Murat Kurum: Kaçak yapılaşmanın sorumlusu İBB'dir
Vaniköy'deki kaçak yapı inşaatına ilişkin açıklamalarda bulunan Murat Kurum, kaçak yapılara izin veren kişinin Ekrem İmamoğlu'nun ta kendisi olduğunu söyledi.
İstanbul'un en güzel ilçesi olan Üsküdar'da yükselen kaçak yapı için yıkım kararı çıktı.
İstanbul Boğazı'nın güzellikleri, inşa edilen kaçak yapılar ile kapatılmaya çalışılıyordu ancak Çevre, Şehircilik ve iklim Değişikliği Bakanlığı buna izin vermedi.
Vaniköy sırtlarında bulunan kaçak villada yıkım devam ederken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'dan, konuya dair yeni bir açıklama geldi.
"YAZILI VE SÖZLÜ OLARAK İBB'Yİ UYARDIK"
Zeytinburnu'nda bulunan İstanbul Basketbol Gelişim Merkezi'nde konuşan Bakan Kurum, kaçak yapılaşma konusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni (İBB) yazılı ve sözlü uyardıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı:
"ÇEVRE KATLİAMINA İZİN VEREN İBB'NİN TA KENDİSİ"
"Bugün de yıkım devam edecek.Yeniden kesilen ağaçların yerine yenilerini dikmek suretiyle süreci yürüyoruz. Belediye Başkanı ve Başkanlığın orada yaptıklarını gülümseyerek izliyoruz. Başkanın bu açıklamaları tamamen suçluluk psikolojisidir. Geriye dönüp baktığınızda, Vaniköy’deki çevre katliamına izin veren kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi. Basit tadilat diye kaçak yapıların yapılmasına izin veren kim? İstanbul Büyükşehir Belediyesi.
Biz bunu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak tespit etmişiz ilgili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yazılı ve sözlü olarak uyarmışız. Burada yapılana göz yumuyorsunuz, hemen gerekli tedbiri alın, inşaatı durdurun, kaçak yapıların yıkımını gerçekleştirin diye yazılı ve sözlü olarak uyarmışız. Buna rağmen duymamazlıktan gelmişler, görmemezlikten gelmişler.
"YIKIMA ORTAK OLMAK İSTEDİLER"
Biz onların bu aymazlığı karşısında kaçak yapının yıkılma sürecini başlattık. Oraya gittik, İstanbul Boğazı'mıza, Dünyanın İncisi'ne zarar veren kaçak yapıların yıkımı sürecini başlattık.
Ve onlar apar topar sanki biz onlara yıkın dememişiz, sanki kaçak yapılara müsaade eden kendileri değilmiş gibi, sanki orada çevre katliamı yapılırken bunu izleyen kendileri değilmiş gibi biz gittiğimizde biz de yıkıma ortak olalım dediler. Ve orada ekiplerimizin çalışmalarına engel olacak bir çalışma anlayışıyla oraya gelmeye çalıştılar.
"İSTANBUL BOĞAZI TÜM TÜRKİYE'Yİ İLGİLENDİRİYOR"
Sormak lazım, akılları neredeydi biz oraya gidene kadar?. Ellerin tuttan, engelleyen mi vardı? Neden yıkmadınız? Günlerce İstanbul'u, Türkiye gündemini meşgul etmiş bir işe karşı siz duymazdan, görmezden geldiniz.
Biz oraya gidince hemen mal bulmuş mağribi gibi yıkım ekiplerinizi göndermeye kalkıyorsunuz. Önce samimi olacaksınız. Bu istanbul Boğazı sadece İstanbul’u ilgilendirmiyor. Tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. Burası bir kamu yatırımı, bir devlet yatırımı, gençlerimiz, sporcularımız için yapılmış bir yatırım.
"TEK DERTLERİ ŞOV YAPMAK"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi yemiyor, içmiyor bu yatırımı durmak için elinden gelen gayreti gösteriyor. Ama İstanbul Boğazı'ndaki katliama sessiz kalıyorlar.
Tek dertleri şov yapmak, algı üretmek, algıyı kendi alanlarında ve düşünceleri çerçevesinde, bu iftiralarla, yalanlarla milletimizin aklını çelmeye çalışıyorlar. Zabıtalarıyla yol kesiyorlar, iş makineleriyle yine oradaki yıkımın engellenmesi adına türlü türlü eylemler yapıyorlar.
"OYUNCAK DEMİŞ, BİZ DÜNYANIN İNCİSİ DİYORUZ"
Kendisi 'oyuncak' olarak tabir etmiş, Biz İstanbul Boğazı'mızı 'Dünyanın İncisi' olarak tabir ediyoruz. Dolayısıyla biz onların yaptıklarına gülüp geçiyoruz. Burayı da geldiler mühürlediler, biz haksız hukuksuz mühürleri yıktık, bugün muhteşem bir spor salonunu İstanbul'a armağan ediyoruz.
Onlar ne yaparsa yapsınlar, nasıl bakarsa baksın, biz bu emanete, Sultan Fatih’in emanetine gözümüz gibi sahip çıkacağız. İşimiz ve hizmetlerimizle ön planda olacağız, polemikten uzak duracağız.
Onlar polemikle beslenmeye devam etsinler, onlar meydanlarda söz verip, o sözleri unutmaya devam etsinler. Ama biz 22 yıldır olduğu gibi milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. İnşallah bu hizmetlere yenilerini eklediğimizde bu bizim için en büyük ödül, en büyük mutluluk."