BIST9.889,33 %2.24
USD35.1994%-0,04
EURO36,6536 %-0.48
ALTIN2.968,70 %0.18
Medya

Bergen'in kocası Halil Serbest'e tepki: Filmi izleyene de mi kezzap atarsın?

Şarkıcı Bergen'i öldüren eşi Halis Serbest'in, Begen'in hayatıyla ilgili filme ilişkin yaptığı açıklamalar magazin basınına bomba gibi düştü.

Abone OlGoogle News
16 Haziran 2021 09:45

Acıların Kadını olarak bilinen şarkıcı Bergen'i öldüren eşi Halis Serbest'in açıklamaları hem magazin gündemini hem de sosyal medyayı salladı. Halil Serbest'in filme karşı çıkmasıyla beraber, Bergen filminin yapımcısı ve Bergen'in ailesini sessizliğini bozarak yanıt vermişti. Hürriyet yazarı Savaş Özbey, bugünkü köşe yazısında Serbest'e seslenerek önemli ifadelere imza attı.

"Özgecan Aslan, Emine Bulut, Pınar Gültekin, Aleyna Çakır gibi “kadına şiddet” haberleriyle hafızalarımıza kazınan mağdureleri" hatırlatan Özbey, kadın cinayetlerinin belki de ilk “popüler” isminin Bergen olduğuna işaret ederek; "Hayatının film olmasına karar verildi. Katil kocası, 30 sene sonra telif hakkının kimde olduğuna dair ahkâm kesiyor" dedi. Özbey, Serbest'in filmle ilgili keskin açıklamalarına ilişkin "Yok ya! Çok korktuk. Ne yaparsın? Filmi yapanlara, izleyenlere de mi kezzap atarsın Ama kabahat sende değil. O kadın 22’sinde karanlığa, 30’unda kara toprağa gömülmüşken... Sana özgürce gezip, konuşup, bir de “telif pazarlığı” yapma hakkı tanıyanlarda..." diye seslendi.

Bunu da... Bundan sonra olacakları da...

Kimse değil, bizzat kendimiz yaptık.

İşte o yazıdan kritik satırlar:

O dönemin popu, arabesk müzik yapıyordu. “Şikâyetim Var” albümüyle 1982’de meşhur oldu, büyük başarı.

Daha 22 yaşındaydı. Yani bizim Aleyna Tilki kadar henüz ya var, ya yok o zamanlar...

Ama tadını süremedi.

O meşhur olduğu yıl iki gözünü birden kaybetti.

Halbuki ne güzel kızdı, kalem kaş-badem göz...

Gözlerini kaybetmesinin nedeni kocasıydı. Sahnedeyken, yüzüne kezzap attı. Teslim olmadı, kaçtı.

Doktorlar Bergen’in sol gözünü kurtardılar. Ama sağ gözü bir daha açılmadı.

Ama yılmadı. Dört yıla, dört albüm sığdırdı. Albüm için falan gerektiğinde...

Bütün fotoğraflarda sağ gözünü hep saçlarıyla kapatacak şekilde poz verdi.

Son albümü, kendine lakap olacak “Acıların Kadını”ydı.

Sıcak bir Adana gecesiydi: 15 Ağustos 1989.

30 yaşında öldü. Kurşunla. Kurşunlayan kişi, yine daha önce onu “kör eden” kişiydi.

Sevdiği, evlendiği erkek.

Sıcak bir yaz gecesiydi...

Allah’a yakardığı o meşhur şarkısında şöyle diyordu:

“Neler çektim, sen bilirsin / Sen affetsen ben affetmem...”

Aynı saldırıda Bergen’in yaşlı annesi de üç kurşunla yaralanmıştı.

Kızının mezarını demir parmaklıkla kapattı.

Çünkü katili, “Seni mezarında bile rahat bırakmayacağım” demişti.

Burcu mu, Demet mi, Farah mı?

Bizim bildiğimiz adıyla “Bergen”in, gerçek ismiyle Belgin Sarılmışer’in gerçek hikâyesi bu. Özgecan Aslan, Emine Bulut, Pınar Gültekin, Aleyna Çakır gibi “kadına şiddet” haberleriyle hafızalarımıza kazınanların belki de ilk “popüler” ismi. 30 sene sonra hayatının film olmasına karar verildi. “Bergen”i Serenay Sarıkaya oynayacaktı. Pandemiden dolayı olamadı.

Şimdi Farah Zeynep Abdullah, Demet Evgar, Burcu Biricik gibi ünlü oyuncuların ismi geçiyor.

Bu nasıl bir utanmazlık?

Şarkıcı Bergen’i bu hale sokan isim Halis Serbest. Hayatta.

Ve serbest.

Almanya’da yakalandı, hapis yatıp çıktı.

En son, Bergen’in hayatının film yapılmasına itirazı olduğunu açıkladı:

“Ben mahkemede sorgulandım ve cezamı çektim. Bu nedenle kimse beni sorgulayamaz. Kafanıza göre yazdığınız filmle toplum nezdinde kimseyi alaşağı edemeyeceksiniz.”

Haşmetmaapın Bergen’in filmi için şuna izni varmış, buna izni yokmuş:

“Bu filmi çekmek için kime sorup kimden izin aldılar? Benim iznim olmadan kimse bu filmi çekemez. Bu zamana kadar evliliğim ve çirkin sonucunun nedenini kimseyle konuşmadım. Karşılıklı acılar çektik. Kimse bilmez evin içinde neler yaşandığını. Bu nedenle filmcilere sesleniyorum... Yalan yanlış bilgilerle ve ajitasyonla süsleyeceğiniz filmden vazgeçin!”

Yok ya! Çok korktuk.

Ne yaparsın? Filmi yapanlara, izleyenlere de mi kezzap atarsın?

Ama kabahat sende değil.

Bergen'in kocası Halil Serbest'e tepki yağıyor: Filmi izleyene de mi kezzap atarsın?

O kadın 22’sinde karanlığa, 30’unda kara toprağa gömülmüşken...

Sana özgürce gezip, konuşup, bir de “telif pazarlığı” yapma hakkı tanıyanlarda...

Bunu da... Bundan sonra olacakları da...

Kimse değil, bizzat kendimiz yaptık.

BERGEN KİMDİR? GÖZÜNÜ NASIL KAYBETMİŞTİ?

Şarkılarıyla 80'li yıllara damgasını vuran 40 yaşındaki Bergen, 1989 yılında eşi Halis Serbest'in yüzüne kezzap atmasıyla görme yetisini kaybetmişti.

Ayrılığı kaldıramadığını bahane eden Serbest, Bergen’in Adana turnesinde annesiyle beraber bulundukları arabanın önünü keserek, Bergen’i 6 kurşunla vurmuştu.Bergen, olay yerinde hayatını kaybederken, annesi ise tedaviye alınmıştır. Bergen, bir gün sonra memleketi Mersin’e defnedilmiştir. Bergen'in mezarının demir kafese alınması herkesi şaşkına çevirmişti.

"SENİ MEZARINDA BİLE RAHAT BIRAKMAYACAĞIM"

İddialara göre, Halis Serbest Bergen’i vurmadan önce “Seni mezarında bile rahat bırakmayacağım!” dedi. Bu cümle üzerine Bergen’in annesi, mezarının etrafına kocaman bir kafes yaptırdı.

7 ay hapis yattıktan sonra tahliye olan Halis Serbest, yıllar sonra sessizliğini bozarak geçtiğimiz günlerde demediğini bırakmamıştı.

"KARŞILIKLI ACILAR ÇEKTİK"

Acılar çektiklerini belirten Serbest "Gerek medyada, gerek sosyal ağlarda hakkımızda birçok şey yazıldı. Bu zamana kadar evliliğim ve çirkin sonucun nedenini niyesini detayıyla kimseye konuşmamaya özen gösterdim. Zaten karşılıklı acılar çektik." ifadelerini kullanmıştı.

"Daha fazla konuşulmasını hiçbir zaman istemedim" diyen Serbest "Kimse bilmez evin içinde neler yaşandığını. Kimse bilemez kapalı kapılar ardında psikolojik şiddetin en alasını kimin görüp kimin görmediğini!" demişti.

"KİMDEN İCAZET ALDINIZ?"

Film çekecekleri uyaran Serbest "Bu nedenle filmcilere şu tavsiyede bulunuyorum; yalan yanlış bilgilerle ve ajitasyonla süsleyeceğiniz filmden vazgeçin. Siz kimden icazet aldınız? Kime sordunuz? Rahmetli Belgin, Bergen olmazdan evvel neredeydiniz filmciler?" şeklinde konuşmuştu.

Sözlerinin devamında Serbest "Bergen’in bir küçük kız yeğeni vardı onunla mı sözleşme yaptınız? Evliyken kardeşlerinin kalbini mi kırmışım? Evimin içinde neler yaşadığımızı biliyorlar mı?" ifadelerini kullanmıştı.

Mine Şengöz'e tepki gösteren Serbest "Burada ben bu olayları bizzat yaşamış bir insanken kafanıza göre tüm Türkiye’ye beni nasıl lanse etmeyi düşünüyorsunuz? Bergen’in ve benim yaşadığım sancılı ilişkiye bu filmi çekmek isteyen Mine Şengöz şahit mi olmuş? " demişti.

"Sebeplerini, niçin ve niyetlerini anlatsın da kendimi tanıyayım" diyen Serbest "Benim en küçük oğlum lise öğrencisi. Parmakla sayamayacağım kadar çok kardeşlerim var." diye konuşmuştu.

"Sebeplerini, niçin ve niyetlerini anlatsın da kendimi tanıyayım" diyen Serbest "Benim en küçük oğlum lise öğrencisi. Parmakla sayamayacağım kadar çok kardeşlerim var." diye konuşmuştu.

Filme izin vermeyeceğini dile getiren Serbest "Ben kefaretimi ödedim ve daha fazla onların yıpranmalarına ve tahrik edilmelerine asla izin vermeyeceğim. Geçmişi ısıtıp ısıtıp gündeme getiren insanlara müsaade etmem söz konusu değil. Bu konuda hiç şüpheniz olmasın." ifadelerini kullanmıştı.

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar