Mide ekşimesinin nedenleri ve tedavi yöntemleri

Mide ekşimesi toplumda son derece yaygındır. Mide ekşimesi, yemek yedikten, uzandıktan veya eğildikten sonra ortaya çıkan ve genellikle 'yanma' olarak tanımlanan göğüs ağrısıdır. Ağrı, göğüs kemiğinin en alt ucunda göğsün ortasında yer alır ve rahatsızlık sıklıkla yukarı ve dışa doğru yükselir.

Asit reflü, mide asidi (gastrik reflü) dahil olmak üzere bazı mide içeriklerinin yemek borusuna geri çıkmasıdır ve gastroözofageal reflü hastalığının en yaygın belirtisidir. Reflü, çoğunlukla kişiler farkında olmadan ortaya çıkar.

MİDE EKŞİMESİ VE ASİT REFLÜ NEDENLERİ

Yiyecek veya içecek yutulduğunda ağızdan yemek borusuna ve mideye geçer. Yemek borusunu mideye birleştiren kaslı bir halka (alt özofagus sfinkteri) bu akışın tek yönlü olmasını sağlar. Asit reflü, bu tek yönlü sistem başarısız olduğunda ve midenizde olan şeyler, yemek borusuna yanlış yönde ilerlediğinde ortaya çıkar. Mide, yiyecek ve içecekleri parçalayarak sindirime yardımcı olan asit üretir. Mide aside dayanıklıyken, yemek borusu, gelen aside dayanamaz ve ağrıya (mide ekşimesi) neden olur. Bazı durumlarda yemek borusu duvarı iltihaplanabilir, yani özofajit olabilir. İltihaplanma şiddetli ise ülserler oluşabilir.

Yaşam Tarzı Faktörleri: Mide ekşimesi ve reflü riskini artıran belirli faktörler vardır. Sigara içmek, alkol içmek, gebelik, tekrarlayan eğilmeler, fazla kilolu olmak bunlardan en yaygın olanlarıdır.

Hamilelik: Büyüyen bebek mideyi yukarı doğru iterken, birçok kadın gebeliğin sonraki aşamalarında mide ekşimesi yaşayabilir. Semptomlar genellikle bebek doğduktan sonra geçer ancak daha sonra devam edebildiği durumlar da vardır.

Mide Fıtığı: Mide fıtığı (Hiatus Herni), midenin bir kısmının diyafram kasındaki bir delikten (hiatus olarak adlandırılır) kendini iterek göğse yukarı doğru kaymasıdır. Fıtığın kendisi nadiren rahatsızlığa neden olur, ancak reflü olasılığını artırmaktadır. Mide fıtığından daha çok erkek popülasyonu muzdariptir. Bazı durumlarda mide fıtığı için ameliyat gerekebilir.

Tüm bunlar dışında belirgin bir yaşam tarzı veya başka bir faktör olmadığında da mide ekşimesi yaşanılabilir. Özofajit belirtileri olmadığında reflü nedeniyle insanların belirti yaşamaları oldukça yaygındır. Doktorlar, bu gibi durumlarda yemek borusunun duvarının alışılmadıkderecede asit reflüsüne duyarlı olduğunu düşünmektedir.

MİDE EKŞİMESİ VE ASİT REFLÜ'NÜN BELİRTİLERİ

Turunçgiller, sıcak içecekler veya alkolden sonra mide ekşimesi genellikle daha yaygındır. Mide ekşimesi bazı durumlarda göğsün derinlerinde, neredeyse sırtın içinde hissedilirken, bazı durumlarda ise yanma hissi boğaza kadar ulaşabilir. Bazı hastalar, mide içeriğinin bir kısmı yemek borusundan boğaza ve hatta ağza kadar geri gelerek 'tekrarladığında' asit reflüyü fark eder. Hastalar yemek borusundan gelen mide içeriğini yutarken rahatsızlık veya ağrı hisseder ve sıklıkla boğaz temizleme, öksürme ve boğulma hissi yaşayabilir. Bu belirtilerin geceleri veya uzanırken daha kötü olması oldukça yaygındır.

Yemek borusunun şiddetli iltihaplanmasının olduğu durumlarda, iç kanama ve yemek borusunun daralması gibi ciddi durumlar söz konusu olabilir. Asit reflüsü olan her on kişiden birinde Barrett's Özofagus bulunur. Bu, çok nadiren alt yemek borusu kanserine ilerleyebilen bir durumdur. Bu komplikasyonlardan endişe ediyorsanız, doktorunuzla görüşmekte fayda var.

Aşağıdaki durumlarda her zaman bir sağlık profesyonelinden yardım almalısınız:

- Eczaneden satın aldığınız asit baskılayıcı ilaçları dört hafta veya daha uzun süre kullanmanıza rağmen geçmeyen belirtiler olduğunda,

- Yaşam tarzı değişiklikleri ve eczane ilaçları yardımcı olmadığında,

- Üç hafta veya daha uzun süre mide ekşimesi yaşadığınızda,

- Yemek borunuza sıkışan yiyecekler, sık sık hasta olma veya sebepsiz kilo kaybı gibi başka belirtileriniz varsa.

Doktorunuz sizden reflü belirtilerinizi ve bunlara sahip olduğunuz sürenin uzunluğunu açıklamanızı ve asit baskılayıcı ilaç kullanım sürenizi isteyecektir. Bu tür bir ilaca uzun süre ihtiyaç duyarsanız veya tedavi işe yaramazsa, doktorunuz muhtemelen bir gastroskopi isteyecektir. Gastroskopi, yemek borunuz veya midenizle ilgili altta yatan sorunları incelemek için bir yöntemdir. Reflü olduğunu düşündüren belirtileri olan hastaların yarısı sadece hafif bir iltihaplanma yaşamaktadır.

MİDE EKŞİMESİ VE ASİT REFLÜ TEDAVİSİ

Tedavilerin çoğu, sahip olduğunuz reflü miktarını azaltmak için yaşam tarzı değişiklikleri etrafında döner. Örneğin, sigarayı bırakmak ve daha az alkol almak, yaşadığınız rahatsızlıkta büyük bir fark yaratabilir. Bazı yiyeceklerin reflü semptomlarını tetikleme olasılığı daha yüksektir, bu nedenle ne yediğinize de bakmanız yararlı olabilir.

Gazlı, kafeinli içecekler ve turunçgillerden elde edilen meyve suları da mide ekşimesini tetikleyebilir. Soslar veya baharatlı yemekler gibi bazı yiyecekler mide ekşimesi yaşamanıza neden olabilir. Bunlar dışında gece içecek tüketmek ve bir içeceği tükettikten sonra dik pozisyonda olmamak da mide ekşimesi belirtilerini kötüleştirebilir.

Gece geç saatlerde yüksek yağlı yemeklerden kaçının, böylece tok bir mideyle yatağa girmezsiniz. Uyurken başınızı kaldırmak da semptomları hafifletebilir. Az ama gerekirse daha sık yiyin. Öne doğru eğilmekten veya sıkı giysiler giymekten kaçınmaya çalışın çünkü bu, karnınıza fazladan baskı uygulayabilir.

Ayrıca reflü semptomlarınızı azaltmaya yardımcı olmak eczaneden satın alabileceğiniz çeşitli ilaçlar da vardır.

Antasitler: Mide asidi miktarını azaltan alkali sıvılar veya tabletlerdir. Anında rahatlama sağlayabilirler ve dört saate kadar dayanırlar. Yemeklerden sonra ve yatmadan önce alınabilirler.

Asit baskılayıcı ilaçlar: Midenizdeki hücreler tarafından üretilen asit miktarını azaltan kapsüller veya tabletlerdir.

Çoğu insan, yaşam tarzı değişikliklerinden sonra semptomlarının büyük ölçüde iyileştiğini fark eder. Diğerlerinin, gastroskopinin sonuçlarına bağlı olarak zaman zaman veya uzun vadede ilaç alması gerekebilir. İlaç tedavisinin bazı nedenlerle uygun olmadığı insanlar da vardır. Bu gibi durumlarda, doktorunuz tavsiyeleri için sizi hastanenizin Gastroenteroloji Bölümüne sevk edebilir. Uzman, 24 saatlik bir süre boyunca geri gelen asit miktarını ölçmeyi deneyebilir. Buna pH izleme denir. Test, anti-reflü cerrahisinin uygun olup olmayacağı düşünüldüğünde genellikle yararlıdır.