Kemalistlerin pek sevdiği..

Artık çakma milliyetçilerin de ulusalcılık adına beğendikleri, dindar karşıtı Cumhuriyet gazetesinin dünkü manşeti şöyle idi:

“Çürük binaya mahkum ettiler”..

Başlığı şöyle takdim etmişler:

“Güvenli konut arayışında olan milyonlar çaresiz kaldı”.

Bu cümleyi güçlendirmek için, devamını da şöyle getirmişler:

“40 bin can gitti, bir kişi istifa etmedi”

Haberlerini şu cümlelerle devam ettirmişler:

“Riskli yapıdan kurtuluş zor.”

Vee.

“İstanbul’da 6.2 milyon kişi tehlikede” demişler..

Yani nereden baksanız, İstanbul’da her üç kişiden biri, tehlikede..

Peki bu Cumhuriyet gazetesinin, 2015 yılından başlıklar versem, “O tarihde Cumhuriyet’i, FETÖ’cü Can Dündar ele geçirmişti.. Gazete, kemalistlerin değil, FETÖ’cülerin gazetesi haline getirilmişti.. Biz o tarihdeki başlıkları kabul etmiyoruz” diyecekler..

Kısır tartışmaya girmeyelim..

O dönemi es geçelim..

Öncesinde ve sonrasında, Cumhuriyet gazetesi, ülke insanı siyasi iktidar tarafından “çürük bina”dan kurtarılmak istendiğinde, ne başlık atmış..

“Güvenli konut” yapılmak istendiğinde, nasıl engel çıkarmış..

“40 bin can” ölmemesi için, çırpınıldığında, nasıl iftiralarla takoz olmuş..

“Riskli yapı”lar yıkılmak istendiğinde, nasıl karalama yapmış..

İstanbul’da her üç kişiden birisinin karşı karşıya olduğu tehlikeyi ortadan kaldırmak istenildiğinde, nasıl hoyratça hakaretler savurulmuş..

Somut örnekleri ile vereyim..

17 Ağustos Gölcük depreminin yıldönümünde yayınlanan bir haber.. Tarih 16 Ağustos 2012!

Cumhuriyet gazetesinde başlık şöyle:

“Kentsel rant alanları yaratıldı”

Haberi içinde de, yıkılan her binada, bir üyesinin imzası olan TMMOB’un yönetim kurulu Başkanı Mehmet Soğancı konuşturulmuş: “17 Ağustos 1999 depreminden 12 yıl sonra atılan adımlar, bu alanı sektöre dönüştürdü. Ülke çapında kentsel dönüşüm adı altında ‘kentsel rant alanları’ yaratılmaya başlanmıştır!”

Şimdi istifasını istedikleri yöneticiler, “Kentsel dönüşüm” için kolları sıvamışlar..

Kemalist Cumhuriyet, “kentsel rant alanları” diyerek, iyileştirmelere karşı çıkmışlar..

24 Ağustos 2014’de, Cumhuriyet’te Özlem Yüzak ismi ile yayınlanan bir başka haber:

“Afet riskini azaltayım derken sosyal riski artırıyorlar”..

Yaaa.

AK Parti iktidarı, “Afet riskini azaltalım” diyor..

Bunlar ise, Sosyal riski artırıyorsunuz” deyip, halkı kışkırtıyorlar..

“Bugüne kadar Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye’de 121 kentsel dönüşüm alanı ilan edildi. Ancak hem bunların hemen hemen hepsi büyük soru işaretlerini de beraberinde getiren uygulama alanları ve projeler” diyerek, halkı direnmeye, evlerinde çıkmamaya davet etmişler..

Bahaneleri de hazır:

“Vatandaşın hakkının ne ölçüde korunup korunmadığı, doğru bilgilendirilmediği, riskli alanların ihalelerin hangi şirketlere nasıl tahsis edildiği, imar planlarında alelacele yapılan ve rant kokan değişiklikler, bölge halkının dönüştürülen bölgedeki yeni lüks konutlara sahip olma şansının ne kadar gerçekçi olduğu, hazırlanan projelerde sosyal devlet ilkesinin ne kadar korunup korunmadığı gibi... Biten ya da süregelen uygulamalar tüm bunların kentsel dönüşüm adı altında süregelen ‘rant projeleri’ olduğunu gösteriyor.”

Siz devam edin, “afet riski azaltalım derken, sosyal risk oluşturuluyor. Müteahhit kim belli değil. Müteahhitin annesi kim, babasının ebesi kim, kaç yılında nerede doğmuş, kaç çocuğu varmış, eşinin adı ne imiş” soruları ile..

Halkı “güvensiz binalarda yaşamaya” mahkum edin..

Alın işte, 7.7 ile binlerce binamız yıkıldı bile..

Tahrik ettiğiniz, “Aman evlerinizi boşaltmayın” dediğiniz insanlarımız da evlerin altında kaldı..

Özlem Yüzak, azıcık vicdan azabı duyuyor mudur, acaba?

Cevabı bekleyip, devam edelim, bir başka Cumhuriyet haberine..

Bu sefer Hazal Ocak imzası ile 11 Temmuz 2016’da yayınlananbir haber:

“Kentsel dönüşüm rant kapısı oldu”..

41 bin insanımızın ölümünden sonra da, tekrarlar mısınız, “rant kapısı” ifadesini?

Yok; şimdi haberlerde kurulan cümleler,“Çürük, riskli, güvensiz, çaresiz, ölüm” kelimelerinden oluşturuluyor..

İstanbulluların çok iyi bildikleri, şu an belki de binlerle ifade edilecek insanların, daha güvenli binalarda ikamet ettiği Piyalepaşa mahallesindeki çalışmada, Cumhuriyet gazetesi 23 Aralık 2014’de bakın ne başlığını atmış:

“Piyalepaşa’da rant oyunu”..

Ki, suçladıkları kişi de, aslında CHP çizgisinde bir müteahhit.. Şöyle deniliyor, haberde: “Polat Holding’den direnen Piyalepaşa sakinlerine kamulaştırma tehdidi.”

“Direnmeyin, riskli binalarda oturmaya devam edin” diyor, kemalist Cumhuriyet..

“Polat Holding, direnen mahalle sakinlerine geçen günlerde gönderdiği ihtarnamede haklarını devretmeye zorunlu kıldı. 15 gün içinde haklarını devretmezse kamulaştırma tehdidiyle karşı karşıya kalan mahalle halkı ihtarnameleri kabul etmeyince süreç durdu” diye, devam ediyor, Cumhuriyet’in insanların canlarını hiçe sayan haberi..

Yakın tarihden de örnekler verelim..

1 Ekim 2022 tarihli Cumhuriyet’te başlık şöyle:

“Halkı rant için sokağa atmışlar: Erdoğan’a yakın isme 789 milyon TL”..

41 bin insanımızın depremde ölüm haberini almış yaralı insanlar olarak, 5 ay önceki haberi bir daha okuyoruz:

“Halkın kapıları kırılarak ve biber gazı sıkılarak zorla sokağa atıldığı Beykoz Tokatköy’de kentsel dönüşüm ihalesi Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen İbrahim Turgut’un şirketine verildi. Turgut’un şirketine 789 milyon TL ödenecek.”

Dersiniz ki, depreme dayanıksız bir ev yok.. 1999 öncesinde yapılmış binaların yıkımı diye bir amaç yok..

Erdoğan akşam yatmış, sabah kalkmış, “Bize yandaş müteahhite, Tokatköy’deki binaları yıktırıp, para kazandıralım” demiş..

Ne kadar vicdansızca iftiralar atıyorlar, görüyor musunuz..

Cumhuriyet’ten bir haber daha.

“Fetihtepe’de ‘kentsel’ dönüşüm zulmü devam ediyor”..

CHP, İyi Parti ve diğer muhalif partilerin kışkırtması ile riskli binalardan çıkmayan mahalleli, elektrik ve doğalgaz kesilmiş olmasına rağmen, tehlikeli evlerde oturmaya devam ediyorlar..

Cumhuriyet de, utanmadan şu haberi yayınlıyor:

“AKP’li Beyoğlu Belediyesi’nin Fetihtepe’de başlattığı kentsel dönüşüm zorlaması devam ediyor. Haftalardır elektrik, su ve doğalgaz olmadan yaşamaya çalışan mahalleli, bu durumu çadır kurarak protesto etmeye başladı. Cumhuriyet TV’ye konuşan yurttaşlar, AKP’li yetkililere seslenerek vicdanlarını dinlemeleri için isyan ediyor.”

Bu haberi de Sinem Nazlı Demir, 18 Temmuz 2022’de yapmış..

Şimdi kendilerine soralım..

Biz sizi, vicdanınızı dinlemeye davet ediyoruz.. Bir daha, riskli binalarda oturan insanları, böyle yalanlarla kandırmaya teşebbüs edecek misiniz?