BIST9.549,89 %1.94
USD34.541%0,16
EURO36,0293 %-0.50
ALTIN3.007,85 %1.55

Mahruki düşüncesini açıkladı ise, ben de açıklayayım mı?

Ali Karahasanoğlu

Abone OlGoogle News
22 Kasım 2024 09:19

Mahruki düşüncesini açıkladı ise, ben de açıklayayım mı?

ALİ KARAHASANOĞLU

Mankafalar anlamak istemiyorlar.

Mankafalar diyorum ama..

Biliyorum, onlar hinoğluhin.

Çok iyi biliyorlar, oluşturmak istedikleri algıyı..

Yalan söylüyorlar, iftira atıyorlar.

Bunu çok çok yapıyorlar. Küçüğünden değil, en büyüğünden yapıp, kafalarda ister istemez oluşacak soru işaretlerinden kendilerine rant oluşturmaya çalışıyorlar..

Son örnek, Nasuh Mahruki.

İftirayı atıyor.. Halkı tedirginliğe sevkediyor.

Sonra, “buyur yazdıklarını ispat et” denilince..

“Düşünce özgürlüğüm kısıtlanıyor” diyor..

Muhataplarımız hinoğluhin ama.

Onlara katılacak ekipten saf olanlar için, konuyu tane tane anlatalım..

Nasuh Mahruki örneğinden anlatalım..

Nasuh Mahruki tutuklandı.

Niçin tutuklandı?

Yaptığı paylaşımlarda, yargı organlarını alenen aşağılama.. Yanıltıcı bilgiyi alenen yayma..

Somut ve konuyu basite indirgeyerek, kıyas yapabileceğimiz örneklerle özetleyelim.

Ne diyor Mahruki:

“Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgah kuruyor.”

İktidar ve YSK’nın seçim çalma diye bir suçunu ispatlayabiliyor mu, Mahruki?

İspatlayamıyor.

İspatlayamadan nasıl böyle bir cümle kurabiliyor? Halkı tereddüte, şüpheye düşürüp, bu kurumların da itibarını zedeleyebiliyor.

Ne var bunda diyenler için, kıyaslamalarını rica etmek üzere, bir örnek veriyorum:

Ben şöyle bir paylaşım yapsam:

“Mahruki’nin evindeki değerli insanlar. Çok uyanık olmalısınız. Mahruki, apartmandaki küçük kızlara cinsel istismarda bulunmak için fırsat kolluyor!”

Lütfen aklımızla alay edip, “Ne alaka” demeyin.

Mahruki’nin paylaşımındaki cümlede YSK’ya hırsızlık suçlaması var. Seçimi kazanan bir başkası iken, başkasını seçimi kazanmış gibi gösterdiğine yönelik suç niteliğinde bir isnat var.. Ama bununla ilgili bir ispat yok. Ben bunu paylaşayım. Halk tedirgin olsun. YSK’nın oy çaldığını sansın amaçlı olarak kirli bir plan var. Bununla ilgili somut bir delil olmadığı halde, oluşturulmak istenen bir algı var.

Aynı şekilde..

Benim, kıyas yapmanız için verdiğim paylaşım örneğinde de. Elde Mahruki’nin küçük çocuklara cinsel istismarda bulunduğuna dair bir ispatlı veri olmadığı halde, komşularını uyanık olmaya davet eden, bir karalama amaçlı algı operasyonu var.

Mahruki, kendisine böyle bir isnatta bulunulmasını kabul ediyorsa.

Kendisinin serbest bırakılmasını ben de isterim. Ama kendisi aleyhine böyle bir paylaşım yapıldığında mahkemeye, savcıya koşanlar, lütfen, aklımızla alay edercesine, “Ne var bu paylaşımda, düşünce özgürlüğümü kullanıyorum” demesinler..

Diyorlarsa, ben de Mahruki ile ilgili o paylaşım için “Düşünce özgürlüğümü kullandım” derim.. Haklı olur muyum, Mahruki’yi savunanlar söylesinler.

Mahruki’nin paylaşımının devamı da, benzer iftiralarla dolu.

“İktidar FETÖ’den aldığı akılla ölülere bile oy kullandırıyor, sayısız yabancıya yasadışı vatandaşlık dağıtıyor ve seçimleri hem CHP’nin yanlış aday göstermesiyle hem de sahtekarlıkla kazanıyor.”

Mahruki bu paylaşımı yapıyorsa, iktidarın FETÖ’den akıl aldığını ispatla dediğimizde, ben düşüncemi açıkladım derse..

Bu iktidar, FETÖ’yü en sert şekilde cezalandırdığı, devletten silip attığı gerçeğine rağmen, Mahruki bunu söylerse..

Ben de kendisi hakkında şöyle bir paylaşım yapayım, bakalım ne tepki verecek:

“Mahruki, sapıklardan aldığı akılla, ölülere bile tecavüz ediyor. Savcılar ve emniyet kendisini iyi takip edemedikleri için, Mahruki her seferinde cezadan kurtuluyor.”

Mahruki’nin oy çalma suçu üzerinden yaptığı, sahte seçmen suçlaması üzerinden yaptığı isnat ile, benim Mahruki’ye yaptığım isnat arasında hiçbir fark yok..

Kendiniz hakkında bunların yazılmasını hoş görüyorsanız..

Siz de başkaları hakkında böyle mesnetsiz isnatlarda bulunabilirsiniz..

Yine suç işlemiş olursunuz ama.

En azından tutarlı olursunuz..

Mahruki’den yine bir başka iftira:

“Sığınmacı kılığında ülkemize doldurulmuş belki yüzbinlerce belki milyonlarca cihatçı teröristin harekete geçirilmesiyle birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir iç savaşla yıkılmaya mahkum demektir.”

Mahruki, siyasi iktidarı hedef alarak, Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ı hedef alarak bu iftirayı atıyor..

Ama iftirasını delillendiremediği halde, kendisini “Düşünce özgürlüğü” kalkanının arkasına saklanarak savunuyor...

O zaman ben de düşünce özgürlüğümü kullanabilir miyim:

“Acil kurtarma adı altında kurduğu derneğe aldığı binlerce terörist ile, depremde yıkılan binalardaki değerli eşyaların çalınması, ölmeyen insanları enkaz altında öldürerek mallarına konmak isteyenler, belki depremde bile tamamen yıkılmayan toplumumuzu, bu hırsızlık girişimleri ile tamamen çökerteceklerdir. Milletimiz acil kurtarma adı altındaki bu yapılanmalara karşı uyanık olmalıdır.”

Tamam mıyız Mahruki..

Tamam mıyız, Mahruki’nin iftiralarına, “Düşünce özgürlüğü” diyenler..

Siz, dindar yöneticilere hırsızlık suçlaması yapıyorsanız..

Belgesiz bunu yapıyorsanız..

Başkaları da size, belgesiz olarak tecavüzcü, gaspçı, hırsız suçlaması yaptığında, “Kabulümdür” diyebilecek misiniz.

Ali Karahasanoğlu

Akit TV köşe yazarı