Bahçeli: İmralı'yla DEM yüz yüze görüşmeli

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bir kez daha el yükseltti. Ezber bozan “Öcalan, DEM grubunda PKK’nın tasfiye edileceğini ilan etsin” sözlerinden sonra Bahçeli, şimdi de DEM Parti ile Öcalan'ın yüz yüze görüşme yapması çağrısında bulundu.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"Kırılgan bir devletin zorlu sınamalarda kazasız belasız çıkması kolay değildir. Türkiye'miz sistem sorununu restorasyon hamleleri ile çözmüş cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile taçlandırmıştır. Moral üstünlüğünü de takviye etmiştir.

Durum ciddi ve kritiktir

Nükleer savaş sistemin çöküş alarmıdır. Durum ciddi ve kritiktir. Füzelerin ateşlendiği, nükleer başlıklı füzelerin bekletildiği karanlık görüş açımıza perde çekmiştir. Ne tarafa dönsek kanlı boğuşma sahneleri göze çarpmakta. Uluslararası sistem iflas bayrağını çekmiştir. Dünya ölümcül meydan okumaların sahnesine, kanlı vuruşmaların sahasına dönüşmüştür. Askeri basınçtaki yükseliş patlama seviyesine ulaşmıştır. Şiddetin pek çok varyantı tedavüle çıkmıştır. Türkiye hazır olmalıdır. 

Genişleyen çatışma sarmalı dünyayı kasıp kavurmaktadır. 3 yıl içinde dünya genelinde etkilenen coğrafi alanlar yüzde 2.8'den yüzde 4.6'ya çıkmıştır. Hayatını kaybedenlerin sayısı yüzde 29 yükseliş kaydetti. 27 ülkede risk düzeyi yoğunlaşmıştır. Afrika'nın yüzde 10'u çatışma bölgesidir.

Ukrayna Rusya savaşı ile gerilim atmosferinin günden güne mesafe alması, batının Rusya'nın vurulmasına verdiği onay ve Rusya'nın cevabı kabus senaryolarını aktive etmiştir. Putin'in imzaladığı nükleer doktrini Biden'ın Ukrayna'ya verilen izinden sonra onayladığı ortadadır. Dünyanın tamamı korku tünelindedir. Putin'in söylemi 3. dünya savaşı ihtimalini gün ışına taşımıştır. Geçen yüzyılda yaşanan 2 dünya savaşlarının en ağır sonuçları ile yüzleşen Türk milletidir. Barışı sağlamak, müzakere arayışında olmak stratejik önceliğimiz olmalıdır.

Cumhurbaşkanımızın Putin ile telefon görüşmesi Türkiye'nin ahlaki duruşunun yanında barışsever millet olduğumuzu belgelemiştir. Birilerinin dolduruşuna gelerek maceraya atılmak milli güvenliğimizi riske atacaktır. Kimseden korkumuz yoktur ancak barışı canlı tutmak varken savaş diline müracaat etmek, fason kahramanlık taslamak devlet aklı ile, tarih şuuru ile bağdaşmaz.

Herkesin gözü üstümüzdedir

Biden'ın aldığı kararlar sakattır. Başkanlık devir teslim töreni beklemeden insanlığı ateşe atmak için fırsat kollayan Biden'ın bir an önce ayrılması dünya barışı için muazzam bir hizmet olarak tarihe geçecektir. Hesaplaşmanın adresi bellidir, herkesin gözü üstümüzdedir. Alacağımız kararlar bölgesel akışı değiştirebilecektir.

Gün kenetlenme günüdür

Türkiye dünyanın kemer taşıdır. Bu taş oynatılırsa gök kubbe herkesin başına yıkılacaktır. Türk ve Türkiye yüzyılı vizyonu için mücadelemizin menzile ulaşması için emek ve zaman harcayacağız. Cansa ihtiyaç olunan canımızı da severek bu uğurda feda edeceğiz. Yolumuzdan dönmeyeceğiz, davamızdan sapmayacağız. Coğrafyalar yanarken milli barışımıza ateş açanların uşaklarını yerle bir edeceğiz. Gün kısır çekişmelerin günü değildir. Gün kenetlenme günüdür.

'Caniyahu' köşeye sıkışmış ve sonu görülmüştür

Geçen haftanın umut verici gelişmelerinden biri İsrail başbakanı 'Caniyanhu' için verilen tutuklama kararıdır. 'Caniyahu' köşeye sıkışmış ve sonu görülmüştür. İsrail'de soykırıma karışanlar her masum kanın hesabını verecektir.

Bu kararın yükümlülüğünden hiçbir ülke kaçamaz. 'Caniyahu' ile eski savunma bakanının uluslararası ceza mahkemesine taraf olan herhangi bir ülkeye gittiğinde tutuklanması gerekir. Çember daralmış, akıbet netleşmiştir. Soykırım suçlarından hesap sorulması sabır meselesidir. Bunlar azılı suçludur, bunların arkasında duranlar da suçlarına ortaktır. İnsanlık suçlarının en ağırı Gazze'de yaşanmıştır. BM sözleşmesinde belirtilen suçlar ile Cenevre savaş suçları sözleşmesinde savaş suçu olarak açıklanan suçlarda 'Caniyahu' ve savunma bakanının kaçışı söz konusu değildir.

İmralı ile DEM grubu arasındaki yüz yüze temas olmalıdır

Terörsüz bir Türkiye, huzurlu, müreffeh ve güvenli bir Türkiye demektir. Türk milletinin asil ve asli mensubu olmak duruyorken, Emperyalizmin kanlı menüsünde yer almaya tamam demek insan onurunun hiçe sayılmasıdır. Hiçbir Kürt kardeşim böylesi korkunç bir vebale ortak olmamış ve olmayacaktır. Kürt’ü Türk’ten ayırmak dünyayı güneş sisteminden ayırmak kadar imkansız ve deli saçmasıdır. Anımız bir, acımız bir, ahlakımız bir, aminimiz bir, geleceğimiz de birdir. O halde el ele verip, gönüllerimizi birbiriyle yoğurarak terörü ve bölücülüğü gündemimizden tamamıyla çıkarmalıyız.

Kandil’de ve Türkiye düşmanlarının mahzeninde DEM’lenip Türkiye’yi devirmek isteyenler bir karar eşiğindedir. Bölücü terörün mü DEM’isiniz? Yoksa kader ortaklığının ve bin yıllık kardeşliğin DEM’i mi olacaksınız? Terörizmi lanetleyecek misiniz? Yoksa sırtınızı yaslamaya devam mı edeceksiniz? Milliyetçi Hareket Partisi her sözünün arkasındadır. 22 Ekim 2024 tarihli Grup Toplantımızdan itibaren ne demişsek aynen yanındayız. İmralı’yla DEM Grubu arasında yüz yüze temasın gecikmeksizin yapılmasını bekliyor, çağrımızı kararlılıkla tekrarlıyoruz. İnandığımız yolda hiçbir baskıya aldırış etmeyiz. Onun bunun tezvirat ve tefrikalarıyla Türkiye’nin hayrına olacak görüş ve düşüncelerimizden kesinlikle vazgeçmeyiz.

Halk TV'ye sert tepki

TV'de yuvalanan MHP düşmanlarını, yorumcu müsveddelerini, Halk TV başta olmak üzere medya organlarını ve patronlarını tek tek not aldığımızı, zamanı geldiğinde burunlarından fitil fitil getireceğimizi, tenhadaki özürlerinin kabul edilmeyeceğini duyuruyorum. Asılsız konuşanların, sahibinin sesini aktaranların alınlarını karışlarız.

Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir

Terör çıkmaz sokaktır. Kürt kardeşlerimizin terör örgütleri ile ne ilgisi ne ilişkisi vardır. Yeterince çile çekildi, yeterince acı yaşandı. Silah seçenek değil, kucaklayıcı siyaset hedefimizdir. Yoksulluk kader zenginlik hedefimizdir.

Davutoğlu'na: Kürdistan diye bir yer yoktur

Irak’ın Duhok kentinde düzenlenen 5.Ortadoğu Barış ve Güvenlik Forumu’nda Sayın Ahmet Davutoğlu’nun yaptığı konuşma bizi son derece rahatsız etmiştir. Sayın Davutoğlu’nun o talihsiz sözleri şu şekildedir:

“Türkiye’de Türkler ile Kürtler ve diğer topluluklar arasında tam eşitlik sağlanacak ve Türkiye ile Kürdistan arasında mükemmel bir ilişki kurulacaktır.”

Sayın Davutoğlu, Başbakanlık görevini üstlenmiş bir akademisyen olarak bu iddia ve ifadelerinin hiçbir ahlaki ve nesnel karşılığı olmadığı gibi, baştan ayağa sakat ve sorunludur. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundaki öncelik eşitliğe verilmiştir. Çünkü İkinci Meşrutiyet’in özgürlüğü esas alan sistemsel bütünlüğü tutmamış, bundan ders çıkaran Cumhuriyet dönemi eşitlik ilkesini hukuk devletinin ana kolonu yapmıştır.

Disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan bugünkü CHP'dir

CHP Genel Başkanı’nın DEM Partili ortaklarıyla katıldığı Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı 13.Olağan Genel Kurulu’nda mezhep ayrımcılığını kışkırtması, Alevi-Sünni kutuplaşmasına hizmet etmesi aymazlıktır, art niyetliliktir, nimet bilmezliktir. Utanmadan sıkılmadan şuur kepenklerini indirmiş halde rejimi değiştirmekten bahsetmekte. Rejimi yani cumhuriyeti değiştirmeyi nasıl başaracaksın. Darbe mi yapacaksın isyan mı çıkaracaksın. 101 yıllık rejimi nasıl ve hangi yürekle tasfiye edeceksin? 22 yıllık iktidarı sürekli eleştirip neden iktidar olamadıklarını analiz edemeyen üç beş belediye başkanının haklı olarak görevden uzaklaştırılmasını yanlış yorumlayan CHP iflah olmaz derecede çarpık ve hastalıklıdır. Disiplinsizlik yapan teğmenleri savundukları kadar terörle mücadeleyi savunmayan bugünkü CHP'dir. Camiyi, cemevini bilmeyen bugünkü işbirlikçi CHP'dir. Mavi vatana masal diyen köksüzlerin çatı örgütü CHP'dir. Terör örgütü yandaşlarını partiye doldurup bazı başkanların geçici olarak görevden uzaklaştırılmasını halkın cezalandırılması olarak değerlendiren demlenerek ayağa düşmüş CHP'dir. Mahkemeye giderler kendilerini iftiralarla müdafa ederler. MHP, 85 milyonu eşit gören kardeşlik bilincine sahiptir.

Kerkük Türk'tür

Nüfus sayımı öncesi PKK kamplarından Kerkük’e yığınak yapıldığına dönük iddia ve ifadeler eğer doğruysa bunun sonuçları şüphesiz ağır olacak, sayımın gayri meşruluğu tescillenecektir. Kerkük’ün demografik yapısını kurcalayıp, bu Türkmen kentiyle beraber Irak Anayasasında tartışmalı bölgelerin oldubittiye getirilmesi Türk milletinin kabul etmeyeceği istila girişimidir. Kerkük Türk’tür, Irak Türkmenlerinin de sonsuza kadar yurdudur. Hiç kimse yanlış hesap yapmasın, soydaşlarımız, Irak Türkmenleri asla yalnız değildir.