BIST9.645,02%-0,50
USD32.5754%0.06
EURO34,9047%0.12
ALTIN2.439,19%0.37
Gündem

Bakış: İnsan sabrederse asır yemin eder...

Yazar Sevgi Yiğit insansın iç benliği ile muhasebesini baz alan yeni bir yazı yayınladı...

Abone OlGoogle News
01 Eylül 2020 12:55

İşte o yazı;
 
“Ne içindeyim zamanın / Ne de büsbütün dışında / Yekpare geniş bir anın / Parçalanmaz akışında…” 

Diye başlar Ahmet Hamdi Tanpınar’ın şiiri. Mısralar, zamanın insana ve insanın zamana sirayet ettiği yansının şeceresi gibidir.

Zira zaman insanda bir muştu, insan zamanda bir gölgeden ibarettir.  Şimdiye kadar kaç gölgenin şu dünya iklimde izinin kaldığı dahası kaç gölgenin izinin kalacağı bizce meçhul olsa da bu topraklarca malumdur.

Toprak, altında barındırdığı ve üstünde doyurduğu alemin haritasıdır adeta. Bu yüzdendir ki hiçbir varlık toprak kadar hafızaya ve hiçbir varoluş, zaman kadar tecrübeye sahip değildir. 

Bütün oluşumlar kendi içinde sınırlı bir hayatiyete sahipken, zamanın faniliği, bahis mevzuu bile değildir. An, yaşlanır; vakit ölür lakin zaman her dem bakidir.

Binaenaleyh, asrın şahitliği, beşerin şahitliğinden bir nebze daha kuvvetlidir. İnsanın yetişemediği hıza, zaman yön verir. Böylece zamanın şahitliğinde asra yemin edilir.  İnsan unutur, zaman hatırlatır çünkü. 

İşte tarihin tekerrürü bu haseple ibret alma konusu olmuştur.  Asrın, tarihe bıraktığı izler, insanın muhtaç olduğu kurtuluş yollarının parolasıdır. Ve sırrı çözen hüsrana uğramaz. 

Akıl etmek tam da budur!  

Nitekim asrın galibiyeti, insanın mağlubiyetine denkse biricik noksanlık, yüreklerin inkarıdır. Sıdkıyyet makamına erişmek yüreklerin tasdikiyle kabildir.  İnanmış bir kalbin vuslatına topraklar, taşlar kadar asır da biat eder. 

Bu yeminle insanın müstakim yollar arama gayreti taçlanır. İsabetli yollar ise hakkın tatbik ve tavsiyesi ile yürünebilir.  Filhakika emin adımlarla adımlanabileceğine inanılmamış yollara dostun davet edilmesi hakikatin tavsiyesi olmaktan ziyade bedbahtlığın tasviridir. İnanç ordularının varmak istediği menziller, varılabilir ve dahası varılması gereken menzillerdir. Bu yola iman ettikten sonra yaşanacak sıkıntı ve buhranlar yolun çetinliğini gösterirken kişinin dayanıklılığını da ölçer. 

Asır burada da biatına itibar eder. Öyle ki zorluklara tahammüle yüreklerin yeterken bileklerin aciz kaldığı yokuşa sabrı yetiştirir. 

Sabır, kimsesiz bir yokuşta, çıkmaz bir sokakta, geri dönüşü olmayan bir yarın köşe başlarında muhatabını bekleyen son ilahi ferman gibidir. 

Denize düşen yılana sarılmalı mı bilinmez ama asrın şehadet yükünü kamburlarında taşıyanlar kesinlikle sabra tutunmalı ve sabrı tavsiye etmelidir.

Denizden kurtuluş mümkün olsa da asrın şahitliğinden caymasına tevafuk edilmiş değildir.  İnsan sabrederse asır yemin eder.  EL HAKK: VE’L ASR..''  

Yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.600 karakter kaldı
×

Bu sayfalarda yer alan okur yorumları kişilerin kendi görüşleridir.
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde akittv.com.tr’nin görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır.
Yazılanlardan akittv.com.tr sorumlu tutulamaz.

0 Yorumlar
  • Yeniden eskiye
  • Eskiden yeniye
  • Öne Çıkanlar