Katliamların canlı tanığı o anları Akit TV'ye anlattı: Bu topraklar ümmetin toprakları!

Yüksek lisansını Gazze'de yapan ve Gazze'deki direnişin canlı şahidi olan Dr. Rukiye Demir Salhiyan, Aksa Tufanından günümüze Gazze'de yaşananlar ile ilgili yaşadıklarını Akit TV'ye anlattı.

Rukiye Demir Salhiyan, ordaki kardeşlerimiz; "Oradaki kardeşlerimiz onlar diyorlar ki; Bu topraklar ümmetin toprakları. Bu topraklar Allah'ın ve Peygamberlerin ümmete emanet ettiği topraklar. Eğer biz bırakıp gidersek bu topraklar kafirlere düşmana kalacak. Ve o zaman biz davamıza İhanet etmiş olacağız. Ve son nefesine kadar çocuklarıyla kadınlarıyla zayıfları çok zor şartlarda olsalar bile ve bu davaya sahip çıkacaklarını bu topraklardan vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar." diye aktardı.

Diyarbakır’dan yüksek lisans için Filistin‘e giden Rukiye Demir Salhiya Gazze’de okuyan ilk uluslararası öğrenci oldu. Eğitim için çıktığı yolda evlenip yuva kuran Salhiya 2016 yılından buyana Gazze’de yaşadı. 7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı ve sonrasında başlayan İsrail katliamlarının ardından Gazze Direnişinin canlı şahidi olan ve soykırım nedeniyle Gazze'den Türkiye'ye hicret etmek zorunda kalan Rukiye Salhiya 7 Ekim'den sonra Gazze'de yaşananları ve mücadelenin seyrini canlı yayında anlattı.

"İLK GÜNDEN BERİ KATLİAM SÜRÜYOR"

Rukiye Demir Salhiyan şu ifadeleri kullandı: "7 yıldır Gazze'de yaşıyorum ve 2022 savaşına da şahit oldum. 7 Ekim'den 11 Mart'a kadar oradaydım ve ilk günden beri katliamı gördüm. Apartmanlar, okullar, hastaneler, camiler ve ambulanslar bombalandı. Hatta Hristiyanlar ve Müslümanlar kilisede bile bombalandı. 14 binden fazla çocuk ve daha doğmamış bebek hayatını kaybetti. 30 bin civarında şehit var ve aileler hala cenazelerine ulaşamıyor.

"DÜNYA İSRAİL'E SESSİZ KALMAMALI"

Oradaki yakınlarımın bir kısmı hayatını kaybetti, bir kısmı esir alındı ve bir kısmı da çadırlarda yaşıyor. Her gün onlarla irtibata geçmeye çalışıyorum. Buraya gelmem kolay olmadı ve yüreğimi orada bıraktım. Oradaki kardeşlerimiz bu topraklara sahip çıkacaklar ve biz de onları yalnız bırakmayacağız. Dünyanın İsrail'e sessiz kalması çok zor. Kimisi İsrail yanında dururken kimisi insan hakları için tepki gösteriyor.

"BU DAVA MÜSLÜMANLARIN DAVASIDIR"

İlk buraya geldiğimde söylemek istediğim şey şu: Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri savaş suçunu kabul ettikleri halde İsrail ile ilişkilerine nasıl devam edebilirler? Eğer Müslümanım diyorsanız ve insanım diyorsanız oradaki çocuklara yapılanlara tepki vermeniz gerekir. Türkiye ilk günden beri Filistin'e en çok yardım eden ve destek veren ülke.

Ama hala katliam devam ediyorsa yapılan yardımlar yetersizdir. Bu dava her Müslümanın davasıdır. Oradaki kardeşlerimize cihat farzdır ve biz de boykota ara vermeden devam etmeliyiz. İslam ülkeleri bir araya gelerek oradaki sivilleri koruyabilmeli. Elimizden gelen en güzelini yapmaya devam etmeliyiz." dedi.