20. yüzyılın en tehlikeli kadın seri katili hayat hikayesi!
Seri katiller, tarihin her döneminde en merak edilen kişiler arasında yerini almayı başarmıştır. İnsanın acımasız bir katile dönüşme süreci pek çok kez film, dizi ve kitaplara konu olmuştur. Elizabeth Bathory’den sonra tarihin en acımasız seri katillerinden biri olan Aileen Wournos’u diğerlerinden ayıran en önemli özellik ise cani kişiliğinin arkasında yatan hayat hikayesidir.
Bazılarına göre korkunç bir seri katil, bazıları için Amerika’nın ilk seri katili, diğerleri için ise yaşattığı vahşet sonrası hayat hikayesiyle Aileen Wuornos mağdur olarak görüldü. Killing Joke çizgi romanında Joker’in ‘Sen de kötü bir gün geçirmiş olmasın’ sözünü Aileen Wournos, adeta bütün hayatı boyunca yaşadı. Yaşadıklarıyla acımasız bir kişiliğe bürünen Aileen Wournos, 20. yüzyılda suçluluğuna kesin olarak karar verilemeyen tek insan olarak göze çarpıyor.
Aileen Wournos, 29 Şubat 1956 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Michigan eyaletinde dünyay geldi. Kendisi doğduğunda annesi ve babası çoktan boşanmıştı. Küçük kız dünyaya geldiğinde babası çocuk tacizi suçundan hapis yatıyordu. Kısa süre sonra da hapishanede intihar etti. Aileen henüz 6 aylıkken ona bir mektup bırakarak terk etti. Aileen’ın büyüme sürecinde ise anneanne ve dedesi ona göz kulak oldu.
Anne ve babasının terk edişiyle zor bir çocukluk geçiren Aileen, henüz 13 yaşındayken tecavüze uğradı. Bu tecavüzün sonrasında gayri meşru bir çocuğu olan küçük kız anneanne ve dedesinin evinden kovuldu. Aslında Aileen uzun yıllar boyunca bu evde de dedesinin tacizine uğruyordu. O dönemde tecavüz eden de zaten dedesinin bir arkadaşıydı.
Anneanne ve dedesinin evinden ayrıldıktan sonra sefil bir hayat yaşayan Aileen, araba hurdalıklarında yaşama tutunmaya çalışıyordu. En sonunda para kazanmak için seks işçiliği yapmaya başladı. O dönemde Aileen uyuşturucu ve alkol tüketimini arttırdı ve bağımlı haline dönüştü. Yaşadığı zor sürecin sonunda 70 yaşında bir adamla evlendi. Ancak evliliği ve mutluluğu kısa sürdü. 20 yaşındayken kocasını dövdü ve 1 aydan kısa süren evliliği bitti.
Aileen tüm bunlara rağmen 1986’da bir kadın olan Tyria Moore’a aşık oldu ve hayatının en mutlu zamanlarını aşık olduğu bu kadınla yaşamaya başladı. Sevdiği insanla daha rahat bir hayat sürmek için seks işçiliği yapmaya devam etti. 1989’da, 51 yaşında olduğu düşünülen bir adam Wuornos’u arabasına alıp bağlamak suretiyle tecavüz etti. Bir şekilde tecavüzcüyü silahla öldürdü. Bu Aileen’in işlediği ilk cinayetti. Daha sonra ise cinayetlerine devam etti. Kendisiyle para karşılığında beraber olmak isteyen insanları öldürerek ormanlık araziye atmaya başladı. Öldürdüğü kişiler sırasıyla; 43 yaşındaki David Spears, 40 yaşındaki Charles Carskaddon, 65 yaşındaki Peter Siems, 50 yaşındaki Troy Burress, 56 yaşındaki Charles Humphreysi ve 62 yaşındaki Walter Jeno Antonio oldu.
Aileen’i ele veren ise hayatının aşkı olarak düşündüğü Tyria Moore’dan başkası değildi. 7 kişiyi öldürdüğü söylese de ikisinin cesedi bulunamadığı için Aileen, 5 kişiyi öldürme suçundan yargılanarak idam cezası almıştır. İdamının hemen öncesinde Aileen’in “Ben masumum. Umarım size de tecavüz ederler” sözüyle tarihe geçmiştir. Karar sonrasında 9 Ekim 2002'de idam edilen Wuornos, acılarla dolu yaşamının ardından geriye oldukça tartışmalı bir seri katil hikayesi bırakmıştır.
Aileen Wuornos, ölümünün ardından Charlize Theron'un başrolde oynadığı ve Oscar ödülü kazandığı 2003 tarihli Monster (Cani) isimli filme, The Selling of a Serial Killer isimli belgesele ve American Horror Story: Hotel’e konu olmuştur.