Merhum Oğuzhan Asiltürk’ün Akit TV Haber Koordinatörü Muharrem Coşkun ile son röportajı gündem olmuştu: “MGK sonrası pes etmeme kararı almıştık”
Milli Görüş Lideri Oğuzhan Asiltürk’ün koronavirüs nedeniyle vefatı mütedeyyin kesimi hüzne boğarken, Akit TV Haber Koordinatörü Muharrem Coşkun da Asiltürk ile yaptığı son röportajını sosyal medya hesabından paylaştı.

akittv.com.tr Haber Merkezi
14 Eylül’de eşi ile birlikte zatürreye bağlı nefes darlığı şikayetiyle hastaneye kaldırılan Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedavisi gördüğü hastanede Hakk’a yürüdü. Asiltürk’ün vefatı başta Milli Görüş camiası olmak üzere tüm mütedeyyin kesimde büyük üzüntüye neden olurken, birçok siyasi isim de Asiltürk’ün ailesine taziye mesajlarında bulundu.
Asiltürk ile 28 Şubat darbesi ve Ergenekoncular hakkında röportaj
Oğuzhan Asiltürk’ün vefatı sonrasında Akit TV Haber Koordinatörü Muharrem Coşkun da Twitter hesabından Milli Görüş lideri ile yaptığı son röportajını paylaştı.
Paylaşımına, “Bugün Hakk'a yürüyen Milli Görüş'ün önemli isimlerinden Oğuzhan Asiltürk abi ile, son röportajımız 28 Şubat darbesi ve Ergenekoncular hakkında olmuştu.. Allah rahmet eylesin.. Makamı ali mekanı cennet olsun inşallah..” notunu düşen Coşkun’un söz konusu röportajı ise şöyle:
“Refah olarak MGK sonrası pes etmeme kararı aldık’
Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Erbakan Hoca ile 1954'de İTÜ’ye girince tanıştıklarını belirterek, "O zaman genç bir doçentti. Bir mescidde buluşurduk. Cumartesi akşamları toplanır sohbet yapardık. Sonra yollarımız ayrılmadı" diyor.
-28 Şubat MGK'sı yapılırken siz dışarıdaydınız. Kendi aranızda ne düşünüyordunuz?
Toplantı uzadıkça, birçok kimse inanmaz biz Erbakan Hoca'nın bunların üstesinden geleceğine inanıyorduk. Biliyorduk ki, Hoca hiçbir zaman pes etmez. Biz de toplandık ve 'Bunlardan bir şey çıkmaz, aynen devam' kararı aldık. Ne olursa olsun. Meral Akşener, 'büyük bir ter basmıştı. Hoca konuştukça öyle bir rahatladım ki' diye anlatmıştı.
-Hiç ‘bırakalım hükümeti’ dediğiniz oldu mu?
Biz onu diyemeyiz. Biz Allah'a inanmış bir topluluğuz. Yunus Peygambere. Bize yapılandan çok daha ağırı yapılmıştı. Kavmini bırakıp gitti. Görevini bıraktı. Gemiden denize düştü, balık yuttu. Dua etti, pişman oldu, tekrar kavmine gönderildi. Bir topluluk isterse yanlış iş yapsın, 'görevli kimse sonuna kadar görevini yapması gerekir' diye inanıyoruz. Hoca, çok metin bir şekilde 'Biz görevimizi yaparız, sonrası Allah'ın takdiri' dedi.
-O günlerde yaşananlar, tankların yürümesi eşlerinize, çocuklarınıza nasıl anlattınız gelişmeleri?
Bizim için hiç zerre kadar önemi yoktu. Tank mı gelmiş, başka şeymiş.. Taktir böyleyse, ne yapabiliriz.. O MGK ve yaşananları evdekileri korkutacak şekilde anlatmadık tabii. Ölçülü hareket ederiz. Bize eşimiz ve çocuklarımız gazetelerden daha çok inanır.
-Ergenekon'dan içeri alınan subaylar için 'ABD karşıtı oldukları için alındılar' diyorsunuz. Oysa aynı isimler size de karşı değil miydi?
Ben 'bu subaylar bize karşı değil' demiyorum ki. Bize karşı olan ABD’ye de karşı olamaz mı? Bunu söyleyince birçok kimse ‘Ergenekon’u savunuyor’ diyor. Oysa bunlar bizim dört defa partimizi kapattılar, bunları ben niye savunacağım. Bu mahkemede bunlar ceza alırsa 'suçlu' derim. İyi ama balans ayarı yaptık' diyenler niye alınmıyor içeri. Ben buna dikkat çekiyorum. Daha büyük tehlike var, 'İran'a saldırı için Amerikan karşıtları alınıyor' diyorum. 28 Şubat Türkiye'ye 50 yılını kaybettirdi. Ardında ise ABD var. ABD ise tamamen Siyonizmin kontrolündedir.”
- Yeniden eskiye
- Eskiden yeniye
- Öne Çıkanlar