BIST9.693,46%1,77
USD32.5355%0.02
EURO34,7190%0.09
ALTIN2.499,53%0.61

Biden hayranı bizim yalakalara bir sürprizim var!

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
07 Kasım 2020 08:58

Tayyip Erdoğan kıskançlığı, sadece zıt kardeşler İyi Parti ile HDP’yi değil..

Sadece “28 Şubat mağduruyum, eşim başörtü sebebi ile haksızlığa uğramıştı” diyen Ahmet Davutoğlu ile 28 Şubat’ın zalimi CHP’yi değil..

Sadece “Bunların içinde hangisi Türk” deyip, çarşaflı İranlı diplomat eşleri ile Ali Babacan’ın başörtülü eşinin fotoğraflarını birlikte yayınlayıp “Aralarında bir fark yok” imasında bulunularak eşine hakaret edilmek istenilen Ali Babacan ile ülkenin despot oligarklarını değil..

Sadece “Sivas’ı yakan Temel Karamollaloğlu” diye düne kadar küfredilen SP Genel Başkanı ile ona küfreden CHP’nin Alevilerini değil..

Sadece Mısır’ın, BAE’nin, Suud’un İsrail ile yan yana gelip, ortaklaşa hareket etmesi ile değil..

Tayyip Erdoğan’a karşı, Türkiye içinde ve Türkiye dışında ne kadar karşıtı varsa, hepsi bir araya gelerek..

Yetmedi..

Şimdi, Tayyip Erdoğan karşıtları arasında, kim daha sert karşıt ise, ona yağcılık yapma furyası ile de zirveye taşınan bir karşıtlık paranoyası başlatıldı..

Somut örneği ne? ABD seçimleri..

Trump, Tayyip Erdoğan’a yönelik saygısızca ifadeler içeren mektup yazınca, Trump’dan yanatavır takınan bizim ulusalcı medyamız..

Trump’ın mektubu üzerinden, “Ne oldu, ne oldu? Asrın liderimize bakın, Trump ona nasıl hakaret etmiş” diyerek, kendi ülkesinin cumhurbaşkanını itibarsızlaştırmaya çalışanlar..

Nerede ise Trump’ın gidip, “Tayyip Erdoğan’a nasıl da nezaket dışı ifadeler kullandınız, çok teşekkür ederiz” diyerek elini öpmeye hazırlananlar..

Hemen sonrasında..

Trump’ın yakın çalışma arkadaşlarının, “Erdoğan ile yakınlığı çok gelişmiş durumdaydı. Birbirleri ile çok iyi anlaşıyorlardı. Trump, Erdoğan ile iyi anlaştığı için, onun lehine birçok karar aldı. Türkiye’ye yönelik yaptırımlar kararında, Senato’ya karşı direndi” yorumları ortaya çıkınca..

Bir de..

Trump’ın rakibi Biden’ın, hayatı boyunca hep Türkiye karşıtı uygulamalara destek verdiği kronolojik olarak listelenince..

“Trump kazanırsa, Tayyip Erdoğan ile iyi anlaştığından, bize malzeme çıkmaz. Ama Türkiye düşmanı Biden kazanırsa, aslında Türkiye aleyhinde kararlar alacak ama.. Olsun.. Türkiye zarar görecek olsa bile.. Aslında bu zararlar, Tayyip Erdoğan’ın hanesine yazılacak. Biden ile Erdoğan bir kavgaya tutuşursa, oooohhhh! Yeme de yanında yat.. Keyfimize kimse bir şey diyemez” düşüncesine kapılarak..

Düne kadar “Tayyip Erdoğan’a hakaret etti, niye bir şey diyemiyorsunuz” çıkışları ilehedef gösterdikleri, ama alttan alta “Aslan Trump” dedikleri ABD başkanı yerine..

Şimdi birden bire Biden’ci oluverdiler..

Adamın Türkiye düşmanı olduğunu..

Kendileri ifşa ediyor..

Taaa 1974’te, barış harekatımız sırasındaki ABD ambargosunun organizatörlerinden birisi olduğunu, kendileri anlatıyor..

Ama..

Trump’ın Türkiye aleyhtarı “gel-git akıl” hareketlerini yeterli bulmamış olacaklar ki..

Şimdi Biden’ın ABD Başkanlığı’na seçilmesini arzu ediyorlar.

“Biden seçilsin ki, Tayyip Erdoğan’ı köşeye sıkıştırsın” modunda söylemler geliştiriyorlar.

Ama ben onlara, bir sürpriz yapayım.

Benim için Trump ile Biden arasında hiçbir fark yok ama..

Clinton ile Trump arasında tercihte bulunmadığım gibi..

“Al birini, vur ötekine” bakış açımı, Trump ile Biden arasında tercih yaparak değiştirmem için de bir sebep olmadığını söyleyip, Erdoğan karşıtlarına “sürpriz”imi açıklayayım.

Biden’ın, Tayyip Erdoğan’a karşı, Trump’a göre daha sert politika izleyeceği sanılıyor ya..

En azından öyle umuluyor ya..

Geçmişteki olaylardan, bunun izdüşümlerinin listesi çıkarılıyor ya..

O listeye alınmayan bir olayı aktarıp.. Gelişmelerin farklı yönde ilerleme ihtimalini de hatırlatmış olayım.

O olay, Biden’ın Başkan Yardımcısı sıfatı ile, 2014’te Türkiye’yi, IŞİD’e yardım etmekle suçlaması..

Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada Türkiye’nin, Suriye’deki muhalefeti desteklerken, terör örgütlerine de yardım ettiği şeklindeki imasında, Biden şunları söylemişti:

“IŞİD, Irak’tan atılan El Kaide’ydi. Ama Suriye’de kendine alan buldu ve yeniden güçlendi. Biz, müttefiklerimizi (Türkiye’yi de kastediyor) yardımları kesmesi konusunda ikna edemedik.. (...) Erdoğan eski dostumdur. Bana bir görüşmemizde ‘Haklıymışsın, çok fazla insanın sınırdan geçmesine izin vermişiz’ dedi. Şimdi Türkiye sınırı kapatmaya çalışıyor.”

Biden’ın bu sözlerine karşı, hemen aynı gün Tayyip Erdoğan, şu cevabı vermişti:

“Bakın bu konuda eğer Biden bu tür ifadeler kullandıysa benim için tarih olur. Sayın Biden eğer Harvard’da böyle bir şey söylediyse bizden özür dilemesi lazım. Öyle ufak tefek çevresinden dolaşarak yapılacak açıklamalar bizim kabulümüz değildir!”

Devamında da Erdoğan, “Yabancı savaşçılar asla bizim ülkemizden Suriye’ye girmemiştir. Turist pasaportuyla bizim ülkemizden Suriye’ye geçer ama silahlı olarak geçtiğini kimse söyleyemez” hatırlatması yapmıştı.

Sonra ne oldu?

Beyaz Saray’dan yapılan açıklama ile, Biden’ın Erdoğan’ı arayarak, Türkiye veya bölgedeki diğer müttefik ve partnerlerin kasten Suriye’de IŞİD veya diğer şiddet yanlısı aşırıcıların büyümesine destek verdiği veya imkan sağladığına yönelik oluşan herhangi bir imadan dolayı özür dilediği açıklandı.

Bugün geldiğimiz noktada.. İçimizdeki hainlerin söylemlerinin yanında..

Can Dündar’ın.. Kemal Kılıçdaroğlu’nun.. FETÖ’cü hainlerin..

“MİT TIR’larında DAEŞ’e silahlar gidiyordu” iftiralarının yanında..

Biden’ın üstü kapalı imaları çok daha hafif kalıyordu ama..

Erdoğan’ın sert cevabı, Biden’ın, Başkan Yardımcısı sıfatı ile, özür dilemesi ile sonuçlanıyordu..

Hatta..

ABD Başkan Yardımcısı’nın sözcüsü, aslında Biden’ın Suriye’deki belirsizliğe vurgu yapmaya çalıştığını söyleyip, Biden’ın “Erdoğan’a hayran olduğu”nu bile açıklamıştı.

Haydi bakalım şimdi..

Emin Çölaşan’lar.. Uğur Dündar’lar.. Yılmaz Özdil’ler.. Bilumum Sözcü ve Cumhuriyet yazar ve yayın kurulu üyeleri..

Bilumum CHP’liler.. Bilumum Erdoğan karşıtları..

Çıkıp, bu “sürpriz gelişmeler”in habercisi “özür dileme” hakkında, bir tefekküre dalsınlar..

Uzun uzun düşünsünler..

“Biz yanlış ata mı oynadık” diye..

Olur ya.. Bakarsınız..

Yıllar öncesinden gelen “Erdoğan hayranlığı”, Biden’ın Türkiye düşmanlığını frenlediği gibi, bir de Trump’tan daha yakın bir samimiyeti de doğurabilir.

Biden’cı değilim..

Ama..

Bir gerçek var ki, çakallar bile, dürüst liderleri takdirle karşılarlar.. Kaypaklara kıylasla, dürüst siyasetçileri tercih ederler..

Bu açıdan.. Erdoğan’ın “dürüstlüğü”, Biden’ın tavır değişikliği sürprizi olarak karşılık bulabilir.

Bir ihtimal olarak hatırlatayım, bizim Erdoğan karşıtları, sonra kalp krizinden gitmesinler.

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı