“Elektrik’te desteğin kaldırılmasıyla 1.2 milyon haneye subvansiyon kalkabilir.”

“Milyonlarca haneye sanayi faturası kesilecek!”

“Milyonlarca haneye sanayi faturası”

“Elektrik Faturalarındaki Gizli Zam Planı”

“Milyonlarca hane elektrikte sanayi faturası ödeyecek”

“Elektrik Kullanırken İki Kere Düşünün! Faturalar İki Katına çıkacak.”

“Elektrikte büyük kazık geliyor. Yeni limit açıklandı. 2 kat”

Gazete ve internet sitelerinin başlıkları böyle böyle gidiyor.

Televizyonlarda da haberler benzer şekilde..

Cumhur İttifakı’nın, Avrupa’daki fiyatların çok altında, zengin olmayan ailelere elektrikte destek vermesi, ancak bu desteği zengin ailelerden kaldırmasına ilişkin yeni kararı, sol medyada böyle haber yapılmış..

Biz mi doğru söylüyoruz..

Sol medya mı, buyrun test edelim..

Gerçekten zengin ailelerden mi destek kalkıyor.

Yoksa dar gelirli ailelere de destekten vaz mı geçiliyor, birlikte görelim..

İşin doğrusunu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar açıkladı:

“Türkiye’de 40 milyon mesken abonesi bulunuyor. Bunun sadece yüzde 3’ü, 1,2 milyon abone bundan etkilenebilir. Bunlar da yüksek tüketim grubu olan, evi büyük olan, evinde daha çok elektrikli eşya kullanan, belki elektrikli aracı olan kesim; bunlar da elektrik fiyatını daha maliyetine uygun şekilde ödeyecek. Düzenleme bunu içeriyor.”

Ahlaksızlar, bakanın bu açıklamasına rağmen, yaygarayı sürdürdüler..

“Evinde bir buzdolabı bulunan ve bu buzdolabı 24 saat çalışan aileler, zamdan etkilenecek” dediler..

Ben de onlara “çüüüş” dedim..

Hani, evinde buzdolabı bulunmayan aile var mı, ben bilmiyorum..

Buzdolabı olup da, 24 saat değil, arasıra çalıştıran geri zekalı var mı, hiç bilmiyorum..

Ama, eski yıllarda elektrik dükkanı işletmiş bir gazeteci olarak söyleyeyim..

Buzdolabı, çamaşır makinesi, Bulaşık makinesi, televizyon. 2 ya da üç okullu çocuğun 2-3 saat odasında yanacak lamba. Ev halkının 3-4 saat yakacağı lamba.. Kombinin harcayacağı elektrik.. İlaveten arasıra kullanılan elektrikli çay yapma aleti.. Benzeri bir-iki elektrikli alet dahil olmak üzere..

Hiçbir aile, 2025 Ocak ayı itibari ile sübvansiyonu kaldırılması planlanan tüketim miktarına ulaşamaz..

Bakan Bayraktar’ın “40 milyon konut elektrik abonesi var. Bunlardan sadece 1.2 milyonun tüketimi, sübvansiyon geri çekmesinden etkilenecek. 38,8 milyon elektrik konut abonesi etkilenmeyecek” açıklamasından da, olay anlaşılıyor..

Geçtiğimiz hafta Başkenk Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Şenol Babuşçu konuyu ortaya atmıştı..

Yalancılığını yüzüne vurmuştum.

Şenol Babuşçu’ya göre, 10 milyon elektrik abonesi, desteğin geri çekilmesinden etkilenecek ve faturaları iki misli gelecekti..

Bakanın açıklamasında ise, sadece 1,2 milyon elektrik abonesi, o da yüksek tüketim yapanlar.

Elektrikli aracı olan, köşkte, yalıda oturup, elektrikli soba ile ısınan, vesair tüketim grubu bu destek geri çekilmesinden etkilenecek.

Onlar da etkilensin yani.

İlk aydan, bu yüksek tüketim grubuna destek hiç verilmemeli idi.

Eleştirecek isek.

Cumhur İttifakını bu açıdan eleştirelim..

‘Yalıda oturanlara, köşkte oturanlara.. Elektrikli aracı olup, onu kendi imkanları ile şarj edenlere, ne desteği veriyorsunuz ki” demeliydik..

Ama Cumhur ittifakı en nihayetinde doğru uygulamaya geçtiğinde, bir de dar gelirli ailelere zam geliyormuş gibi algı oluşturuluyor, bunu bile önleyemiyoruz.

Bu vesile ile, yukarıda verdiğim başlıkları atan sözde gazetecilere seslenelim..

Ya iddianızı ispat edin.

Ya da yalancılığınızın, ahlaksızlığınızın, sahtekarlığınızın yüzünüze karşı söylenmesine razı olun..

Saadet Partili kardeşlere de seslenelim..

Hani sizler dürüst politika yapacaktınız.

Hani gelir adaletsizliği konusunda atılacak her adımı destekleyecektiniz..

Siyasi iktidar, çok harcayandan, elektrik desteğini çekiyor. Avrupa’da elektrik birim fiyatı ne ise, o miktara yaklaştırıyor.

Dikkat edin.

“Avrupa’da elektrik kaç lira ise, o fiyattan fatura ediyor” bile demiyorum.

“O fiyata yaklaştırıyor” diyorum..

Dar gelirlilere ise, elektrik fiyatındaki eski destek devam edecek..

Avrupa’daki elektrik faturalarının nerede ise yarısı fiyatında fatura gelmesi devam edecek.

Hatta bu destek, geliri sınırlı olan ailelere verilen özel sübvansiyonlarla, çok daha düşük miktarda fatura kesilmesini sağlayacak..

Ama Saadet partili olduklarını iddia eden, ama CHP listesinden milletvekili seçilen isimler, bu uygulamaya destek mahiyetinde tek kelime etmiyorlar..

Emekçiden yana olduğunu iddia eden Cumhuriyet gazetesi yazarları. Birgün gazetesi yazarları..

Bu sübvansiyonlar sebebi ile, dağıtım şirketlerine devletin yaptığı ödemeleri, bakın nasıl haberleştiriyorlar:

“Elektrik şirketlerine kamudan milyarlar aktı”

Ben bunlara,

Ahlaksızlar demeyeyim de, ne diyeyim?

Bakın çok somut bir aktarım yapacağım.

Tarih 18 Mayıs 2022.

Soldan çarklı Evrensel gazetesindeki haberi birebir alıntılıyorum:

“CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, elektriğe yüzde 100 zam yapılmasının yakın olduğunu öne sürdü. ‘Devletin vatandaşını koruyacak gücü maalesef kalmamıştır. Enerji maliyetleri doğrudan yansıtılıyor. Ama en büyük zam elektriğe gelecek’ diyen Karabat, bir kilowatt saat elektriğin üretim maliyeti fiyatının, satışından yüksek olduğunu, enerji üretiminin yaklaşık yüzde 85’inin özel sektör tarafından yapıldığını söyleyerek ‘Bunların da en az yüzde 70 oranında döviz borçlusu olduğundan zam kaçınılmaz’ ifadelerini kullandı.”

Haziran ayında zam geleceğini söyleyen Karabat, “% 100 zammı Haziran’da yapmazlarsa, Temmuz’a bırakırlarsa, % 120 olarak yapmak zorunda kalırlar” demişti..

O günden bu yana, elektriğe 2,5 yıl oldu, o söylenen zam gelmedi..

Şimdi ben bunlar için, yalancı dediğimde, utanmaz adamlar dediğimde.. Yanlış mı konuşmuş olurum?

Siz söyleyin, CHP içinde azınlık kalmış dürüst insanlar..

Bu yapılan, dar gelirli insanlara ihanet değilse nedir?