HAMAS İsrailli kadını esir almış, SMO da PKK’lıyı esir almış!
Ali Karahasanoğlu
HAMAS İsrailli kadını esir almış, SMO da PKK’lıyı esir almış!
ALİ KARAHASANOĞLU
Cenap Ekinci isimli bir profesör. DEVA Partisinde siyaset yapan bir isim..
Sosyal medyadan bir paylaşım yapmış:
“7 Ekim/30 Kasım…
Bu iki filmin sonu aynı olacak… Uyarmadı demeyin! Rojava”
Görsel olarak da iki fotoğraf..
Görsellere bir resimaltı kullanmamış ama..
Cenap Ekinci’ye destek veren sosyal medyadaki bir kişi, konuyu biraz daha açmış..
Şöyle izah etmiş, görselleri:
“Cenap Ekinci, Suriye’de Kürt kadının ve İsrail’de Yahudi kadının esir alındığı aşağıdaki fotoğraf ile cihadistleri eleştirdiği için ‘Terör örgütü propagandası’ suçlamasıyla bugün tutuklandı. Hamas ve SMO cihadistleri eleştirilemez mi demek istiyorsunuz?”
Görsellerden birincisinde, elleri arkadan bağlı bir kadın, anlatıma göre İsrailli olmalı.. Askeri bir pantolon giydiği görülüyor. Dolayısıyla asker olma ihtimali güçlü.. Bir aracın arka bölümünde konulmuş, götürülüyor..
Diğer fotoğrafta ise, iki kadın, her ikisi de genç olmalarından, hızlı hareket edebilecekleri giysiler içinde olmalarından alaşılıyor ki, PKK’nın Tel Rıfat’taki işgalini sürdürmek istediklerinden, elleri arkadan bağlı şekilde gözaltına alınmışlar.
Fotoğrafların arka planını bilmiyorum.
Ama Cenap Ekinci’nin paylaşımı, ona sahip çıkan takipçisinin anlatımından çıkarttığım sonuç bu..
İsrail askerini esir aldığı öne sürülen kişinin siyahi olması sebebi ile, HAMAS ile bir ilgisi olmama ihtimalini not ediyorum..
Diğer fotoğrafta da, iki kadının PKK’lı olmama ihtimalini, bambaşka bir sebeple, bambaşka kişiler tarafından ellerinin arkadan bağlanmış olabileceği ihtimalini not ediyorum..
Ama Cenap Ekinci, bu görsellerle birlikte, “7 Ekim/30 Kasım…
Bu iki filmin sonu aynı olacak… Uyarmadı demeyin! Rojava” paylaşımı yapıyorsa..
Aksa Tufanı tarihini verip, “İsrailli kadınları HAMAS esir almıştı.. Şimdi de Suriye Muhalifleri, PKK’lı kadınları esir alıyor” benzetmesi yapıp..
HAMAS’ın İsrailli kadını esir alması üzerine, şimdi Gazze’de taş üstünde taş kalmadığını. Soykırım yapıldığını; çocukların, kadınların hastanelerde bile bombalandığına gönderme yaparak..
Filmin sonunun, (kendince) geldiğini sanarak, ‘uyarmıştım’ imasında bulunuyorsa..
HAMAS, İsrail’in işgal altında tuttuğu bir alana gerçekleştirdiği Aksa Tufanı’nı mahkum etmeye kalkışıp, İsrail çocukları öldürmekte haklı anlamında paylaşım yapıyorsa..
Sonra, HAMAS’ın haklı eylemini terörist bir eylem gibi göstermesi, İsrail’in soykırım gerçekleştirmesi süreçlerinden bugüne gelip..
Sözü, Suriye muhalefetinin Tel Rıfat’taki YPG-PKK işgalini sona erdirdiğinde esir aldığı iki kadına getirip, “Gazze’de olanlar olur, PKK çoluk çocuk demeden hepinizi bombaladığı gibi. Katlettiği gibi. Soykırıma tabi tutttuğu gibi.. Filmin sonu Suriye’de, Tel Rıfat’ta da böyle biter. Uyarmadı demeyin” diyorsa.
Ve buna, bazı hokkabazlar “Suç yok, Düşünce özgürlüğü kapsamında bir ifade” diyorsa..
Hodri meydan..
Varsayalım, DAEŞ’cilerin gözaltına alındığı bir fotoğraf eşliğinde..
“Uyarmadı demeyin. Sonunuz, kafası kesilen şu şu kişiler gibi olur” paylaşımı yapılsa..
Bu düşünce özgürlüğü mü olur?
Diyarbakır Barosu’nun aklı fikri tilkiliğe çalışan sözde hukukçularına soruyorum..
DEVA Partisi’nin, FETÖ’cüleri savunmaktan boş kalan vakitlerinde, PKK’lı teröristleri savunmaya evrilen Mustafa Yeneroğlu’na soruyorum..
Benzer bir paylaşımı, DAEŞ’çi bir terörist yapsa, “uyarmadı demeyin” denilerek, DAEŞ’lileri gözaltına alanların kafalarının kesileceği, çoluk-çocuk demeden katledileceği tehdidinde bulunulsa.. Bunu düşünce özgürlüğü olarak yorumlayabilecek misiniz?
O paylaşımı yapan kişi tutuklandığında, “Fikir hürriyeti kısıtlandı” diyebilecek misiniz..
Herkes dürüst olsun..
Düşünce özgürlüğü kalkanı arkasına çıkıp, İsrail’in soykırımını meşrulaştıran kim var ise, terörizmi övmektedir. Suç işlemektedir.
PKK’nın terörist eylemlerini savunan, normalleştiren kim var ise.
YPG’nin, PKK’nın Tel Rıfat’ta, Rojava dedikleri Ayn El Arap’ta işgalini meşru imiş gibi gösterip, o bölgelerin Suriye muhalifleri tarafından alınmasına karşı “Çoluk çocuk demeden hepinizi katlederler. Uyarıyorum” diye tehdide kalkan kim varsa.. Suç işlemektedir..
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı protesto etmeye kalkan başörtülü bacılara da hatırlatayım..
Bakın, HAMAS’ı terörist gibi gösteren kimler var kimler..
O kişilerin o hakaretlerine, o vicdansız iftiralarına, devletin verdiği tepki ortada..
Biz daha bu ülkede, HAMAS için terör örgütü diyenleri susturamamışız. Onlara hakkettikleri cezaları mahkemelerimiz verememiş.
Siz çıkıp, HAMAS için “Kuvayi Milliye’dir” diyen Cumhurbaşkanına laf söylemeye kalkıyorsunuz.
Birazcık vicdanlı olun..
Adil olun..
Tayyip Erdoğan yerine bu gün kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olsa idi, HAMAS’ın terör örgütü olduğu iftirası, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nın ağzından dillendirilecekti.
Not:
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan’a da hatırlatayım.. Eğer yüreği yetiyorsa.. Eğer samimi ise.. 28 Şubat sürecinde yaşanılanlarla, bugün yaşanılanlar arasında bir kıyaslama yapmaya cesareti var ise..
Akit TV’ye gelip, delilleri ile bize kıyaslamasını yapsın.
Ben de kendisine, belki de kısa pantolonla dolaştığı için, ne olduğunun farkına varamadığı o tarihlerde, Müslümanların neler yaşadıklarını belgeleri ile ispatlayayım..