesi de adeta “Yaşasın” diyerek, havalara zıplarcasına başlık atmış: “TSK orada olmayacak”.

TSK orda olacak da..

Varsayalım olmayacak..

Siz zaten, Afrin’e operasyon düzenlenirken, “Suriye’de ne işimiz var” dememiş miydiniz?

Libya’ya istihbari çalışmalar için destek vermek üzere giden askerimizin varlığını eleştirmemiş miydiniz?

“Türk askeri, riske atılıyor” dememiş miydiniz?

Libya’da şehid olan iki görevlimiz için, “Mezarlarına isimleri bile yazılmadı” türünden ahlaksızca saldırılarda bulunmamış mıydınız?

Bırakın da şimdi TSK, Karabağ’da İHA’ları ile SİHA’ları ile bölgede olsun.. Azerbaycanlı askerler zaten bölgede.. Ermeni askerler zaten alanı boşalttı. Fazladan TSK’dan bir miktar asker de gözlem evlerinde var..

Daha ne istiyorsunuz?

Hani bizi, “Doğalgazı ne halt ettik de bulduk. Keşke bulmasaydık” deme noktasına kadar getirenler var ya...

Türkiye’nin bugünkü güçlü durumundan kıskançlık duyup, rahatsızlıklarını akla ziyan yorumlarla ifade edenler var ya..

İşte onlar, şimdi bize bir de..

“Karabağ’ı işgalden kurtarmaya niye kalkıştık ki. Keşke öyle işgal altında bıraksaydık” dedirtmek için, dört koldan operasyon çekiyorlar..