İslâm’ın iki ana kaynağı
Kur’ân-ı Kerim bize, Allah’a imanla birlikte Peygamberimize imanı da emreder. Allah’a itaatin hemen ardından Peygamberimize itaati de ister. Zira Yüce Kitabımızı bize tebliğ edip öğreten Peygamberimizdir. Bu sebeble İslam’ın iki kaynağı olan Kur’an ve Sünnete sıkıca sarılmalıyız.
İslam’ı iki ana kaynaktan öğreniriz. Biri ALLAH’ın kitabı Kur’an-ı Kerim diğeri de Allah Resulü’nün sünneti
Bunlar İslam’ın değişmez iki kaynağıdır. Çünkü Rabbimiz, Kur’an-ı Kerim’inde şöyle buyuruyor:
“Ey iman edenler! Allah ve Rasûlü sizi, size hayat verecek şeylere çağırdığı zaman onlara uyun. Şunu bilin ki Allah kişiyle kalbinin arasına girer. Sonra hiç şüphesiz, hepiniz O’nun huzurunda toplanacaksınız.”
(Enfâl-24)
Peygamberimiz (sav) de: “Size iki şey bırakıyorum. Onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız: Bunlar, Allah’ın Kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (İmam-ı Malik-el Muvatta) buyuruyor.
Sünnet, Kur’ân’ın hayata geçirilmiş biçimidir, Kur’ân’ın yaşanmış halidir.
Sünnet vahiyden başka bir şey değildir. Çünkü Cenab-ı Allah Peygamber Efendimiz (sav) için, “O kendi keyfine göre konuşmaz. O ancak kendisine vahyolunanı söyler” (Necm -3,4) buyurmuştur.
Bir başka ayet-i kerimesinde Cenab-ı Allah: “...Peygamber size ne emretmişse onu alın, neyi yasaklamışsa ondan kaçının.Allah’tan korkun” (Haşr-7) uyarısında bulunmuştur.
Yine Cenâb-ı Allah, “Allah’a ve Resulüne itaat edin...” (Âl-i İmran-32) diye emretmiştir.
Sadece O’na kul olmak için..
Kur’ân-ı Kerim bize, Allah’a imanla birlikte Peygamberimize imanı da emreder. Allah’a itaatin hemen ardından Peygamberimize itaati de ister. Zira Yüce Kitabımızı bize tebliğ edip öğreten Peygamberimizdir.
Bu sebeble İslam’ın iki kaynağı olan Kur’an ve Sünnete sıkıca sarılmalıyız.
İslam’ı iyi öğrenmenin ve onu yaşamanın yegane yolu da budur. Kur’ân-ı Kerim, Allah’a imanı ve sadece O’na kul olmayı emretmiştir. Hayatı boyunca Allah’tan başka hiçbir kudretin önünde eğilmeyen, her şart ve durumda izzetli ve onurlu bir duruş sergileyen Peygamberimiz de gerçek imanı bize göstermiştir.
Allahımız Kur’ân-ı Kerim’de, imanımızı diri tutacak ibadetleri emretmiştir. Namazı nasıl kılacağımızı, orucu nasıl tutacağımızı, zekâtı nasıl vereceğimizi, haccı nasıl yerine getireceğimizi,Rabbimize nasıl ibadet edeceğimizi ise bize Peygamberimiz yaşayarak öğretmiştir.
Yine bir devlet başkanının nasıl olması, yönetenle yönetilen ilişkisinin nasıl kurulması gerektiğini Peygamber Efendimiz bizzat göstermiştir.
Özetlersek; iyi bir insan ve iyi bir ümmet olabilmemizin tek bir yolu vardır. Bu yol da Kur’ân’a ve sünnete sımsıkı sarılmaktır. Ayrıca; Kur’ân ve sünnetin arasına mesafe koymaya, bu en mukaddes değerlerimizi istismar ederek çıkar elde etmeye çalışanlara karşı uyanık olmak zorundayız.
Yorum Yazın