Gazetemizin bugünkü birinci sayfasında var.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Meclis Başkanı Zorlu Töre, çok haklı bir tespitte bulunuyor.

1960’lı yıllarda yaşanan, ancak müdahale edemediği için 1970’li yılların başında da tekrar edildiğine şahit olduğumuz Kıbrıs’taki Türklere yönelik katliamların, 1974 barış harekatı ile sonlandırılmasının arka planını hatırlatıyor.

O yıllarda, kendine ‘medeni’, ‘çağdaş’ diyen süper güçlerin Rumlara destek verdiğini, şimdi de aynı devletlerin Gazze’de soykırım yapan İsrail’i alkışladığını belirten Töre, “Türkiye güçlü olmasa, Türk ordusu güçlü olmasa Kıbrıs’ta da bizim başımıza bunlar gelecekti” diyor.

Zorlu Töre yerden göğe kadar haklı.

Türkiye olmasaydı, Amerika başta olmak üzere, İngiltere başta olmak üzere vahşi batının desteğiyle Rumlar, Kıbrıs’taki Türkleri katlede katlede, bugün o adada bir tane Türk bulunmayacak bir tabloyu oluşturacaklardı.

Kimse bu söylemi ırkçı bir bakış açısı olarak görmesin.

Kimse bu tespiti etnik aidiyet gereği tekrarlanan bir iddia olarak düşünmesin.

Gazze’de yaşanılanlar ortada.

Gazze’de sivilleri katleden İsrail’e, dünya genelinde verilen destek ortada.

Amerikan Kongresi’nde İsrail’in soykırımına otur-kalk tutulan alkışlar ortada.

Almanya’sından Fransa’sına, Amerika’sından İngiltere’sine.

Uluslararası Adalet Divanı’nın Soykırım’ın varlığına dair tespitine rağmen, İsrail’e silah satışlarını sürdüren sözde çağdaş devletlerin suç ortaklığını kimse önleyemiyor.

Zorlu Töre’nin Kıbrıs Barış Harekatı tespiti iki açıdan çok anlamlı.

Kıbrıs’taki Türklerin katledilmesini önleme noktasında Türkiye’nin varlığının önemine dikkat çekmesi önemli olduğu gibi.

Bugünlerde İsrail’in soykırımına alkış tutan alçak Amerikalıların Türkiye’ye 1974’te ambargo uygulamalarını hatırlatması açısından da çok önemli.

Bunlar öyle çakal devletler ki.

Siz sivilleri öldürenleri önlemek için yaptığınız barış harekatını bile, parasıyla yaptığı silahların artık satılmamasına gerekçe gösterirler.

Ama aynı çakal devletler..

Gazze’de soykırım yaptığı Uluslararası Adalet Divanı tarafından hükme bağlanan İsrail’e, bırakın ambargo uygulamayı, bırakın parasıyla silah satmayı.. Soykırımı daha rahat yapabilmesi için bedava silah yolluyorlar.

Türkiye güçlü olduğu için Kıbrıs Türküne uygulanan katliamı durdurmayı başardı.

Keşke Filistinlilerin maruz kaldığı katliamları durdurabilecek bir Türkiye daha olsaydı.

Hatta başka bir Türkiye’ye gerek yok.

Kıbrıs’taki Türklerin ağabeyi konumundaki Türkiye’nin yardıma koşmasındaki gibi.

Filistinlilerin yardımına da, illa da illa aynı coğrafyadan ağabeylerinin yardıma koşmasını beklemeye gerek yok.

Türkiye biraz daha güçlü olsaydı, Filistin’e de yardıma koşardı.

Türkiye biraz daha güçlü olsaydı, 1974’te ambargoları göze alarak yaptığı barış harekatının benzerini Gazze’den girerek Kudüs’e varıncaya kadar iki haftada o bölgeyi kontrolü altına alarak, tüm dünya egemenlerine dersini verirdi.

Ama ne yazık ki Türkiye’nin gücü, Kıbrıs’taki kardeşlerini kurtarmaya ancak yetiyor.

Daha fazlası, ancak İslam ülkelerinin de vereceği destekle, Türkiye’nin başarabileceği bir operasyon.

Sadece İslam ülkelerinin de değil.

Türkiye’nin içindeki tüm siyasi partilerin vereceği destekle, Türk Silahlı kuvvetleri Gazze’deki katliamı durdurabilir.

Ama nerede?

Suriye’nin kuzeyindeki şu kasabada, bu kasabada özerklik ilan edilmesi için Türkiye’nin engel çıkartmaması gerektiğini söyleyen Kürt kardeşlerimizin sözde temsilcisi olduğu iddiasındaki HDP, Ak Parti’yi sıkıştırırken.

Düne kadar DAEŞ’e karşı, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlere askeri yardım götürülmesi gerektiğini söyleyen ırkçı HDP’nin derdinin, aslında insan hayatı olmadığını, şimdi Gazzeliler lehine tek açıklama yapmamalarıyla görmüş oluyoruz.

“Millet olarak, devlet olarak Gazzelilerin yanındayız.

Amerikan senatörlerinin avuçları kızarıncaya kadar soykırımcı Netanyahuyu alkışladıkları bir dönemde, Türk askeri, faturasını da kabullenecek şekilde, bütün siyasi partilerin desteğiyle Gazze’ye çıkıyor” dediğimiz gün.

Amerika’daki o alçak senatörlerin soykırım suçundan yargılanmaya başlayacakları gün gelmiş olacaktır.

Bakmayın o emperyal devletlerin sahte güçlerine..

O güçler başarılı olsaydı 1974 ambargosunda başarılı olurlardı.

O emperyal güçler ellerindeki silahlarla her istediklerini yapabiliyor olsalardı, tüm gözü dönmüşlüklerine rağmen, tüm acımasızlıklarına rağmen, on aydırGazze’ye hakim olamamalarının acziyetini yaşamazlardı.

İsrail’le savaşacak değiliz.

Sadece Gazzeli sivilleri kurtaracağız.

1974’te Yunanistan’la mı savaştık?

Sadece Kıbrıs Türkleri’ni kurtardık.

Şimdi de sadece Gazzelileri kurtarmak için harekete geçebiliriz.

Yeterki birlik olalım.

İslam ülkelerindeki yönetimleri organize edelim.